Yılbaşından bu yana Diyanet Dergisi’nde yayımlanan Fıkıh Köşesi’nde vatandaşların yönelttiği birbirinden ilginç sorulara yanıtlar veren Diyanet uzmanları, bir çok konuda çözüm yolu gösterdi. Diyanet uzmanlarının abdestle ilgili yöneltilen sorulara yanıtları şöyle:
OJE: Vücut üzerinde boya, oje gibi tabaka oluşturup suyun bedene ulaşmasına mani olan maddelerin bulunması halinde abdest ve gusül geçerli olmaz. Abdest veya gusülden önce giderilmesi gerekir.
KINA VE JÖLE: Deri üzerinde tabaka oluşturmayan saç boyası, jöle, kına gibi maddeler abdest ve gusüle engel olmaz.
LENS: Abdest ve gusülde gözün iç kısmının yıkanması farz değildir. Zira gözlerin iç kısmını yıkamakta meşakkat vardır, gözlere de zarar verebilir.
DÖVME: Dövme yaptırmak yasaklanmış olmakla birlikte, deri üzerinde suyun alta ulaşmasına engel olacak bir tabaka oluşturmadığı için gusül ve abdeste engel değildir. Yapıştırma yöntemi ile deri üstüne yapılan geçici dövme ise suyun deriye ulaşmasına engel olacağından gusül ve abdeste engel olur.
DİŞ KAPLAMA: Tedavi amacıyla diş doldurmak veya kaplatmak caiz olup abdest ve gusülün sıhhatine engel teşkil etmez. Ancak çıkarılıp takılabilen dişlerin gusül abdesti esnasında ağız yıkanırken çıkarılması gerekir.
GÜNEŞ ENERJİSİ: Güneş altında ısıtılan su ile abdest almanın uygun bulunmayışının gerekçesi bir hastalığa neden olmasıdır. Ancak günümüzde güneş enerjisi ile ısıtılan suyu kullanmanın bir sakıncası bilinmemektedir.
KÜPE: Yıkanmasında güçlük ve zahmet olan göz, tıkanmış küpe deliği gibi yerleri yıkamak farz değildir. Gusül esnasında kadının küpelerini ve dar olan yüzüğünü oynatması gerekir. Kulak deliğinde küpe yoksa kulağı yıkarken deliğe su girmesi yeterlidir.
KOL VE BACAK: Abdestte, kol ve bacakları olmayan kişiden bu organları yıkama yükümlülüğü düşer. Ancak bu özürden dolayı namaz yükümlülüğü düşmez.
MERHEM: Yıkanması gereken bir organın üzerine merhem gibi bir madde sürülmüşse ve su zarar vermiyorsa abdest alırken bu organın yıkanması gerekir. Yoksa üzerine bastırıp mesh edilir.(Habertürk)