Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonu'nda gerçekleştirilen duruşmada, dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti, 2. Ordu Kurmay Başkanı Angun ile 19 tutuklu askerle bazı tutuksuz sanıklar, avukatlar ve sanık yakınları hazır bulundu.
Darbe girişiminde yaralanarak gazi olan Enes Gün ile babası Abdullah Gün ve bazı vatandaşlar da müşteki sıfatıyla duruşmaya katıldı.
Aralarında rütbeli askerlerin de bulunduğu bazı sanıklar ise tutuklu bulundukları cezaevlerinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.
İddianamenin özetinin okunmasıyla başlayan duruşmada, sanıkların kimlik tespiti yapılıyor.
Mahkeme Başkanı Vedat Koç, duruşmanın öğleden sonraki bölümünde, davanın bir numaralı sanığı Huduti ile diğer sanıkların savunmasının alınmasına başlanacağını belirtti.
İDDİANAMEDEN
Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ve Başsavcıvekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 165 sayfalık iddianamede, dönemin 2. Ordu Komutanı Huduti, bir numaralı şüpheli olarak yer alıyor.
Dönemin 7. Ana Jet Üs Komutanı Emin Ayık'ın cezaevi girişinde Huduti'ye, "Olmadı işte komutanım, başaramadık." dediği belirtilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Şüpheli Adem Huduti'nin tutuklandıktan sonra diğer şüpheliler Avni Angun ve Emin Ayık ile Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sevki sırasında, Düzce T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu girişinde, mahkum kabul bölümünde ilk kez karşılaştıkları, şüphelilerin kişisel malzemelerinin bulunduğu yere gittikleri sırada Adem Huduti'nin daha önceden görüşmediği ve araçtan indirildiği yerde gördüğü şüpheliler Avni Angun ve Emin Ayık'a, 'Ne yaptınız çocuklar, beni de yaktınız.' şeklinde beyanda bulunduğu, 7. Ana Jet Üs Komutanı Tuğgeneral Emin Ayık'ın da 'Olmadı işte komutanım, başaramadık.' şeklinde karşılık verdiği, Avni Angun'un da 'Biz ve sizi' şeklinde söylemde bulunduğu, şüphelilerin sevkine refakat eden jandarma görevlileri İ.M, S.K. ve R.P'nin beyanları ile 23 Temmuz 2016 tarihli tutanaktan anlaşılmıştır."
İddianamede, ayrıca dönemin 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun'un, 16 Temmuz sabahı Şemdinli Tekeli bölgesindeki karakola saldırı olduğu yalanıyla 6 kişilik insanlı keşif uçağı hazırlanması talimatı verdiği ifade edildi.
Şüpheli eski 2. Ordu Komutanı Orgeneral Huduti'nin "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından yayınlanan "Harekat Yıldırım" öncelik dereceli gizli mesaj formunda "2. Ordu Komutanlığı görevine devam" şeklinde tekrar görevlendirildiği aktarılan iddianamede, şu bilgilere yer verildi:
"Şüpheli Adem Huduti'nin Yurtta Sulh Konseyi tarafından yayınlanan mesaj formunda 'Görevine devam' şeklinde görevlendirdiği, şüphelinin darbe teşebbüsüne fiilen katılan personelin kimler olduğunun aydınlığa kavuştuğu ve bu kalkışmanın yasa dışı olduğunu bildiği ve öğrendiği halde söz konusu personelin etkisiz hale getirilmesi için imkan ve şartlar birkaç defa oluşmasına rağmen, bu hususta zamanında ve etkin karar vermemesi neticesinde darbe teşebbüsünde bulunanların ele geçirilme sürecinin uzamasına neden olduğu hatta daha öncesinde güvenlik kuvvetlerince İnönü Kışlası'ndaki darbecilerin yakalanması ve etkisiz hale getirilmesi için operasyon yapılmasını sürekli engellediği, darbe girişiminin hemen akabinde 1. ve 3. Ordu komutanları ile bir kısım kolordu komutanlarının bu darbe girişimine karşı milletin ve devletin yanında oldukları yönündeki basın açıklamalarının televizyonda yayınlanması, Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın, bu girişimin bir darbe olduğunu basın yoluyla canlı yayında milletle paylaşmasına rağmen, gecenin ilerleyen saatlerine kadar şüphelinin herhangi bir açıklamada bulunmadığı anlaşılmıştır."
İddianamede, şüphelilerin, "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve "terör örgütü FETÖ/PDY üyesi olmak" suçundan da 15 yıl hapisle cezalandırılmaları isteniyor. kaynak: NTV