"Parti içinde de görüş ayrılıkları olabilir. Çözülmesi icap eder" diyen Davutoğlu, "Bu tür konuları, partimizi ve ilişkileri yıpratacak tartışmaları, açıklamaları basın, kamuoyu önünde yapmamak gerekiyor. Arınç Başbakan Yardımcılığı, Meclis Başkanlığı yapmış bir isim. Tabii kendisiyle görüşürüz. Görüşmeyiz diye bir şey yok" ifadesini kullandı. "Sayın Cumhurbaşkanımızla da istişare ederiz" diyen Davutoğlu, "Bunları samimi ve dava etiği içinde yüz yüze konuşmayı tercih ederim" dedi.
Davutoğlu, eski bakanlar Hüseyin Çelik, Suat Kılıç, Sadullah Ergin'in Arınç'ın eleştirilerine destek çkmasının ardından ortaya atılan "yeni parti kurulacak" iddiasına ilişkin olarak, "Ne senaryolar çıktı, 5. parti çıkacak, eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül için şu olacak bu olacak. 3 dönemliklerden çıkacak. 1,5 yılda neler yaşadık. İki doktora tezi olacak şeyler. Şu anda da benim için en önemli mesele budur. Bütün partiler deprem yaşıyor. Ak Parti bütünlüğünü devam ettiriyor. Ak Parti’de bir deprem olmaz" diye konuştu.
Davutoğlu, Londra’ya giderken aralarında Milliyet Ankara Temsilcisi Serpil Çevikcan’ın da bulunduğu gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Davutoğlu'nun açıklamalarından ilgili bölümler şöyle:
‘Ak Parti’de deprem olmaz’
(Arınç’ın açıklamaları ve bazı isimlerin verdiği destek var. AK Parti için bölünme riski var mı?) Genel Başkanlığı aldığımda 3 hedefim vardı. Sayın Cumhurbaşkanı’ndan sonra genel başkan olmak kolay değil. En önemli şey partinin birliğini korumaktır. Ak Parti’nin alternatifi yok. Ak Parti’nin içinde bir zaaf olması Türkiye’de bir zaaf olması demektir. Ne olursa olsun, Ak Parti’nin birliğini korumak zorundasın. Gerekirse kendinden fedakarlık yapacaksın ve Cumhurbaşkanı’mızın arkasından bir boşluk bırakmayacaksın. 81 vilayete gittim, Ak Parti teşkilatını harekete geçirmek için. Ne senaryolar çıktı, 5. parti çıkacak, eski Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül için şu olacak bu olacak. 3 dönemliklerden çıkacak. 1,5 yılda neler yaşadık. İki doktora tezi olacak şeyler. Şu anda da benim için en önemli mesele budur. Bütün partiler deprem yaşıyor. Ak Parti bütünlüğünü devam ettiriyor. Ak Parti’de bir deprem olmaz.
ARINÇ’LA GÖRÜŞÜRÜM: Seçime giderken bir tartışma yaşanmıştı. Bunlar yaşanır veya konuşulur. Parti içinde de görüş ayrılıkları olabilir. Çözülmesi icap eder. Bu tür konuları, partimizi ve ilişkileri yıpratacak tartışmaları, açıklamaları basın, kamuoyu önünde yapmamak gerekiyor. (Arınç’la) Seçimden sonra bir kez, nisan ayında görüştüm. Başbakan Yardımcılığı, Meclis Başkanlığı yapmış bir isim. Tabii kendisiyle görüşürüz. Görüşmeyiz diye bir şey yok.
CUMHURBAŞKANIMIZLA İSTİŞARE EDERİZ: Sayın Cumhurbaşkanımızla da istişare ederiz. Bunları samimi ve dava etiği içinde yüz yüze konuşmayı tercih ederim. 13 yıllık iktidardan sonra aynı heyecanı Genel Başkan olarak sürdüremeseydim, partiyi bir arada tutmak zor olurdu. 3 şey üzerinde bir yeni Türkiye vizyonu. Demokratik, özgürlükçü bir siyasal sistem. Nitelikli kalkınma ve Türkiye’yi dünyada etkin kılacak bir dış politika.
Arınç krizinde neler yaşandı?
AKP kurucularından, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın, CNN Türk’te Taha Akyol’un "Eğrisi Doğrusu" programında, AKP’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik eleştirileri, hükümet kanadında ve AKP'ye yakın medya organlarında tartışma konusu oldu. Arınç için iktidara yakın medya tarafından 'Cübbeli Bülo', 'FETÖ hamisi', 'Manisalı Lawrance', 'siyasi cenaze', 'Gezicilerin kalkanı' nitelemeleri ile ağır ifadeler kullanıldı. Arınç, söz konusu eleştirilere 6 sayfalık sert bir açıklamayla cevap verdi. Arınç, açıklamasında "Unutulmamalıdır ki yıkmaya çalıştığınız çınarın gölgesinde güneş görmemiş daha birçok hakikat gölgeleniyor" sözleriyle tartışmanın derinleşeceği mesajını verdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisi hakkında "Dolmabahçe mutabakatından haberi vardı" diyen Arınç'a "O zat dürüst davranmıyor" tepkisi gösterdi. Arınç, bunun üzerine Twitter'dan bir açıklama daha yaptı. Arınç, yolsuzluk operasyonlarına gönderme olduğu yorumlarına yol açan saat 17:25'te atılan ilk tweetinde "Nefsinize uyup tahrikle hareket etmeyin" mesajı verdi. Arınç paylaştığı mesajda, "Sayın Cumhurbaşkanı’nın, Sayın Yalçın Akdoğan’ı ne kadar çok sevdiğini ve güvendiğini bildiğim için, Dolmabahçe görüşmesi ve detaylarına dair tüm bildiklerimi tarih huzurunda Sayın Yalçın Akdoğan’ın namusuna emanet ediyorum" ifadelerini kullandı.