Konferansa, ODTÜ’den Prof. Dr. İhsan Dağı, Hacettepe Üniversitesi’nden Av. Gökçe ÇobansoyHizel, Avrupa Konseyi’nden Ahmet Murat Kılıç, Selçuk Üniversitesi’nden Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen, Atılım Üniversitesi’nden Dr. Özgün Orhon katıldı.
Selçuk Üniversitesi öğretim üyesi Prof.Dr. Nezir Akyeşilmen, dijital dünyadaki gelişmelerin insan haklarında yeni sorunlar oluşturduğunu, ancak uluslararası alanda bu konuda herhangi bir düzenleme bulunmamasının insan hakları ihlallerini arttırdığını söyledi.
Yeşilmen, yeni teknolojik dünyayla birlikte internete erişim hak
kının yeni nesil haklar arasında ortaya çıktığını ifade ederken, BM’nin internete erişimin pozitif olarak hak olarak kabul edilmesi gerektiği yönünde görüşe hâkim olduğunu söyledi. Üçüncü dünyada internete erişim sağlanmasının zorluğuna dikkat çeken Yeşilmen, unutulma hakkının da yeni bir hak türü olarak ortaya çıktığını ifade etti. Yeşilmen, “Temel haklarımızla ilgili olduğu için unutulma hakkı hakkının insan hakları olarak tanımlanması konusunda, hala uluslararası hukukta kodifiye edilmiş bir durum yok” dedi. Blok zincir teknolojiyle unutulma hakkının da yeni sorunlar ortaya çıkaracağını belirten Yeşilmen, diğer bir tartışmanın anonimlik hakkı ile ilgili olduğunu ifade etti. Yeşilmen şunları söyledi:
“Dijital gözetim sorunlarını, iletişim hakkını kapsıyor. Sahte kimlik kullanabilir miyiz, hak mıdır, hak ihlali midir sorunu var. Yeri geldiğinde hak olabilir. Troller var siber saldırı yapanlar gibi ciddi insan hakları ihlalleridir. Başkasına zarar verecek hususlar. Baskıcı toplumlarda normal haklarını kullanırken kimliğini gizlemeyi gerekli görüyor. Etik sorunlar ortaya çıkıyor insan haklarında özgürlük önemli. Özgürlük kullanılırken suç işleme aracı haline gelirse suçun doğurduğu cezalar gündeme geliyor. Anonimlik hakkının da hak olduğuna dair yaygın kanaat var”
Yeşilmen, kişisel verilerin korunması, siber güvenlik konularında ortaya çıkan sorunlara devletlerin kendi başına hukuki yaptırım getiremeyeceğine dikkat çekerek, “Güvenliği sağlamak devletlerin ötesine geçmiş bir durum. Siber alan, devlet merkezli değil. Çok paydaşlıdır. Google, Microsoft gibi Büyük teknolojileri firmaları söz konusu. Devletlerin güvenliği sağlama, insanlarını koruma kapasiteleri zayıflamış oluyor. Siber alanda, BM de dijital alanı düzenleyen anlaşma yok. İç hukukla baş etmek zor. Devletlerin insan haklarını korumaları zayıflamıştır. Siber alanla birlikte bu daha karmaşık hale gelmiştir” dedi.
Atılım Üniversitesi’nden Dr. Özgün Orhon ise, “Dijital Gözetim ve İnsan Hakları” konusunda konuştu. Orhon, gözetimin yazının, matbaanın bulunuşuyla birlikte başladığını ifade ederek, dijital dünyada insanların her an gözetlenebilir hale geldiğini ve bu şekilde Pazara dahil olduğunu ifade etti. Orhon, “Gözetimin sıradan insanların hayatını girmesi kullanılan teknolojik araçların artması, küreselleşmenin etkisiyle sınırların çok ötesine geçmiş durumdadır. Elektronik izlerinin kontrol edilmesine, gözetleme kameraları, parmak izi, internet izleme programlarına, kredi kartı kullanımı, cep telefonlarının dinlenebildiği dünya evrilmiştir. Gözetimin emsalsiz büyüme, bireyin mahremiyetine dönük endişe artmasına neden oluyor” dedi. Orhon, teknolojinin getirdiği kolaylık nedeniyle insanların bu konudaki dezavantajları görmezden gelebildiğini de ifade etti.