Bingöl’de Türkiye Diyanet Vakfı kiracısı olan esnaf pandemi döneminde kiralarını ödemekte zorluk çekti.
Uzun bir süre kepenk kapattıkları için yaşadıkları maddi sıkıntıyı Türkiye Diyanet Vakfı’na anlatan ama sonuç alamayan esnaf son çare olarak Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne (CİMER) başvurdu. CİMER ise yanıt olarak, "Doğrudan vakfa müracaat etmeniz gerekmektedir" cevabını verdi. Esnafın sesini duymayan Türkiye Diyanet Vakfı onları icraya verdi.
Pandemi döneminde icralık olan esnaf yayımlanan genelgeler kapsamında uzun bir süre kepenk kapattıklarını ve bu nedenle kiralarını ödeyemediklerini anlattı.
"Hizmet vermemize rağmen alınan kira helal midir, haram mıdır?"
Cumhuriyet’e konuşan mağdur bir esnaf, "Maalesef ki bu pandemi döneminde 2 defa kira yardımına başvurdum. Hiçbir yardım alamadım. Cumhurbaşkanlığının açıklamalarıyla ‘hiçbir mülk sahibi kiracısını çıkaramaz, icra yoluyla tahliye edemez’ açıklaması biz esnafı kısa vadeli bir rahatlamaya götürdü.
Öncesinde defalarca Diyanet Vakfı’na yazdık başvurduk ama hiçbir netice alamadık. Bu güzide kurum halk arasında vicdanı ve ahlakı temsil ediyor, kul hakkından dem vuruyor. Kapalı olmamıza, hizmet verememize rağmen alınan kira helal midir haram mıdır. Sonrasında ise bu güzide kurum kira ödemeyen biz esnafları icraya vermiş durumda" dedi.
"Kendi kiracılarına yardım zamanı ortada yok"
İcralık olan bir başka esnaf ise Diyanet Vakfı’na defalarca gitmelerine rağmen bir sonuç alamadıklarını dile getirerek şöyle konuştu: "Oradaki çalışanlar da bizi arayıp ‘kiralarınızı ödeyin yoksa biz nasıl maaş alacağız’ dediler. Ardından icra geldi. Sesimizi çok duyurmak istedik olmadı. Diyanet Vakfı kurumu vicdanları kör ve sağır eden bir edayla bir tutum sergiledi.
Bağış almakta en ön sıralarda yer alan Diyanet Vakfı kendi kiracılarına yardım zamanı ortada yok. Biz bu vakfın Türkiye’deki kiracılarına yönelik bir çalışma yapmasını ve dükkânlarımızın kapalı olduğu süre boyunca bizden kira almamasını talep ediyoruz. Vicdan sahibi olan yöneticilerin sesimizi duymasını umut ediyoruz."