Diyarbakır’daki yürüyüşün başlama saatinde HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP kurmaylarının olduğu Suriçi’ndeki Dicle Fırat Kültür ve Sanat Merkezi’nden çıktık. Birkaç saat önceki kalabalıktan eser yoktu. Diyarbakırlıların büyük bölümünün çağrıya rağbet etmediği görüldü. Suriçi’ne yürümek isteyen ve çoğu gençlerden oluşan gruplar, polisin gazlı müdahalesiyle kısa sürede dağıtıldı.
Hürriyet'ten Sebati Karakurt'un Diyarbakır izlenimleri ve haberi şöyle:
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın salı günü yaptığı “Çarşamba günü herkes oturduğu yerden Sur’a yürüsün” çağrısının ertesi sabahı Diyarbakır’dayız. Diclekent, Kayapınar, Dağkapı, Yenişehir semtlerini dolaşıyoruz. Tüm dükkân ve mağazalar açık. Rastgele bir dükkâna girip soruyorum, Demirtaş’ın çağrısını. İki ortak aynı anda “Kavga, sokak eylemi istemiyoruz” diyor.
Suriçi Mahallesi’ne yaklaştıkça polis ve zırhlı araç sayısı artıyor. Suriçi’ne girişte kimlik kontrolü ve üst aramasından geçip Suriçi İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne kayıt yaptırıyoruz. Suriçi’ne girip 92 gündür operasyonun devam ettiği sokakların birkaç yüz metre ötesinde yaşayan mahalle sakinleriyle konuşuyoruz. Mutsuz ve endişeliler. Konuşmamıza şiddetli top atışları ve biber gazı nedeniyle sık sık ara vermek zorunda kalıyoruz. Duvarların kimi yıkık, kimi delik deşik. HDP’nin oturma eylemini yaptığı Suriçi’ndeki Dicle Fırat Kültür Merkezi’ndeyiz. HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, milletvekilleri var. Avluda çok sayıda kadın ve çocuk bekliyor. DBP’li Ali Şimşek, kalabalığa Kürtçe sesleniyor: “Herkes bulunduğu ilçeye dönsün ve saat 16.00’da en kalabalık şekilde Sur’a yürüsün!”
DEMİRTAŞ’IN YANITI
Selahattin Demirtaş’a, İçişleri Bakanı Efkan Ala’nın yürüyüş çağrısı için “Provokasyonu yapan sonuçlarına da katlanır” sözlerini anımsatıyorum. “İnsanlar ölürken ben hiçbir şey yapmadan sessizce onaylamış siyasetçi olarak tarihe geçmektense ‘onurunu korudu ama kısa yaşadı’ denmesini tercih ederim” diyor. Yürüyüşün başlama saatinde dışarı çıkıyoruz. Birkaç saat önceki kalabalıktan eser yok. Sur dışına çıkan tüm sokaklar polisçe kapatılmış.
Dağkapı semti Ali Emiri Caddesi, Suriçi ile sınır oluşturuyor. Demirtaş’ın çağrısıyla Suriçi’ne yürümek isteyen gruplar, Ali Emiri Caddesi’ne açılan sokaklarda polis tarafından birkaç dakikada püskürtülüyor. Yürüyüşçülere atılan biber gazı o kadar yoğun ki başladıkları sloganın ilk kelimesi “biji”den sonrası gelmiyor. Ara sokaklara dağılıyorlar. Saat 17.00 civarında Suriçi’nden hafif otomatik silah sesleri duyuyoruz. Ardından kesif bir duman yükseliyor.
Cadde ve sokaklarda büfe, otopark ve erkek kuaförleri açık. Diyarbakırlılar, biber gazı bulutu dağıldıkça olan biteni seyretmek için dışarı çıkıyor.Bulunduğumuz bölgedeki yürüyüşçüler, az sayıdaki gençlerden oluşuyordu. Yürüyüşçüler için stratejik öneme sahip bu bölgedeki izlenimim, Diyarbakırlıların Demirtaş’ın çağrısına rağbet etmediği yönünde. Ali Emiri Caddesi’ne açılan 11 noktada yaklaşık 300’er göstericinin yer aldığı söylendi.
33 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Gruplar kısa sürede dağıtılırken polis 33 kişiyi gözaltına aldı. Ayrıca kontrol ve aramalarda da 35 el yapımı patlayıcı, 25 molotofkokteyli, 1 av tüfeği ele geçirildi.