Gelişemeleri Endişe ile izlediklerini kaydeden Doğru Parti yönetimi, "Bu ülkedeki Türk askerlerinin de ülkemize dönüşü sağlanmalı ve tek bir Türk askeri dahi, Havaalanının korunması için Afganistan’a gönderilmemelidir" uyarısnda bulundu
Başkanlık Divanı'nı toplayarak endişelerini kamuoyu ile paylaşan Doğru Parti yönetimnin uyarı ve açıklamaları şöyle:
"Daha önce ülkenin önemli bölümünü elinde tutan Taliban, günümüzde tüm Afganistan’da kontrolü sağlamış ve başkent Kâbil’e girmiştir. Cumhurbaşkanı Eşref Gani Tacikistan'a kaçmış ve bu kaçışa karşı tepkiler üzerine, “ülke bir iç savaşa girmesin ve kan dökülmesin diye Afganistan’ı terk ettim” demiştir.
Eski Cumhurbaşkanı Yardımcısı Mareşal Raşid Dostum da Mezar-ı Şerif’teki malikanesini terk ederek Özbekistan’a kaçmıştır. Bu gelişmeler ışığında ülke artık Afganistan Cumhuriyeti değil, “Afganistan İslam Emirliği” olmuştur.
Diğer İslami terör örgütleri İŞİD ve El Nüsra da bu ülkeyi artık “İslam terör üssü” yapacaktır. Kâbil, kelle kesici Taliban’a tek kurşun atılmaksızın teslim edilmiştir.
Bu gelişmelere karşı duruş sergileyen Afganlar ise ülkeyi terk etmek amacıyla havaalanına koşmuş kendilerini, ülkeyi terk etmekte olan askerleri taşıyan ABD ve diğer ülkelerin uçaklarının önüne atmıştır.
Ülke tam bir kaos ortamı yaşamaktadır. Türkiye Büyükelçiliği, ABD ve Fransa ve diğer birkaç büyükelçilikle birlikte Hamit Karzai Havaalanı içindeki askeri bölgeye taşınmıştır. 350 dolayında Türk ülkeden tahliye edilmiş olsa da Türk askeri hala havaalanının kontrolünü sürdürme görevini bu kaos ortamında dahi yerine getirmeye çalışmaktadır.
Bu ülkedeki Türk askerlerinin de ülkemize dönüşü sağlanmalı ve tek bir Türk askeri dahi, Havaalanının korunması için Afganistan’a gönderilmemelidir. Çünkü, ülkenin tamamı Taliban’ın elindedir ve havaalanı bu ortamda nasıl ve kime karşı korunabilir...
DOĞRU PARTİ olarak bizler bu gelişmelerden son derece endişe duymaktayız. Ülkedeki rejimin kansız dahi olsa bir darbe ile değişmesi ileride bu ülke yönetiminin “tanınması sorununu” da gündeme getirecektir. Uluslararası hukukta en çok kabul gören görüş “seçimle yönetime gelmeyen devletlerin tanınmamasıdır” (Tobar Doktrini).
Nitekim Türkiye Mısır’da darbe ile başa geçen Sisi Yönetimini tanımamıştır. Aynı yaklaşımın Afganistan örneğinde de uygulanmasını Hükümetimizden talep ediyor ve büyükelçilik çalışanlarını acilen Türkiye’ye dönmesinin sağlanması gerektiğini hatırlatıyoruz.
Ayrıca, Afganistan’dan ülkemize göç önümüzdeki günlerde artarak sürecektir. Gelenlerin bir bölümünün Taliban mensubu olup olmadıkları bilinmemektedir. Bu nedenle İran sınırında son derece sıkı güvenlik önlemleri alınmalıdır. Daha önce sınırı aşarak giren sığınmacılar da ivedi olarak ülkemizden çıkarılmalıdır. Burası “yol geçen hanının” da ötesine geçmiştir.
Çünkü gelenler geçip gitmemekte ve kalmaktadır. Ülkemiz yol geçen değil, “yol kalan hanı” olmuştur. Sınır güvenliğinin en sıkı şekilde sağlanmasının yanı sıra, Türkiye’ye gelen ve hatta kimi hallerde gençlerimizi öldüren tüm mültecilerin ülkemizde kalma konusu “referanduma” sunulmalıdır.
DOĞRU PARTİ olarak yaşanan gelişmelerle ilgili çok ciddi endişelerimizi Türk kamuoyu ile paylaşıyoruz. Saygılarımızla.