Açıklamada, "Ülkemizde pek çok alanda olduğu gibi din konusunda da yapılan yayınlarda bilimsel, tematik ve üslup sorunlarının olduğu, dinin sahih bilgisinden uzak bir takım zayıf ve sübjektif yorumların dini bir muhteva içerisinde sunulduğu tarafımızca iyi bilinmektedir" denildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türkiye Diyanet Vakfı'nın, medeniyetlerin oluşumunda sosyal ve kültürel hayatın şekillenmesinde önemli bir yeri olan kitabın insanlara ulaştırılmasını çok yararlı bir kültür hizmeti olarak benimsediği belirtilerek, Vakfın 1983 yılından bu yana Ramazan ayı içerisinde Ankara ve İstanbul'da kitap ve kültür fuarı açma ve kitapçılarla okuyucularını buluşturma hizmetlerini sürdürdüğü kaydedildi.
-"FUAR TÜM YAYINCILARA AÇIK"-
Açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Bilindiği gibi kitap fuarları çeşitli yayınların bir arada ve belirli bir zaman dilimi içerisinde okuyucuya sunulduğu organizasyonlardır. Bu itibarla Türkiye Diyanet Vakfının organize ettiği fuarlar bütün yayıncılara açıktır. Yasal olan her türlü kitap bu fuarlarda yer alabilmektedir.
Türkiye Diyanet Vakfı yetkililerinden alınan bilgilere göre fuara katılımlar, yayınevlerinin Vakfa müracaatı akabinde mevcut mekan imkanlarına göre organize edilmekte ve yapılan bir sözleşmeyle de yayıncıların fuara katılımını gerçekleştirmektedir. Yayıncıların sözleşme şartlarına aykırı hareket etmesi durumunda bir sonraki fuara katılımları uygun görülmemektedir.
-"SORUMLULUK YAYINEVİNE VE MUELLİFLERİNE AİT"-
Bu çerçevede 2007 yılında 200 civarında yayınevinin 50 bin çeşit ürünle katıldığı ve geleneksel hale gelen, okuyucuyu kitapla ve kültür hayatıyla buluşturmayı amaçlayan bu fuar ve bilimsel ve yasal sorumluluğu tamamen yazarına ve yayın evine ait olan herhangi bir kitaptan hareketle, Türkiye Diyanet Vakfı ve Diyanet İşleri Başkanlığımızın haksız bir eleştiriye tabi tutulması asla kabul edilemez.
Kaldı ki, fuar alanlarında yetkililerimizce ‘Fuarlarımızda satışa sunulan eserlerin ilmi ve hukuki sorumluluğu yayınevlerine ve müelliflerine aittir' afişlerine yer verilerek okuyucuların bilinçli ve seçici davranması sağlanmaktadır.
Diyanet İşleri Başkanılğı'nın açıklamasında şu değerlendirmelere de yer verildi:
"Ülkemizde pek çok alanda olduğu gibi din konusunda da yapılan yayınlarda bilimsel, tematik ve üslup sorunlarının olduğu, dinin sahih bilgisinden uzak bir takım zayıf ve sübjektif yorumların dini bir muhteva içerisinde sunulduğu tarafımızca iyi bilinmektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı din alanında yapılan yayınların seviyesinin yükselmesi için büyük bir gayretin içinde olup yayınladığı eserlerle bu alanda rehberlik etmeye çalışmaktadır. Kurumumuzca üst üste yapılan yayın kongreleri de bu amacın gerçekleşmesi için gösterilen bir gayretin sonucudur.”
Ortada büyük bir skandal var ve bunu önlemekle görevli olan diyanet skandalı görmezden gelerek "bizimle ilgisi yok" gibi komik bir açıklama yaparak kaytarmaya çalışıyor.
Kimin sorumluluğu varmış kitap evlerinin onların neleri sergileyeceklerini sizler daha önceden hiçmi kontrol etmiyorsunuz?
O zaman sorarlar size "siz ne iş yapıyorsunuz yoksa yan gelip yatıyormusunuz" diye
İnsan bulunduğu makamın hakkını verir ve böyle bir fuarda yayınlanacak kitaplar ha önce bir kurul tarafından elden ve gözden geçerilir. Skandala böyle bir açıklama yapmakla taraf olduğunuz ve göz yumduğunuz intibaaı yayılmaktaki bu da bulunduğunuz kuruma gölge düşürmektedir.
Milli ğitim Bakanlığı'da aynı taktiği uygulayarak bu tip skandal kitaplarla kendilerinin ilgileri olmadığını söyleyip işin içinden sıyrılmak istemektedirler. Bu görevi b.akkal mehmet efendi yapmayacağına göre sizlerin yapması gerekmez mi?