Bunun giderilebilmesi için, en azından taban aylıkların eşitlenmesi gerekiyor. En düşük emekli aylığının bütün emekliler için 776 TL'de eşitlenmesi talebi de canlandırır...
Yazımızın dünkü bölümünde işçi, esnaf ve memur emeklileri arasındaki maaş uçurumuna değinmiştik. Hatırlayacağınız üzere en düşük emekli maaşı memurlarda 776 TL, SSK'da 591 TL ve Bağ-Kur'da 463 TL idi. Emekli maaşlarının artırılmasında kullanılan mevcut sistemin devam etmesi halinde, 1 Ekim 2008'den önce göreve başlamış olan memurlarla diğer emekliler arasındaki fark, giderek daha da artacaktır.
En düşük aylık
Sosyal güvenlik reformu olarak ifade ettiğimiz 5510 sayılı Kanun, emeklilerin ülke büyümesinden aldığı payı yüzde 100'den yüzde 30'a düşürdü. Bu değişikliğin anlamı, 2009 yılı itibariyle emekli maaşlarının, yıldan yıla çok daha yavaş artacak olmasıdır. Ancak bu değişiklik yapılırken eski memurlar ve memur emeklilerine dokunulmadı. Zira Anayasa Mahkemesi, siyasi iradeye “sen bu değişikliği memurlar açısından yapamazsın fakat SSK ve Bağ-Kur beni ilgilendirmez” dedi.
Böyle olunca eski memurlarla memur emeklilerine dokunulmazken, SSK ve Bağ- Kur'da eski-yeni ayrımı yapılmaksızın herkes yeni yasaya tabi tutuldu. Geçtiğimiz haftalarda, yukarıda açıkladığımız sistemden kaynaklanan maaş dengesizliğini gidermek üzere çalışma yapıldığı şeklinde haberler yayıldı.
Hatta çalışmaya ilişkin taslağın Başbakanlık'a sunulduğu ve taslağa göre en düşük emekli aylığının 900 TL olacağı bile söylendi. Oysa Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan yapılan açıklama, böyle bir çalışmanın olmadığı gibi, herhangi bir hazırlığın da bulunmadığı yönünde oldu.
Çek yerine maaş
İlgili bakanlıkça emeklilere yönelik zam haberleri yalanlanmış olsa da ortada bir gerçek var. O da özellikle en düşük emekli aylıkları yönünden ciddi bir dengesizliğin bulunduğu. Bize göre bu dengesizliğin giderilebilmesi için, en azından taban aylıkların eşitlenmesi gerekiyor. Bu eşitlemenin de en düşük memur emekli maaşı olan 776 TL'de yapılması lazım. Kriz ortamında iç talebi canlandırma adına dar gelirlilere harcama çeki dağıtılması gündeme getiriliyor. İlk duyuşta kulağa hoş gelen bu önerinin hayata geçirilmesi ise oldukça zor.
Zira çeklerin tutarlarının ne olacağı, kimlere hangi kriterlere göre dağıtılacağı gibi sorular cevapsız kalıyor. Oysa harcama çeki yerine en düşük emekli aylığının bütün emekliler için 776 TL'de eşitlenmesi, hem talep canlanması bakımından hem uygulanabilirlik açısından çok daha kestirme bir yol olacaktır.
Geçmişin hovardalığı
“Emekli aylıklarına zam yapılsın” talebi dillendirildiğinde, yetkililerin savunmaları, ülkemizde sosyal güvenlik sisteminin açık verdiği ve dolayısıyla harcamalarda artış yaratacak herhangi bir düzenlemenin yapılamayacağı yönünde oluyor. Şunu kabul ediyoruz ki ülkemiz sosyal güvenlik sistemi geçmiş dönemlerde oldukça popülist uygulamalara konu olmuştur.
Maalesef geçmişin hovardalıklarının faturasını bugünün emeklisi ödüyor. Fakat şu da bir gerçek ki bütün gelişmiş/ gelişmekte olan ülkelerde sosyal güvenlik sistemleri açık veriyor. Yine de özellikle gelişmiş ülkelerde emekliler toplumun orta sınıfını oluşturuyor. Ülkemizdeyse ìemeklilerî sınıfı maalesef gelir dağılımında ağırlıklı olarak en alt yüzde 20'lik dilime dahil.