Aykırı eylemlerin odağı haline geldiği iddiasıyla kapatılması 1 oy farkla reddedilen ancak odak olma nedeniyle Hazine yardımının kesilmesine karar veren Anayasa Mahkemesi, AKP’nin “yapmaması” gerekenleri gerekçeli kararında ayrıntılandıracak. Gerekçeli kararda demok-ratik hukuk sistemi içerisinde sosyal yaşama ilişkin tartışmaların “ulema” tarafından değil bağımsız mahkemelerce karara bağlanacağı vurgusu önemli yer tutacak.

AKP hakkındaki kapatma davasını 30 Temmuz’da açıklayan ve 10 üyenin partinin “laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğu belirlemesini yaptığı Yüksek Mahkeme, bu kararının gerekçesini bu ay içerisinde tamamlayarak yayımlamayı planlıyor. Gerekçeli kararın yazımı sürerken, kimi ayrıntılar da netleşmeye başladı. AKP’nin yapmaması gerekenleri ve parti kapatmadaki kırmızı çizgileri Hazine yardımından yoksunluk yönünde oy kullanan 4 üyenin gerekçesi yol haritası niteliği taşıyacak.

Üniversitelerde türban serbestliğine yönelik anayasa değişikliği gerekçede ayrıntılı yer alacak. Türbanı üniversitelerde serbest bırakma girişiminin odak olmayı güçlendireceği vurgulanacakken, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararıyla bu durumun önlendiğine işaret edilecek. Ayrıca başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere AKP yöneticilerinin din referanslı çıkışları da gerekçede örnekleriyle yer alacak.

Gerekçeli kararda, sosyal yaşamdaki uyuşmazlıklarda Başbakan’ın söylemiyle “ulemanın” değil, yargının son sözü söyleyeceği vurgusunun yapılacağı belirtilirken, bu kapsamda çok hukukluluğun da irdeleneceği kaydedildi. Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın “Dindar cumhurbaşkanı istiyorum” sözleri de din referanslı kanıtlar arasında sayılıyor. Gerekçede, AKP’nin söylemlerinde şiddet çağrısı yapılmadığı ancak “aşırılıkların” öne çıktığı da örneklerle anlatılacak. Kapatma davasında yüksek mahkemenin 6 üyesi kapatma, 4 üye Hazine yardımından yoksunluk cezası 1 üye ise davanın reddi yönünde oy kullanmıştı.

 (Cumhuriyet)