Erdoğan'ın açıklamaları şöyleydi:

Bu ülkenin potansiyeli var. Bu ülkenin şartları var. Bunlar yerine getirrseniz bu ülkeyi tutamazsınız demiştik 2002 yılında. Neydi bunlar. Çok çalışacaksınız, bunu yapamazsanız da engel olmayacaksınız. Üzülerek söylüyorum. Yurtdışına gitmemeyi bir meziyet olarak gören siyasetçiler vardı. 6 yıldır Türkiye ile dünya arasında mekik dokuduğumuz için bizi eleştiriler var. Diyorlar niye gidiyor niye geziyor. Olduğunuz yerde durursanız kimse size gelmez. Bunu beklemeyin.

İhracat hacmi 36 milyar dolardan 133 milyar dolara yükseldi. Dışarıyla ilişkileri geliştirmek bizim için görev. Ürettikleriniz pazarlamak zorundasınız. Son altı yılda dış ticaretimiz katlandı. Bunlar hep bu geliş-gidişlerin ve çalışmaların ürünüz. Bizde uzak diye bir kavram yok.

Ankara sonu gelmez kriz senaryolarına asla aldırmıyor ve dış ticaretini geliştirmek için çalışıyor.  Ve bu pazarları artırmaya devam ediyoruz. yaklaşık 12 bin çeşit farklı üzünü ihraç ediyoruz. Bi bakıyoruz bizim ürünümüz Afrika'da. Afrika'nın ortasında nereden geldi nerden buldu. Bu bir özgüvendir. Türkiye bu günlere geldi.

Dünyanın her tarafında ticareti geliştirmek için ofisler açıyoruz. Nijerya'da Etiyopya'da Sudan'da bile ofislerimiz var. Yatırımcı ihracatçı arakadaşlarımızı tebrik ediyorum.

6 yıl içinde vergi oranını düşürme yönünde açılımlarımız oldu. Bu daha da düşecek. İhtihdam üzerindeki yükü daha da azaltacağız.

Göreve geldiğimizden beri hiç bir zaman yurt içi sebeplerle zama yapan ülke olmayacağız dedik. Ancan yurtdışlı sebeplerle oluşan bir durum varsa bunu yapmak zorundayız dedik. Bazı şeyleri daha fazla kaldıracak durumumuz olmadığı için bunları yaptık.

Amerika'dan başlayan bir kriz var. krizin gıda fiyatlarını artıracağı enflasyonu yükselteceği yönünde bugünden başlayan öngörüler var. Bazı yerelere bunun atkisi asgari olacak. Bazı ülkeler 100 yıldır bu boyutta bir kriz görmedi. Bu krizden daha kötüsünü 2002'de yaşadık. 22 banka fona devredildi. ekonomimiz ağır bir yara almıştı. bu bir tecrüne iddi. Ve Türkiye bundan ders aldı. Bugün bankacılık noktasında çok sağlam bir noktaya geldik. Ben inanıyorum ki ihracatımız da bu krizden fazla etkilenmeyecek. hatta bir fırsata dönüşecek. Ancak hiç etkilemiyoruz demek çok yanlış

Ancak son dönemde bazı çevrelerden karamsarlık pompalayacak açıklamalar var. Bittik, battık diyorlar. Bunlar toplumun morali bozuyor. Son altı yıldır bunların karamsarlığı hiç bitmerdi. Hep aynı şeyi söylediler. Hiç yapıcı konuşmadılar. Bütün yaptıkları toplumun moralini bozmak. Dört gözle kriz bekleyenler var bu ülkede... Bunun için ellerini oğuşturanlar. Fırsat çıkarmak isteyenler var.

Bir şeyleri yönetirken söylerken sorumluluğunu bilmeli herkes. Bir yerde yangın varsa yangına benzin pompasıyla gidilmez. Su pompasıyla gitmek lazım. Biz su pompasıyla gidiyoruz. Amacımız yangını söndürmek. Kriz olmayacak demiyorum demedim. Ama en az zararla atlatacağız. istikrar zedelenmemeli.

En önemli değer verdiğimiz şey istikrarımız. Bundan asla taviz vermeyeceğiz. Bu yıl içinde bazı olaylarla istikrarımızı zedelediler. Bitirdiler demiyorum. Bu yıl ihracatta 15 milyar doları bulacaız. geçen yıl 22 milyar dolardı.

Karamsarlık kötümserli,k pompalayanlara asla kulak asmayan. Bunlar bu açıklamaları kendi çıkarları için yapıyor.

Yeterki Türkiye'ye inanalım bu ülkenin potansiyeline inanalım. Cumhuriyetin 100. yılında ihracatta hedef 500 milyar dolar. Buna artık inanmak hayal değil