Erdoğan, "Diyarbakırla ilgili atılan adım bayrak olayıyla alakası yok. Tamamıyla hava kuvvetleri içindeki güçlendirmeye ilişkin" dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için hazırlanan ve YSK'nın yasakladığı reklam filmiyle ilgili ise "İtiraz edilen hususları çıkartıp devam edeceğiz" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
YAŞ'ta iki günde onama da dahil olmak üzere kararlar açıklandı. Ağustos toplantıları terfi ve atama odaklıdır. Asli bir şura toplantısı olmuş oldu. Bu bakımdan çok isabetliydi.
"BAYRAKLA ALAKASI YOK"
Diyarbakır konusuyla ilgili çok spekülasyonlar yapıldı. Diyarbakır ile ilgili atılan adımın bayrak olayıyla alakası yok. Hava Kuvvetleri'nin kendisini güçlendirmesiyle ilgili. Eskişehir'de de benzer bir adım atılıyor.
Diyarbakır'ın hassasiyetleri belli. Böyle bir vilayetimizde bu adımın atılması gerekliydi. Hayırlı olsun demekten başka bir şey denmez. Medyanın yalan yanlış haberleriyle, TSK'nın attığı adımları bayrak olayına ilişkilendirmek hiç şık değil. Altında başka bir şey aranmasın.
Gerek Balyoz gerek Ergenekon gibi davalarda kim olursa olsun bunların emekliye ayrılması gerekir dedik. Bunların içinde emekli olmayan kalmadı, hepsi emekli edildi.
"HSYK'NIN YARGININ TEHDİT ALTINDA OLDUĞU GİBİ BİR İFADENİN KULLANILMASI ÇOK ÇİRKİN"
HSYK adına başkandan başka kimsenin konuşma hakkı yok. O da Bekir Beydir. Burada yeni bir adet oluşturdular. 'Ben şahsım adıma konuşuyorum' sen şahsın adına konuşarak siysetçiye yön veremezsin. Siz eğer şova girerseniz HSYK'nın varlığına gölge düşürmüş olursunuz. Bu arkadaşımızın yaptığı açıklama bulunduğu makama hiç yakışmıyor. HSYK'nın yargının tehdit altında olduğu gibi bir ifadenin kullanılması çok çirkin. Telefonu dinlenen Başbakan ve bakanlar. Bunlar olacak ve bunlarla ilgili yapılan suç duyurularını görmezden geleceksiniz. Adama sorarlar sen nasıl yargıçsın.
"BU ŞANTAJLARDAN MONTAJLARDAN BIKTIK"
Bu şantajlardan montajlardan bıktık. Bunların arkasında bu tür açıklamaları yapan kişiler oldukça bu sıkıntılar olur. Yargı kararıyla konuşacak, söylemlerle değil. Siyasetçinin işi söylemdir zaten. Bunların olduğu bir ülkede siyaset olarak sessiz mi kalacağız.
"CUMHURİYET TARİHİNDE BÖYLE BİR ŞEY OLDU MU?"
Çağlayan'da yaşanan olayları gördünüz. Savcı çıkıyor, adalet sarayının önünde basın açıklaması yapıyor. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey oldu mu? Bu tür adımlarla kimin nerede durduğunu millet çok daha iyi görüyor. Biz boşuna paralel yapı demedik. Boşuna inlerine girilecek demedik. Bugün 30 kişi daha alındı. İfade verdikçe yeni şeyler çıkıyor. Ben şuna inanıyorum, hak kesinlikle yerini bulacak. Biz de bu işin takipçisi olacağız, bu işin şakaya alınacak tarafı yok. Devlete karşı hukuksuzluklar yapanlar var. Yatırım yapacağız, yürütmeyi durdurma kararı veriyorlar.
Bunları gördükçe biz iyi yoldayız, süreci kararlı bir şekilde yürütmemiz lazım. Bu işi geciktirseydik, kim bilir başımıza neler gelecekti? Bakın Adana'daki TIR olayı. Bunların görüntülerini seyrettim, bunları seyrettikçe insanın beynine kan sıçrıyor. Irak'taki Türkmenlere bizden başka sahip çıkan var mı? O gücü morali onlara biz verdik. Orada kendilerini savunabilir hale geldiler.
MUHALEFETİN IŞİD İDDİASINA YANIT
Bizim IŞİD'e muhalefetin dediği gibi bir silah yardımımız söz konusu değil. Bu Kılıçdaroğlu değil mi Kürecik'teki NATO üssüne dinleme üssü diyen. Burası NATO üssü, İsrail de NATO üyesi bir ülke değil. Açıkça İsral'in böyle bir şeye ihtiyacı yok. Türkmenlere nasıl destek verdiğimizi Sayın Şandır (MHP Milletvekili Mehmet Şandır) gayet iyi bilir.
'PARALEL' OPERASYONU
Kendilerine yönelik yapılan anormal bir muamele söz konusu değil. Ağır olan şeyleri daha önceki operasyonda gözaltına aldıklarına yaptılar. Benzer şeyleri daha önceki operasyonda yaptılar. Benzer şeyleri daha önceki operasyonda yaptılar. Maduriyete oynamak... Burada yürüyen her şey hukuk içinde yürür. Eskiden yönettikleri idare ettikleri yargı mensupları vardı. Şimdi başka yere atandılar, bundan dolayı rahztsızlıları var. Şu anda içeriye alınanlardan bir tanesi yönetenlerden birisi.
"BU NASIL BİR BABA-EVLAT İLİŞKİSİ"
Dün birisi çıkmış 'siyasetçilerle yöneticilerimizle baba-evlat ilişkisi içerisindeydik diye. Bu nasıl bir baba-evlat ilişkisi. Bunlar haramın tam içindeler. Her topladıklarıyla tehdit ediyorlar. Bu güç nereden geliyor. Okullarlar, holdingler bunlar durup dururken oluşmadı. Biz öncelikle paralel paralel değil diye bir hassasiyetimiz yoktu. Ama şimdi öncelikli hassasiyetimiz oluşmaya başladı.
"BAŞBAKAN'A SADAKATİ OLMAYAN MİLLETE SADAKATİ OLUR MU?"
Bu olaylardan sonra birinci sıraya bunu çıkardık. Böyle bir oluşumla alakaları varsa makam teslim edemeyiz. Bir başbakanı dinleyen, odasına böcek koyan insanla yola gidilir mi? Başbakana sadakati olmayanın millete sadakati olur mu? Biz ona imza yetkisi veriyoruz. Bu yetkileri gayrimeşru emelleri için kullanırsa birlikte yürüyemeyiz. Bizim emirlerimiz yerine Pensilvanya'nın emirlerini yerine getiriyor. Bu anlayışta olan insanlarla ulusal güvenliğimizi teminat altına alamayız.
MUSUL'DAKİ REHİNELER
İşi hassasiyetle takip ediyoruz. Bir yanlış adım atılır da 49 kardeşimize bir şey olur mu? Son edindiğimiz bilgilere göre yaşam koşullarında bir olumsuzluk yok. Başlarına bir şey gelirse bizi çok üzer. Burada Kılıçdaroğlu sürekli tahrik peşinde, ona yazıklar olsun. Bahçeli de aynı şekilde sürekli tahrik ediyor.
Ekmeleddin İhsanoğlu, "Hamas ile El Fetih'i ben barıştırdım" diyor. Yalan söyleme. Kendisi bunu siyasi bir ranta dönüştürmek istiyor. Yine söylüyorum, Suudi Kralı "bunu görevden alın başkasını verin" demişti. Biz seçimle geldiğini söyleyerek cevap verdik. Kendisine sahip çıkmadığımızı söyledi, bunlar hep makam sevdasından kaynaklanıyor. Başarılı değilsin ki istenmiyorsun. Bunun için attığımız kulislerin haddi hesabı yok. Teşekkür etmesi gerekirken sürekli 'ben' diyor. 3 dil bildiği söyleniyor, biz tercüman değil ülkeyi yönetecek adam arıyoruz. Pazar günü seçim yapılacak, milletim en doğru kararı verecektir.
Bakanlar Kurulu'nu toplamak için bir kritere ihtiyaç yok. Bu ülkede süs bitkisi gibi orada durmayacaksanız, cumhurbaşkanı devletin başı olduğu için icraanın başıdır. Bu nedenle icraanın uzağında olmamalısınız. Biz zamanla yarışmak zorundayız. 12 yıllık bir deneyim var, bu deneyimi farklı bir noktaya taşımamız lazım.
YSK'NIN YASAKLADIĞI REKLAM FİLMİ
YSK'nın tanıtım filmimizi yasaklamasına şaşırdım. Neymiş ezan okunmuş, neymiş seccade varmış. İtirazı yapan YSK MHP temsilcisi. Ezan sesi, seccade ve namaz. Üç başlık nedeniyle yasaklanıyor. MHP bakın neye takılıyor. İstiklal Marşı'nda var, şimdi ben bunu okumayacak mıyım? Efendim yasada öyle diyormuş. Yanlış yorumlanabilir. Ezan sesinden ürküyorlar. YSK, MHP'nin itirazları neticesinde 6'ya 4 oranında oyla karar vermiş. 30 Mart seçimlerinde de aynı şey vardı. Bayrak vardı o nedenle yasakladılar. Gelin bayrağa hep birlikte sahip çıkalım. CHP bayrağa nasıl sahip çıkaca, Hakkari'de bayrak açamadılar. CHP ve MHP'nin adayı İstiklal Marşı'nı bilmiyor ve bir de şiirlerle konuşmayalım diyor. Bir de iyi edebiyatçıyım diyor. Bu nasıl edebiyatçı?
Aleviyim denmesi neden ayrımcılık olarak görülüyor. Ayrımcılık yok, herkes Aleviyim diyebilir. Bırakın Kürt Kürdüm, Laz Lazım Arap Arabım desin.
YSK'YA ELEŞTİRİ
Yurtdışı seçimlerle ilgili şikayetler var. 4 kişilik ailenin her birinin farklı yerlere verildiği söyleniyor, zulüm bu. Bundan dolayı oy kullanamayanlar, gelip geri dönenler var. Süreler daha da uzatılabilirdi. 3-4 gün gibi bir süre de tanıdınız. Burada YSK yurdışındaki vatandaşlarımızın vatandaşlık hakkını kullanmada iyi bir basiret gösteremedi. Benim yurtdışındaki vatandaşımızın heyecanını paylaşmak bizim görevimizdir ama bu yerine getirilemedi