Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 'Öyle bol keseden atarak milliyetçilik olmuyor, nutuk atarak, ahkam keserek, sağa sola çamur atarak, sıçratarak milliyetçilik olmuyor. Şehitlerin kanı üzerinden, cenazesi üzerinden siyaset yaparak milliyetçilik olmuyor' dedi.
Erdoğan, Kahramanmaraş Kıbrıs Meydanı'nda, Kahramanmaraş Belediyesinin yaptırdığı çeşitli tesislerin toplu açılış töreni ve TOKİ tarafından yaptırılan konutların anahtar teslim törenine katıldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türk Lirası'nın artık dünyada itibar kazandığını, yurt dışındaki ve yurt dışına giden Türk vatandaşlarının başları dik bir biçimde parasını çıkarıp gösterebildiklerini belirterek, 'Bizim derdimiz, meselemiz, hedefimiz işte budur. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının başı öne eğik olmayacak, daima dik olacak' diye konuştu.
Türk vatandaşlarının ekonomisiyle, büyük projeleriyle, parasıyla, ülkesinin ağırlığıyla gurur duyacağını ifade eden Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
'Öyle bol keseden atarak milliyetçilik olmuyor, nutuk atarak, ahkam keserek, sağa sola çamur atarak, sıçratarak milliyetçilik olmuyor. Şehitlerin kanı üzerinden, cenazesi üzerinden siyaset yaparak milliyetçilik olmuyor. Sadece biz diyoruz ki bırakın bu işleri, Allah aşkına çıktığınız zaman şunu söyleyin, 'biz iktidara geldik, şunu şunu yaptık'. Bunu diyebiliyor musunuz? Parlamentoda bulunanların bu ülkede hepsi iktidara geldiler. Ne yaptılar, bunu sorun, anlatacakları ne var? Ne var, gösterebilecekleri hangi hizmet var? Hangi yolu yaptılar, kaç tane hastane, okul yaptılar, hangi köye su götürdüler?'
Gayrisafi yurt içi hasılanın 2008 itibariyle 700 ile 750 milyar dolar arasında gerçekleşeceğini belirten Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:
'Bizler bunları nasıl elde ettik, ne oldu da bunları başardık. Yolsuzluklar ülkemizde bitti. Soruyorum sizlere... Öyle televizyonlara çıkıp da AK Parti'yi kalkıp da yolsuzlukla suçlamaya gayret edenler, iktidarımıza çamur atmaya gayret edenler var. Onlara sadece şunu söylüyorum; Siz AK Parti iktidarını kendi iktidarınız mı zannediyorsunuz? Yoksa eski aynalarınızı ortaya çıkarıp da yeniden aynaya mı bakmaya başladınız? DSP, MHP, ANAP döneminde 22 tane banka fona devredildi. Parasını millet, Hazine ödedi. Peki bu iktidar döneminde fona devredilen bir tane banka var mı, yok. Bu ne demek? Fona devredilen tek banka olmadığı için rahatsız oluyorlar. Birinci köprü yapıldı, bunlar dedi ki 'istemezuk'. İkinci köprü başladı, bunlar yine dedi, 'istemezuk'. Aynı adamlar, aynı zihniyet. Ama sonradan sıkılmadan köprünün üzerinden gelip gidiyorlar. Madem ki istemediniz, niye bu köprüleri kullanıyorsunuz? Bak şehir hatları vapurları, şimdi deniz otobüsleri, onlarla gidip gelin.'
'DÜRÜST YATIRIMCIYI TERK ETMEDİK'
Küresel ekonomik krizin diğer ülkeler üzerindeki etkilerine de değinen Başbakan Erdoğan, ABD'de 150 yıllık bankaların iflas ettiğini söyledi.
Türkiye'de şu anda böyle bir sıkıntının olmadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:
'Avrupa da aynı durumda. Ama biz asla buna zemin hazırlamadık, müsaade etmedik, işi ciddi tuttuk, sağlam tuttuk. Bakkal dükkanı açar gibi kimse ülkemizde banka açamadı. Ama bizden önce açıyorlardı. Sistemli yürüdük, garantiyi kimseye gücü yokken vermedik. İnceledik, araştırdık ve o şekilde yürüdük. Geldiğimizden bu yana da kimse banka açamadı. Ve şu anda da hamdolsun, gayet ciddi bir şekilde, kararlılıkla bu süreç devam ediyor. Bankalar sıkı şekilde denetleniyor. Her alanda önlemlerimizi aldık. Stratejimizi belirledik, kurumlarımız gayet dikkatli. Gayet ihtiyatlı şekilde devam ediyoruz ve gerektiği zaman adımları da buna göre atıyoruz.
Türkiye artık eski Türkiye değil. Moral bozmak için karamsar açıklamalar yapanlara diyorum ki; 'Türkiye'den yana mısınız, değil misiniz?' Lütfen karamsar açıklamalar yapmayın. Zira sizler şu 6 yıl içinde çok ciddi paralar kazandınız. Şunu söyleyeyim, bizim iktidarımızdan önceki dönemde olduğu gibi, tabi rahat para kazanmayacaksınız. Çalışarak, üreterek, yatırım yaparak kazanacaksınız. Öyle yüksek faizlerle durduğunuz yerde para kazanmayacaksınız. Varsa yatırımınız kazanırsınız. Üretirseniz kazanırsınız ama biz size hiçbir zaman fakir fukaranın, garip gurabanın imkanlarını yedirtmeyeceğiz, bunu böyle bilelim.
Biz dürüst yatırımcıyı hiçbir zaman kendi başına terk etmedik. Tekliflerini, taleplerini aldık, bunları en güzel şekilde değerlendirdik. Onun için Avrupa'da, ABD'de şurada, burada olan kriz hamdolsun bizi vurmadı, bizi de inşallah teğet geçecek. Ama halkta panik yaratmaya kimsenin hakkı yok. Eğer 'yangın var' diyorsanız, yangına benzin pompasıyla gidilmez, yangına su ile gidilir.'