“Duvara Karşı” filmiyle Alman sinema sektörüne iddialı bir giriş yapan Sibel Kekilli, Stern dergisi için modellik yaptı. Valentino, Dior, Gauche ve Calvin Klein tasarımlarıyla objektif karşısına geçen 31 yaşındaki Türk asıllı Alman oyuncu, çekim sonrası derginin sorularını yanıtladı.

Berlin’deki Funkhaus’un koridorlarında verdiği pozlarla “dünyaya ne kadar mesafeli ve ne kadar dahil olduğunu” yansıtan Kekilli, “Duvara Karşı” filmiyle yakaladığı ün yüzünden özel hayatının altüst olduğunu da söyledi:

“Filmdeki Türk geleneklerine aykırı uyuşturucu, çılgınlık ve seks unsurları, gerçekten oyunculuk mesleğini yapıp yapmayacağım konusunda belirleyici oldu. Bir anda içinde bulunduğum sinema dünyasını tanımadığımı fark ettim. Sadece içgüdülerimi dinledim. Onlar da bana tefeci zihniyetlilerden uzak durmam gerektiğini hissettirdi. Sürekli, insanların kafalarında yer edinmem gerektiğini duyuyordum. Ancak ben doğru zamanda insanların kafalarına girmek istedim ve bunu başardım.”
      
BEN DE HERKESİ BEĞENMİYORUM      

Sibel Kekilli, doğru yolda olduğunu ise iki yıl önce Almanya’da aldığı ödül sayesinde anladığını belirtti: “2010 yılında bana Alman film ödülü verilince, kendi kendime ‘Evet, doğru işi yapıyorsun’ dedim. Ödül töreninde sahneye çıktığımda tefeci zihniyetlilere yaptığım ‘Ben, kadın, oyuncu, sağlam projelerde yer almak istiyorum’ çağrısı, çeşitli tepkilere neden oldu. Kimi beğendi, kimi ‘Bu deli mi?’ dedi. Olsun, ben de herkesin yaptığı işi beğenmiyorum. Takdir peşinde koşanlar genelde ona ulaşamazlar. Sonuç itibariyle herkes istediğini düşünüyor. Doğrusu da zaten bu...”

BENİM MEMLEKETİM HAMBURG-OTTENSEN

Almanyalı Türk rollerini canlandırarak çeşitli ödüller aldığını dile getiren Sibel Kekilli, röportaja ilginç açıklamalarla devam etti: “Kendimi Türk’ten ziyade Alman olarak görüyorum. Yüzde 10 Türk hissediyorum. Ailemin memleketi olan Kayseri’ye en son 15 yıl önce gittim. Köyde elektrik yoktu ve alaturka tuvalet kullanıyorduk. Bugün o tecrübeleri edindiğim için mutluyum. Ama Kayseri ile ailemin memleketi olması dışında hiçbir bağım kalmadı. Benim memleketim Hamburg-Ottensen.”

AYILARDAN KORUNMAK İÇİN ELLERİMİ ÇIRPARDIM

“Tatort Kiel” dizisindeki rol arkadaşım Axel Milberg ile tanıştığım ve defalarca tatil yaptığım Finlandiya-Rusya sınırındaki yerde vakit geçirmeyi çok seviyorum. Derin sessizlik beni düşünmeye yeltendiriyor. Ormanda yürüyüş yaptığım zaman ayılardan korunmak için ellerimi çırpardım. Kısmet işte. Axel ile o bölgede çekim yaparken tanıştık ve beni rol arkadaşı olarak görmek istediğini söyledi. Beni o tavsiye etti ve sayesinde dizide yer aldım.

ERKEKLER KOLAY BİR AV OLDUĞUMU SANIYOR

Rol aldığım “Tatort Kiel” dizisinde kameraya yansıyan halim, küçük ve zayıf bir kızı anımsatıyor. Bu yüzden erkekler kolay bir av olduğumu sanıyor. Geçmişim de bunda büyük rol oynuyor. O klişeden artık kurtulmak istiyorum. Çok sempatik davrandığınızda insanlar sizi küçümsüyorlar ve kendi çıkarları doğrultusunda kullanmak istiyorlar. Bense sürekli küçük bir kız olmadığımı yansıtmaya çalışıyorum. Bu yüzden mesafeli bir tutum içindeyim.

ALMAN HESABI KASINTISI CANIMI SIKIYOR

Sibel Kekilli, röportajda Türk ve Alman erkeklerinin centilmenliğini de kıyasladı: “Türk erkeklerinin en beğendiğim huyları, kadınları yemeğe davet etmeleri ve hesabı kendilerinin ödemeleri. Almanlar, yarıya yarıya ödeme kasıntıları yüzünden canımı sıkıyor.”

kaynak:http://www.hurriyet.com.tr/magazin/magazinhatti/20190252.asp