Davanın duruşmasına Ersümer, Çakan, avukatları ve müdahil avukatları katıldı.
BOTAŞ'ın davaya müdahil olma istemine ilişkin görüşlerini açıklayan Çakan'ın Avukatı Birgül Feyzioğlu, BOTAŞ'ın müdahale talebindeki iddialardan sadece bir tanesinin Çakan dönemine ait olduğunu söyledi. Feyzioğlu, “Bu iddialardan biri, şimdiki Bakan Hilmi Güler'in dönemini kapsamaktadır” dedi. Feyzioğlu, BOTAŞ'ın müdahillik talebinin reddedilmesini istedi.
Yüce Divan heyeti, suçtan zarar görme olasılığına karşılık BOTAŞ'ın müdahilliğine karar verdi.
Duruşmada tanık olarak dinlenilen Eski TEAŞ Yönetim Kurulu Üyesi Abdullah Oktay Şatıroğlu, yap-işlet-devret modeli ile yapılan 5 santralden bazılarının, ihalede birinci olan yerine ikinciye verilmesinin nedenini “rekabet koşulunun yaratılması ve tekelleşmenin önlenmesi” olarak açıkladı. Şatıroğlu, bu kararları alırken Bakan'dan herhangi bir baskı görmediklerini söyledi.
TANIK MUZAFFER SELVİ İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Diğer tanık eski TEAŞ Genel Müdürü Muzaffer Selvi de, yap-işlet-devret modeli ile yapılan 5 santralin güç artırımının bir teknik komisyon raporu ile yapıldığını, bu güç artırımından dolayı devletin herhangi bir zararı uğramadığını kaydetti. Sanık Ersümer'den bu konuda herhangi bir talimat almadığını ifade eden Selvi, Beyaz Enerji davası kapsamında Çankaya İlçe Jandarma Komutanlığı'nda verdiği ifadeleri de kabul etmedi.
Selvi, “Burada Bakan aleyhine verdiğim ifadelerden dolayı özür diliyorum. İki çocuğum karşıma getirilmişti. Ne yapabilirdim. Bugünkü gibi hatırlıyorum. Arkada Gediz Lekesiz anlatıyor, sanki ben anlatmışım gibi yazılıyor. Bugün de aynı şeyi yapsalar, aynı ifadeyi veririm” diye konuştu.
Görev yaptığı dönemde elektrik talebinin çok yüksek düzeyde olduğunu belirten Selvi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde 'arıza var' diye elektrik kesintileri yapıldığını, arz ve talepteki dengesizlik nedeniyle santrallerin üretim güçlerinin artırıldığını söyledi. Aynı fiyatlarla daha fazla elektrik alınmasında bir suç olmadığını, devletin de zararının bulunmadığını savunan Selvi, Sanık Ersümer'in hiçbir ihalede “isim vererek, 'ihaleyi şuna verin' demediğini” vurgulayarak, “Bakan'ın sadece, isim vermeden işin bitirilmesini istediğini” kaydetti.
“KAPI KIRILMADAN AÇILDI”
Tanık Muzaffer Selvi, TBMM Soruşturma Komisyonu'nda ifade verirken ”uzmanlarla çatışmaya sokulduğunu, bu nedenle sinirlenerek ifadeleri kabul ettiğini, ancak şimdi kabul etmediğini” söyledi.
Selvi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bürokratı Gediz Lekesiz'in “Bakanlık'ta kapı kırılarak bazı ihalelere ilişkin teknik bilgilerin alındığı” yönündeki ifadelerinin de yanlış olduğunu, ”kapının kırılmadan açıldığını” belirtti.
Şatıroğlu ve Selvi, Beyaz Enerji davasında sanık oldukları için yeminsiz olarak dinlenildiler.