Yılmaz Büyükerşen 1934, Eskişehir doğumlu. Doğduğu, büyüdüğü kenti bir Avrupa kenti haline getiren Büyükerşen'in yaptıklarına bakınca insan, '73 yıla  hepsi nasıl sığdı?' diye düşünüyor. 'İçimde hayal kuran bir çocuk var' diyen Büyükerşen'in hayatını kısaca özetleyelim: İlk parasını karikatüristlikten kazandı, gazetecilik yaptı. Gençken arkadaşlarıyla kanlarını satarak Eskişehir'de tiyatro kurdu. Akademisyen kimliği nedeniyle herkesin 'Başkan' yerine, 'Hocam' diye hitap ettiği Büyükerşen'in adı, iki dönem rektörlüğünü yaptığı Anadolu Üniversitesi özdeşleşti. Çünkü üniversitede Türkiye'nin ilk sinema ve televizyon okulunu da ülkedeki ilk renkli TV sistemini de o kurdu. Açıköğretimin mimarı da yine o. Büyükerşen sorularımızı yanıtladı. 

- Yaptıklarınız saymakla bitmiyor, enerjiniz de. Bütün bunları nasıl yapıyorsunuz?
İçimde bir çocuk var. Durmadan hayal kurup başıma işler
açıyor!

-  Nasıl yetiştiriyorsunuz bu kadar işi?
24 saatin 6 saatini uykuya ayırıyorum. Yemeğe bir saat say. Kalan 17 saat çalışıyorum (gülüyor).

- Bu kadar işin arasında sanata da zaman ayırıyorsunuz?
Son zamanlarda heykele ağırlık verdim. Macunları, killeri mıncıklayıp stres atıyorum. Onlara istediğinizi yapıyorsunuz ve itiraz edemiyorlar (gülüyor).

GRİB AŞISI OLDUM 

- Anlaşılan siz de '24 saat yetmiyor' diyenlerdensiniz.
Uyumadan yaşayabilsek. Evde vakit geçirmem, hiç hastalanmam. Çocukluğum yokluk yıllarında geçtiği için bağışıklık sistemim güçlü. Doğal olarak aşılıyız yani. 

- Aşı demişken, domuz gribi aşısı yaptırdınız mı?
Evet. Eşimi hastaneye götürdüm. Doktor, 'Hocam sen bize lazımsın seni aşılayacağım' dedi. İtiraz edemedim.

- Anadolu Üniversitesi'nin rektörlük seçimlerinde Prof. Davut Aydın'ın en az oyu alan isim olmasına rağmen Cumhurbaşkanı'nca atanmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
 Siyasetçilerin devlet üniversitelerine atama yapması doğru değil. Güya demokrasi ve takdir hakkı. Nedense iktidardakiler, Kanarya Sevenler Derneği'nin bile kendi partilerinden olmasını isterler. Her yere adamlarını yerleştirme isteği, siyasetin hastalığı. Üniversitelerde demokrasi yok ama Türkiye'de var mı, onu sorgulamak lazım.

 KADERİN BİR OYUNU

-  Bülent Ecevit DSP'nin başına geçmenizi çok istedi ama siz kabul etmediniz?
2004 seçimlerinde Eskişehirliler beni, Büyükşehir Belediye Başkanı seçmişti. Eskişehir iki büyük ilçeden oluşuyor. Hem ilçe hem belediye başkanlıkları, dolayısıyla büyükşehir belediye meclisi AKP çoğunluğunun elindeydi. DSP'nin genel başkanlığını tercih etseydim istifa etmek durumunda kalacaktım. Benim yerine AKP'li biri seçilecekti. Etik açısından bana tersti. Eskişehirli seçmene ihanet gibi gördüm. Teklifi kabul edemedim.

- Demokrat Parti'nin teklifine aynı gerekçeyle mi sıcak bakmadınız?
DP tarafından bana açık bir teklif yapılmış değil. Anavatan-DP birleşmesinin gerçekleştiği kongreye katılmam bu yorumlara yol açtı ama oraya misafir olarak gittim.

- Peki, şimdi teklif gelse ne dersiniz?
Yine de kabul edemezdim. İki büyük ilçeden bir tanesini yeniden kazandık. Büyükşehir Belediyesi'nde bu kez AKP ile DSP'li meclis üyeleri eşit sayıda. Bir tek benim oyumla çoğunluktayız. Ayrılmak olmaz. Bu, bana kaderin bir oyunu gibi geliyor. 

- DP başkanlığı için hiç ufukta olasılık yok mu?
Gelecek ne gösterir bilemiyorum ama bundan, 'Yılmaz Hoca kapıyı açık tutuyor' sonucunu çıkartmayın.

-  Ne zaman olacak peki?
Türkiye sürprizler ülkesi. İktidar bugün gölge boksu yapıyor,  muhalefet de sorunlu. Alternatif politikalar üreten bir parti yok. 

- Meclis'te grubu olmayabilir ama DSP de bu süreçte çok etkin muhalefet yapamamakla eleştiriliyor?
Ben DSP'nin politikasını tayin eden kişi değilim.

PARTİYE CDP DERDİM 

- Önce Demokratik Sol'un DSP'si, şimdi de 'Biz merkez sağ değil, demokratik merkeziz diyen DP... Demokratik merkezin sizden beklentisini nasıl yorumlamalıyız?
Hüsamettin Cindoruk Eskişehir milletvekiliydi, eşi de Eskişehirlidir. Cindoruk yakın dostumdur. Ama ben olsam DP isminin başına bir ek yapar Cumhuriyetçi Demokrat Parti derdim. Bu yeni partiye Kırat'tan başka bir amblem seçerdim. bunları ona söyledim. CDP yeni parti imajını verir, ümitleri artırırdı. Çok yeni isim bu partiye gelebilirdi. Şans daha yüksek olurdu.

BİLİM PARKI'NDA 'KORSAN' GEMİ
EskİŞehİrlİlerİn sıklıkla uğradığı dinlence alanlarından biri de Bilim Parkı. Çocuklar bilim parkında çeşitli pratik deneyler yapabiliyor. Parkın ortasında yer alan korsan gemisi halkın ziyaretine açık. Bire bir boyutlarda büyükşehir belediyesi tarafından inşa edilen gemi ziyaretçilerin beğenisine sunulmuş.

Katsayı siyasi
- YÖK'ün katsayı kararını Danıştay reddetti. Nasıl yorumluyorsunuz bunu?
İmam hatip liseleri nedir? Meslek okuludur. İlahiyat, teoloji konusunda bilgi aldıkları okulda onları çağdaş dünyaya açabilecek sanat, edebiyat, tiyatro, resim, güzel sanatlar gibi dallarda dersler verilmesi istenmeliydi. Yoksa siyaseten imam hatip lisesi mezunlarına, devletin bütün kademelerinde görev alabilecekleri imkanları açmak, temelde aldıkları kültür itibarıyla doğru değil. Doğrudan siyasi amaç taşıdığını ortaya koyuyor. 

- YÖK Başkanı, Danıştay'ın kararına karşı çıkacağız dedi...
YÖK nasıl bir YÖK'tür, bunu herkes biliyor. YÖK sisteminin değişmesi lazım. 

- Bunları Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğunda çözmeniz mümkün değil. Sizden bunları bir partinin lideri olarak yapmanız bekleniyor...
Fazla şey bekliyorlar benden (gülüyor).

ÖZLEK ÇELİK/AKŞAM