Göreve geldiği Ocak ayından beri kendisini geç tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan'la görüşmeyen ABD Başkanı Joe Biden ile Erdoğan arasında saat 19.00’da başlayan görüşme, sona erdi. Yaklaşık 45 dakika süren baş başa görüşmenin ardından heyetler arası görüşme gerçekleştirildi.
ERDOĞAN BASIN TOPLANTISI DÜZENLEDİ
Görüşmenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan basın açıklaması yaptı. Erdoğan, şunları söyledi:
* Yaptığımız görüşmelerin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diliyorum.
* Bölgesel aktörlerin karar alma süreçlerindeki etkisi, ağırlığı günden güne artıyor.
* Son 1,5 yıldır insanlığın gündemini belirleyen corona virüsü salgını küresel sistemdeki açıkları gözler önüne sermiştir.
* Ekonomiden ticarete kadar çok geniş yelpazede salgının artçı sarsıntılarına maruz kalıyoruz. Demokrasi ve demokratik değerler yara alırken, sorun çözme mekanizmaları içtenliklerini kaybediyor.
* Salgınla beraber ekonomileri iyice kötüleşen az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere olan yardımların şarta bağlanması, hakkaniyete olan inancı aşındırıyor.
* Gelişmiş ülkelerin korumacı tedbirlere başvurması, salgın kaynaklı ekonomilerin derinleşmesine sebep oluyor. Dünyanın içinde bulunduğu bu manzara bize ittifak ve dayanışma ruhunun önemini göstermiştir.
* NATO’nun hem belirleyici hem de üstlenmesi gereken sorumlulukları artmıştır. Dönem sorumluluktan kaçma dönemi değil, elini taşın altına koyma dönemidir.
“KAPSAMLI BİR GÖRÜŞMEDE BULUNDUK”
* Zirve vesilesiyle ABD Başkanı Biden’la az evvel bir araya geldim. Uzun yıllara dayalı dostluğumuzun bulunduğu sayın Biden’la gündemimizde yer alan konularla ilgili kapsamlı görüş alışverişinde bulundum. NATO Brüksel Zirvesini küresel ölçekte kritik hadiselerin yaşandığı böyle bir atmosferde gerçekleştirdik.
* 2030 sürecine ilişkin önemli kararların alındığı zirveyi tamamladık. Güvenliğin bölünmezliği, dayanışma başta olmak üzere ilkelerinden taviz vermemesi için vurguladık. Türkiye’nin önceliklerini, hassasiyetlerini müttefiklerimizin dikkatine sunduk.
* Terör meselesinde örgütler arasında ayrım yapan çarpık anlayış mevcudiyeti ne yazık ki koruyor. Böyle bir anlayışın terörü yok edemeyeceği açıktır.
* DEAŞ tehdidinin yeni isimler altında varlığını sürdürmesi, çifte standardının olmadığını göstermiştir. Türkiye, DEAŞ’a karşı mücadele etmiş, Suriye sınırından atılmasını sağlamış tek NATO ülkesidir.
* Son günlerde İdlib’e yönelik hem rejim hem de PKK yoğunluklu saldırıların artması bu bölgeyi kaosa sürüklemeyi amaçlamaktadır. YPG örgütü 14 masumu katletmiştir. Bu örgütün kanlı, çirkin yüzünü göstermeye kafidir.
* Gerek zirve hitabımızda gerek ikili görüşmelerimizde PKK’ya verilen hizmetin sona erdirilmesini açıkça ifade ettik. Suriye’nin terör kampı olmasının önüne de geçmeye çalıştık.
* Yakalayıp kaynak ülkelere teslim ettiğimiz teröristlerin ellerini kollarını sallayarak serbestçe dolaşabilmesi hatta kimi ülkelerde eylem yapabilmesi zaafiyettir. Türkiye yabancı savaşçıların engellemesine yönelik çabalarında tek başına bırakılmıştır.
* Yaklaşık 10 yıldır 3.6 milyon Suriyeliye sahip çıkan Türkiye’ye verilen taahhütlerin çoğu yerine getirilmemiştir.
* Meşru hükümetin daveti üzerine sağladığımız eğitim ve danışmanlık hizmeti, Libya’nın iç savaşa yönelmesini engelledi. Dağlık Karabağ’da 30 yıllık gecikmiş de olsa adalet tecelli etti. Husumetin yerine barışın alabileceği yeni bir dönemin kapıları aralandı.
“TÜRKİYE-ABD ARASINDA ÇÖZÜLEMEYECEK BİR MESELE YOK”
* Zirve vesilesiyle ABD Başkanı Biden’la az evvel bir araya geldik. Uzun yıllara dayalı dostluğumuzun bulunduğu Biden’la kapsamlı bir görüşmede bulunduk.
* Etkin işbirliğine ihtiyaç duyduğumuz bölgelerde sayın Biden ve ekibiyle görüştük. Doğrudan diyalog kanallarını koruma konusunda mutabık kaldık.
* Neticede son derece yararlı ve samimi bir görüşme oldu. Her alanda saygı ve çıkara dayalı verimli bir iş birliğinin başlamasına yönelik olduğunu görüyoruz.
* Türkiye-ABD meselelerinde çözülemeyecek bir meselenin olmadığını düşünüyoruz.
* Hamdolsun 24 Nisan konusu hiç gündeme gelmedi.
“AB KONUSUNDA GÖRÜŞ ALIŞVERİŞİNDE BULUNDUK”
* Salgın boyunca video konferans marifetiyle görüştüğümüz Merkel’le bu kez yüz yüze görüştük. Sayın Miçotakis’le görüşmemizde yeniden canlandırdığımız diyalog mekanizmasını kararlaştırdık.
* Pozitif gündemi destekleyecek adımların karşılıklı atılması konusunda fikir birliğine vardık. Biz görüşmelerimizi özel hattan yapmak suretiyle aramıza kimseyi sokmama kararına vardık.
* Bu görüşmelerde de ikili ve bölgesel konularla birlikte Avrupa’daki gelişmeleri ele aldık. Dün Litvanya ve Letonyalı mevkiidaşlarımla da görüşmelerim oldu. Türkiye-Avrupa Birliği konusunda görüş alışverişinde bulunduk.
* Dün ayrıca Macaristan Başbakanı ile verimli bir görüşme yaptık. Belçika hükümetine, Stoltenberg’e teşekkürlerimi sunuyorum. Zirvenin hayırlara vesile olmasını diliyorum.
S-400 AÇIKLAMASI
* Afganistan konusundaki düşüncelerimiz net olarak Biden’a ifade ettik. Türkiye eğer Afganistan’dan çıkmamız istenmiyorsa, özellikle belirli bir desteğin verilmesi isteniyorsa diplomatik mali konularda ABD’nin vereceği destek önem arz ediyor. Taliban gerçeğini kenara koymak mümkün değil.
* S-400 konusunun burada yapılacak bir konuda gündeme gelmemesi mümkün değil. Bizim daha önce düşüncemiz neyse aynısını ifade ettim sayın başkana. F-35 konusunu da aynı şekilde ifade ettim.
* Savunma sanayi ile ilgili olarak, müşteri olarak yapacağımız adımlar neyse ifade ettim. Burada bitmiyor, bakanlarımız bu konuları görüşecek bir sonuca inşallah bağlayacaktır.
“KENDİSİ HASSASİYETİNİ İFADE ETTİ”
* Fransa’yla da bugünkü görüşmemizde, Macron, İslam karşıtı anlaşılmaların kendisi açısından yanlış olduğunu, İslam’a karşı olmasının mümkün olmadığını söyledi.
* Vatandaş olarak söylemiyorum ama vatandaş olan olmayan Fransa’da bugün 750 bin Müslüman var. Bunu Türklerin dışındakileri de katarsak rakam daha da ileri gidebilir. Bu konuyla ilgili olarak da kendisi hassasiyetini ifade etti.
* ‘Suriye-Libya konusunda müşterek bir çalışmayı yapabilir miyiz’ diye üzerinde durdu. Biz ‘yapabiliriz’ dedik. Bu konuyla ilgili de görüşmelerimize devam edeceğiz.
“MİÇOTAKİS’LE ARAMIZDA GÜZEL BİR GÖRÜŞME GEÇTİ”
* Sayın Miçotakis’in ifadelerine aynen katılıyorum. ‘Sessiz sakin bir yıl olacak’ düşüncesini paylaşıyorum. Aramızda güzel bir görüşme geçti. Gerek Ege’de olsun gerek bölgelerde olsun şunu söyledim. 3. ülke veya kişileri karıştırmayalım. Bu tür sıkıntılı durumlar olduğunda sizi özel hattan arayayım, siz de beni arayın. Herhangi bir sıkıntı yaşamadan, Türkiye-Yunanistan olarak adımlarımızı atalım.
* Bazı örnekler oldu. Mesela dedim şu. Bu konuyla ilgili olarak kararımızı verdiğimizde size verelim ve masanın üzerinden o sorunu kaldıralım.
* Ayrıca bizim sizden bir isteğimiz olduğunda siz onu masadan kaldırdığınızda, bu masa sorun masası olmaktan çıkıp çözüm masası haline gelmiş olacak. Ve bunu iki lider gerçekleştirmiş olacak.
ERDOĞAN’DAN BIDEN’A DAVET
* Her şeyden önce şu anda yüz yüze görüşmemiz, NATO’daki bu zirveyle gerçekleşiyor. Bu zirveyle birlikte şahsen Biden’la görüşmem yeni değil. Çok çok eski. Bu görüşmelerle birlikte bizim Patriotlar konusundaki düşüncemiz biliniyor. Bu konuda ABD’nin de tavrı belliydi.
* ABD ne yaptı, Patriotları vermedi. Biz de S-400’leri almak zorunda kaldık. Savunma sanayinde neler yapabiliriz, ‘bakanlarımız görüşsünler’ dedik.
* Onların yapacakları görüşmelerden sonra biz de adımlarımızı atalım kararına vardık. 350 milyar dolarlık bir hedefimiz vardı. Bu konuda da kendisiyle mutabakatımız oldu.
* Aşı konusunu da görüşmemiz oldu. Sayın Biden’la ilk verimli görüşmemiz gerçekleşmiş oldu. İlişkilerin devamı açısından olumlu olduğunu söylüyorum.
* Kendisini de ayrıca Türkiye’ye davet ettim. Yoğunlukları aştıktan sonra Türkiye’ye gelebileceğini söyledi.
İLK KEZ AİLE FOTOĞRAFINDA KARŞI KARŞIYA GELMİŞLERDİ
Bugün başlayan NATO Liderler Zirvesi'nde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Biden ilk kez aile fotoğrafında bir araya geldi.
Aile fotoğrafında ön sırada Biden'ın sağında yer alan Erdoğan daha sonra Biden ile ayaküstü sohbet etmişti.