Büyük Çamlıca Camii'nin açılış töreninde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İstanbul sevdalıları için koltukların makamların hiçbir kıymeti yoktur. Biz de yatırımlarımızla, projelerimizle İstanbul'u ilmek ilmek dokuyacağız" ifadesini kullandı. Camide aynı anda 65 bin müminin ibadetini gerçekleştirebildiğini söyleyen Erdoğan, "Her ne kadar birileri 'nasıl dolduracaksınız' deseler de elhamdülillah doluyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'de Cumhuriyet döneminin en büyük camisi olan Çamlıca Camisi'nin resmi açılışını yaptı.
"Cihat yapıyorum diye hiç kimse ibadethanelere saldıramaz, masumları katledemez. Onlar da cihat değil terördür, vahşettir, cinayettir" diyen Erdoğan, "Artık hiç kimsenin terör karşısında 'fakat'lı cümleler kurma lüksü yoktur. Terör örgütlerine karşı artık daha net bir tavır alınması gerekiyor" ifadesini kullandı.Erdoğan, "İslam'ın barış mesajlarını daha fazla dillendirmemiz, daha fazla gündeme getirmemiz gereken kritik bir dönemin içindeyiz. Şayet biz tepkimizi ortaya koyarsak biz cesaretle hakikati savunursak dinimize sahip çıkarsak Allah'ın izniyle teröristler hedeflerine ulaşamayacaklardır" diye konuştu.
Büyük Çamlıca Camii'nin aynı zamanda bir külliye olduğunu belirten Erdoğan, "Türkiye'nin en büyük camisi olan Büyük Çamlıca Camii'ni İstanbul'a kazandırmanın huzuru içerisindeyiz. Burası aynı zamanda bir külliye. Sadece bir cami değil. Sergi salonlarıyla konferans salonlarıyla Türk İslam Eserleri Müzesi ile burası aynı zamanda büyük bir külliye" dedi.İnşallah haftaya cuma bir büyük eseri de Ankara'da açıyoruz. Havalimanı yolu üzerinde o dev eseri de haftaya cuma günü aynen bu şekilde halkımızın hizmetine sunacağız. İstanbul birbirinden güzel camileriyle, türbeleriyle, zarif minareleriyle görünleri kendine meftun eden bir şehirdir. İstanbul 6 asra yakın zamandır semalarından 'Allahu Ekber' nidalarının eksik olmadığı kutlu bir şehirdir.
Bu aziz şehre hizmet etmekten daha büyük bir gurur yoktur. Hamdolsun çeyrek asırdır İstanbul'a hizmet yolunda geçirdiğimiz her anın, her günün mutluluğunu yüreğimizde hissettik, hissediyoruz. İstanbul'un güzelliğine güzellik katmaya devam edeceğiz.
Gönlünü bu şehre kaptıran aşıklar için bulundukları yer önemli değildir. İstanbul sevdalıları için koltukların, makamların hiçbir kıymeti yoktur. Biz de hangi görevde olursak olalım, eserimizle yatırımlarımızla birbirinden önemli projelerimizle İstanbul'u ilmek ilmek dokuyacağız.
Büyük Çamlıca Cami'nin İstanbulumuz, ülkemiz ve alem-i İslam için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Böylesine muhteşem bir eserin şehrimize kazandırılmasına emeği geçen mimarından, mühendisinden, işçisine, sanatçısına, hayırseninden tezhip teyzin ustalarına kadar herkese şükranlarımı sunuyorum.
Türkiye'nin en büyük camisi olan Büyük Çamlıca Camisi'ni İstanbul'a kazandırmanın huzuru içerisindeyiz. Burası aynı zamanda bir külliye. Sadece bir cami değil. Sergi salonlarıyla konferans salonlarıyla Türk İslam Eserleri Müzesi ile burası aynı zamanda büyük bir külliye. Rabbim bizlere Marmaray'ı, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, İstanbul Havalimanı gibi birbirinden büyük eserlerle bu şehre damgamızı vurmayı, İstanbul'da silinmez izler bırakmayı nasip etti.
Türkiye'nin en büyük camisi vasfını taşıyan bu eser, İstanbul'un her noktasından da rahatça görülebiliyor. Öne çıkan bazı vasıflarını paylaşmak istiyorum. 57 bin 500 metrekarelik bir alana kurulu. Camimiz 6 minareye sahiptir.
'BİRİLERİ 'NASIL DOLDURACAKSINIZ' DESE DE ELHAMDÜLİLLAH DOLUYOR'
Aynı anda camimizde 65 bin mümin ibadetini gerçekleştirebiliyor. Her ne kadar birileri 'nasıl dolduracaksınız' deseler de elhamdülillah doluyor. İmanın şartını temsilen 6 minaresi var. Üç şerefeli dördü minare Malazgirt zaferine ithafen 107.1 metre yükseklikte yapılmıştır. 72 metre yükseklikteki ana kubbe İstanbul'da yaşayan 72 milleti ifade ediyor.
Büyük Çamlıca Camii medeniyet mirasımızı daha ileriye taşıyacak mimarların, yeni ustaların yetişmesine de vesile olacaktır. Gecemizi gündüzümüze katarak 'Aşkınan çalışan yorulmaz' diyerek, İstanbul için mücadele etmeyi sürdüreceğiz.
İbadethaneleri kan gölüne çeviren vahşi ve ilkel zihniyete artık herkesin bir 'dur' demesi şarttır. Camilere saldıranlarla kiliseleri hedef alanlar aynı karanlık zihniyete sahiptir.
'CİHAT YAPIYORUM DİYE HİÇ KİMSE İBADETHANELERE SALDIRAMAZ'
Artık hiç kimsenin terör karşısında 'fakat'lı cümleler kurma lüksü yoktur. Terör örgütlerine karşı artık daha net bir tavır alınması gerekiyor. Vahşi ve ilkel zihniyete herkes dur demeli. Kimse Kur'an'ın sınırlarına keyfine göre çizemez. Haramı helal kılamaz. Cihat yapıyorum diye hiç kimse ibadethanelere saldıramaz, masumları katledemez. Onlar da cihat değil terördür, vahşettir, cinayettir.
Nerede bir kubbe, bir minare varsa nerede ezanlarımız gökyüzüne karışıyorsa hiç şüphesiz orası bir Müslüman yurdudur. Bir mümine yakışan tavır da camilere bakınca hata görmek, kusur aramak değil, ona sahip çıkmaktır. Allah'a hamdolsun milletimizin Büyük Çamlıca Camii'ne sahip çıktığını, İstanbullu kardeşlerimizin camiyi cemaatsiz bırakmadığını görüyoruz.
'İSLAM'IN BARIŞ MESAJLARINI DAHA FAZLA DİLLENDİRMEMİZ GEREK'
Bizim inancımızda ibadet hakkı kutsaldır. Hangi dine mensup olursa olsun herkesin ibadetlerini özgürce yerine getirme hakkı vardır. Ülkemizi ve bölgemizi DEAŞ, El Kaide, FETÖ ve PKK gibi örgütlerin etrafında toplanan sapkınlardan temizlemekte kararlıyız. Aynı şekilde Avrupa'da camilerimize saldıran, Müslümanları hedef alan Neonazi terörüyle de mücadelemizi sürdüreceğiz.
İslam'ın barış mesajlarını daha fazla dillendirmemiz, daha fazla gündeme getirmemiz gereken kritik bir dönemin içindeyiz. Şayet biz tepkimizi ortaya koyarsak biz cesaretle hakikati savunursak dinimize sahip çıkarsak Allah'ın izniyle teröristler hedeflerine ulaşamayacaklardır.