Yalanlara açık olan ekonomiye ne derece titizlikle yaklaşıyorsak birileri de bunun üzerine çullanıyor. Son günlerde yine böyle bir hoyratlık var. Tamamen küresel ekonomideki dalgalanmaların yansıması olan gelişmeleri felaket habercisi gibi söylüyorlar.
Türkiye gelişmekte olan ülkeler arasında ön sıralarda yer alıyor. Geçen yıl ortalaması 7.4 büyüme oranı var.
Dünyada biz bir numarayız. OECD ülkeleri arasında iki numarayız. Bu derece büyümeyi yakalamış bir ülkeyle, kredi derecelendirme kuruluşu şunu söylemiş bunlar cambaz, batmış komşuyu 4 derece yükselterek afedersin memurunun maaşını ödeyemiyor onu yükseltiyor. Yunanistan'ı söylüyorum. Yok durağan yok o yok şu. O kredi derecelendirme kuruluşunun da şu anda mensubu değiliz. Bizimle ilgili not verme yetkin yok. Sen hangi öğrencinin hocasıysan ona not ver. Bize veremezsin.
‘SONUÇLAR HEPİMİZE GÜVEN VERİYOR’
Bu sene ilk çeyrekte gelecek olan şu andaki görünen o, bu geçen yılın ortalamasına yakın bir şey tahminimiz.
Türkiye artık kabına sığmayacak. Seçime gidiyoruz. Seçime gittiğimiz halde kabına sığmayacak. Çok farklı bir ivme yakaladık. Birilerini bu çok ciddi rahatsız ediyor. Petrol fiyatlarının 40 dolarlardan 80 dolara gittiği bir dönemde elde ettiğimiz bu sonuçlar, hepimize güven veriyor.
Elle gelen düğün bayram derler diye bir söz vardır. Türkiye küresel düzeydeki olumsuzlukların üstesinden biz geliriz.
2008'de biz çıkıp ne dedik? Teğet geçecek dedik. Öyle oldu mu? Oldu. 2009'daki küçük sıkıntıyı fazlasıyla telafi ettik. Benzer bir durumu 15 Temmuz'da yaşadık. Battık bittik dediler. Darbenin yapıldğı günün ertesi dimdik ayakta durdu Türkiye. Ne bankalar kapandı ne bankamatikler kapandı. Biz yine yolumuza devam ettik.
Bir devlette bu darbe olacak başka ülkelerde yağmalar başlar bunları hep yaşıyoruz. Zemin sağlam.
Ortaya çıkacak sonuca herkes rıza gösterecek. Demokrasinin güzelliği budur biz bu güzelliğe hastayız. Milletin iradesine teslim olmuşuz. Aşığız milletimize.
Milletime sen bize vermeye mecbursun deme saygısızlığını yapmam. O idare satın alınamaz.
‘GENÇLER ARKADAŞLARINIZA ŞUNU SÖYLEYİN…’
Garip şeyler oluyor Türkiye'de. Bu oyunları çevirenlerin oyunlarını bozacak millet. Böyle şey olur mu ya? Bu ülkeyi ne hallere getirmeye gayret ediyorlar. Hesapları seçimin yapılacağı pazara göre değil 2023 hedeflerine göre yapın ve yolunuza böyle devam edin diyoruz. Dün gençlere konuşuyorum bugün de… Dedim ki arkadaşlarınıza şunu söyleyin geçmişinizde bir Marmaray var mı? Avrasya Tüneli? Yavuz Sultan Köprüsü var mı?
Geçen oturduk arkadaşlarla bütün arkadaşları davet ettim. Oturduk bir check balance yapalım dedik. Ertesi gün kendini gösterdi o değerlendirme kur filan lehte oynamaya başladık. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Ben inancımı söylüyorum Allah nasip eder de milletim tekrar görevi yola devam dediği anda bu faiz belasıyla mücadeleden zaferle çıkacağım.
Benim inancım şu faiz her kötülüğün her anası hem babasıdır. Faiz enflasyonun sebebidir. Enflasyon neden değildir neticedir. Faiz nedendir. Bizim faizi aşağı çekmemiz lazım. Avrupa'da böyle, Jaaponya'da böyle, İsrail'de böyle.
Faizi yüksek tutmakla oyuna geliyoruz. Kısa orta ve uzun vadeli tedbirleri hayata geçirme kararını aldık. Varlık Barışı kanunu bunlardan biriydi.
Kredi Garanti Fonu için çalışma kısa sürede sonuçlandırılacak. Emeklilerimize iki dini bayramda verilecek ikramiyelerle başta olmak üzere dar gelirli kesimlere yönelik adımların da olumlu yansımaları olacak. En azından piyasa para görecek.
Para ürkektir derdi hocam. Kendisi için uygun yere kaçar derdi. Onun için kendini güvenli hissettiği yere para akar. Elimizdeki imkanları sermayeyi ülkemize yönlendirmek için kullanmalıyız. Başka ülkelere yüzde 2-3 yetebilir. Bize yetmez. Bizim yüzde 7'nin altına düşmeye çift haneli rakamları hedeflememiz gerekiyor.
Yeni dönemde kararları daha etkin şekildeki araçlara hazır olacağız. Dersimi iyi çalıştım söyleyeyim. Hazırım. 25 Haziran'dan itibaren hazırlıklarımızla meydana çıkacağım.
Piyasalara pompalanan karamsarlık havasını seçime kalmadan dağıtacağız.