Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin Aksaray - Eskişehir - Konya il Kongrelerine canlı bağlantıyla hitap etti.
Sözlerinin başında PKK tarafından Irak'ın kuzeyindeki Gara bölgesinde öldürülen 13 Türk vatandaşı için başsağlığı dileyen Erdoğan, "Bu kardeşlerimiz bir kısmı 5 ay bir kısmı 6 ay bu teröristlerin ellerinde esirdi. O günden bugüne bu kardeşlerimizi nasıl bu terörist alçakların ellerinden kurtaracağız hep bunların hesabını yaptık. Çok uğraştık. Bu operasyonların yapıldığı gece artık bu operasyonları yapmak suretiyle bu kardeşlerimizi kurtaralım istedik" diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"İlk etapta 42 terörist bu esnada gebertildi. Esirleri bunlar mağarada iyice köşeye sıkıştırarak en sonunda, Meclis'te biz bir soruşturma önergesi vererek bunun bütün detaylarını gündeme getirecekler. Bu sabah grup başkanımız Naci Bey ile konuştuk, adımını atacağız. Bunların parlamentodaki temsilcilerinde yalan bol. İşin gerçeği nedir bunları anlatacağız. işin içinde olan Milli Savunma Bakanım, Genelkurmay Başkanım, İçişleri Bakanım anlatacak.
'ABD'nin yaptığı bir açıklama var, evlere şenlik'
Batı ister anlasın, ister anlamasın. ABD'nin yaptığı bir açıklama var, evlere şenlik. Hani siz teröristlerin yanında durmuyordunuz, PKK'nın, YPG'nin yanında değildiniz. Bal gibi yanındasınız, arkasındasınız. Bunu başından beri hep gördük. Kuzey Irak'a binlerce TIR tank getirdiler, mühimmat getirdiler. Teröristlere teslim ettiler. Biz sizinle NATO'da berabersek, bu birlikteliğimizi sürdürecek samimi davranacaksınız. Teröristlerin yanında yer almayacaksınız. Yer alacaksanız bizim yanımızda yer alacaksınız.
Her geçen yıl daha da gelişen donanımı, teknolojiyle Türk ordusunun önünde durabilecek ne bir terör örgütü ne bir piyon güç vardır. Askerimizin karşısında duramayan terör örgütü alçaklıkta sınır tanımıyor. Bölücü örgüt PKK'nın yıllar önce kaçırdığı polis var, asker var, öğretmen var. En sonunda alçaklar bu kardeşlerimizi aileleri bizzat gelip görsünler istedik. Malatya'da gösterilerek teslimi yapılıyor. Bu masumların kanı terör örgütüne sahip çıkan, destek veren, sempati sergileyen herkesin eline bulaşmıştır."
'Bay Kemal bunları iyi öğren'
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik olarak da eleştirilerde bulundu. "Bay Kemal bunları iyi öğren. Kimin nerede, ne yaptığını biz iyi biliyoruz. Sen de öğreneceksin. Yanına aldığın paydaşlarınla, ortaklarınla Ankara'dan İstanbul'a yürümeye benzemez" diyen Erdoğan, devamında "Kimlerle beraber olduğunu iyi öğreneceksin. Bunun bedelini bu millet size ödetecek. Bu sözüm, ülkemiz içinde terör örgütleriyle ve uzantılarıyla hiçbir mesafe koyamayanlarınadır. Bu sözüm, Türkiye Cumhuriyeti mahkeme kararlarını hiçe sayıp, sosyal medya mecralarınadır. Hepiniz 13 masum insanın infazından sorumlusunuz" ifadesini kullandı.
'Terör örgütünün ilk katliamı değil'
Türkiye'de daha önce yaşanan saldırıları hatırlatan Erdoğan, ABD'ye yönelik olarak da şunları kaydetti:
"Aynı terör örgütünün ilk katliamı da değildir. Bölücü terör örgütü 1984 yılından bugüne kadar 30 bin sivil insanımızı aynı şekilde katletmiştir. Anne karnındaki çocuktan kundaktaki bebeğe, çobandan imama, sağlıkçıdan esnafa her kesimden insanımız vardır. Gelin bu alçakların gerçek yüzünü iyi tanıyın. Sayın Biden sen de bunları iyi tanı. Ama bunları tanırken FETÖ'yü unutma, onu da iyi tanı.
'Bunların sivil katliamlarını kitaplaştırırsak, batılıların anlı şanlı ansiklopedileri kadardır'
Bunlar 1987'de Mardin Pınarcık'ta 16'sı çocuk 6'sı kadın 30 kişiyi, Siirt Eruh'ta 25 sivili gözlerini kırpmadan katledenlerdir. 1991'de Mardin Midyat'ta 19 sivili, 1992'de Tatvan'da 13 sivili, 1992'de Bitlis'te 19 sivili alçakça öldürenlerdir. Bunlar; 1993'te Siirt'te bir okul bahçesinde 13'ü çocuk 22 kişiyi, Bitlis'te 33 silahsız askeri, Başbağlar'da 33 sivili, Bahçesaray'da 14'ü çocuk 24 sivili kurşuna dizenlerdir. 1994'te Savur'da 11'i çocuk 21 sivili, 1995'te Kulp'ta 20 sivili katledenlerdir.
Mısır Çarşısı ve Beşiktaş saldırılarından, Anafartalar ve Güvenpark'a kadar her yerde tüm sivilleri hedef alanlardır. 6-8 Ekim'de 37 vatandaşımızı hunharca katledenlerdir. Bunlar Trabzon'da Eren Bülbül'ü, Diyarbakır'da Yasin Börü'nün, Aybüke Yalçın'ın katilleridir. Bunlar Diyarbakır'da dershaneye giden 6 evladımızın, Batman'da 4 kız evladımızın hayallerini çalanlardır. Bağcılar'da Serap Eser kızımızı otobüste yakanlardır. Bunlar bölgeye hizmet için çalışmaları engellemek amacıyla şantiye basan işçi öldüren alçaklardır. Bunların sivil katliamlarını kitaplaştırırsak, batılıların anlı şanlı ansiklopedileri kadardır."
'Ülkemizin en batısında ne varsa en doğusunda da aynı imkanlar var'
Erdoğan, Türkiye'nin 81 ilinde tüm vatandaşların her konuda belirli bir standardın üzerinde hizmet aldığını söyledi. "Ülkemizin en batısında ne varsa en doğusunda da aynı imkanlar var. Bugün İstanbul'da ne varsa Erzurum'da da, Van'da da onu görürsünüz" değerlendirmesinde bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Vatan topraklarında ayrım yok. Rize-Artvin Havalimanı Aralık 2021'de bitiriyoruz. Türkiye'nin 81 vilayetinde tüm vatandaşlarımız her konuda belli bir standardın üzerinde hizmet alıyor. Aynı şekilde geçmişte tüm kesimlerden vatandaşlarımızın hayatını olumsuz yönde etkileyen yasaklar, baskılar, sınırlamalar da ortadan kalkmıştır. Darbelerin, vesayetin Türkiye'sinden, milli iradenin yönetim sistemine yeni sivil anayasasını konuşabilen bir Türkiye'ye geldik.
'Salgının olduğu dönemde bir kongre yapıyoruz, salon lebaleb dolu'
Ülkemizin demokraside, ekonomide geldiği seviye itibariyle, gördüğümüz için terör meselesini suhuletle sona erdirecek her adımı attık. Samimiyetle uzattığımız el terör örgütü tarafından ısırıldı. Milletimiz hep yanımızda oldu, hep destek verdi. İşte salgının olduğu dönemde bir kongre yapıyoruz, salon lebaleb dolu.
Biz milletimizin gösterdiği istikamette daha çok çalışarak yolumuza devam ettik. Ne bölge insanıyla, ne Türkiye ile uzaktan yakından ilgisi kalmadığı kesinleşen terör örgütünün başını ezmek boynumuzun borcu haline gelmiştir. Teröristleri kıskaca alıyoruz. Ne Kandil, ne Sincar terör örgütü için güvenli değildir. O dağlara kar yağdı. Mehmetçiğimiz o dağlarda. Bir gece ansızın teröristlerin tepesine binebilecek inanca, kararlılığa sahibiz."
'Terör örgütü PKK'nın içindeki kandırılmış tüm gençlere sesleniyorum'
Erdoğan, PKK'yı 'kiralık katil ordusu' diye tanımlayarak "Terör örgütü PKK'nın içindeki kandırılmış tüm gençlere sesleniyorum, gelin bu kiralık katil ordusundan kurtulun. Türkiye Cumhuriyet, samimi pişmanlık göstererek kendisine gelen her vatandaşına şefkatle muamele etmektedir. Sizden önce gelenlere sorarsanız her şeyi öğreneceksiniz" çağrısında bulundu.
Erdoğan sözlerini şöyle noktaladı:
"Dünyaya bir kez daha açıkça ifade ediyorum; artık hiçbir ülke, kurum ve kuruluş Türkiye'nin Suriye harekatlarını sorgulayamaz, karşı duruş sergileyemez. Bu katliamı yapanlar güçlerini ve cesaretlerini kör bir Türkiye düşmanlığıyla terör örgütüne destekleyenlerden almaktadır. Herkesin önünde iki yol var; ya Türkiye ile birlikte amasız, fakatsız tavır alacaklar, ya bu eli kanlı terör örgütünün ortağı olarak önce vicdanlarda ardından uluslararası platformlarda hesap verecekler.
2023'te bir başka seçim yaşayacağız Rize'de. Sadece Rize'de değil. Türkiye'nin neresinde hemşehrilerimiz varsa. Her yerden bir başka inşallah heyecan doğuracağız. Hiç endişeniz olmasın. Biz dimdik ayaktayız. Dik duracağız, dikleşmeyeceğiz."
'Oğlumun kanı yerde kalmasın'
İl başkanları, kadın kolları ve gençlik kolları başkanlarını tanıtan Erdoğan, Eskişehir bağlantısı esnasında Irak'ın kuzeyindeki Gara bölgesinde 2016'da PKK tarafından kaçırılan ve Gara'da öldürülen 13 kişiden biri olan Uzman Çavuş Mevlüt Kahveci'nin annesi Ayşe Güler ile telefonla görüştü. Erdoğan, Güler'e yönelik olarak "Şehidimizle sevgili Peygamberimizin inşallah komşusu olarak bir anneye böyle bir şeref nasip olmaz" ifadesini kullandı.
Anne Güler'in, "Oğlumun kanı yerde kalmasın" demesi üzerine, Erdoğan, "Onların kanı yerde kalmıyor ve kalmayacak. Aynı kararlılıkla devam ediyoruz ve devam da edeceğiz. Onların kanının damlası bizim namusumuzdur, her şeyimizdir. Rabb'im sabrınızı arttırsın" dedi.
Erdoğan telefon görüşmesinin ardından Kahveci'nin uzman çavuş olarak görev yaptığı sırada 5 yıl önce PKK tarafından kaçırıldığını hatırlatarak, "Bu süre içinde esir olarak bu alçakların elinde kaldı. Operasyonda netice alamadık, o da şehitler zincirine ilave oldu" ifadesini kullandı.