Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Manisa’da Vestel Venüs akıllı telefon fabrikası ile Zorlu meta nikel kobalt tesisinin hizmete girmesi törenine katıldı.
Törende ilk olarak Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu konuştu. Fabrikaların bulunduğu toprakların 20 yıl önce taşlı topraklı olduğunu, yürünemediğini söyleyen Zorlu, "1 milyon 100 bin metre kapalı alanla buradan 155 ülkeye ihracat yapıyoruz. Bugünkü ürün kapasitemizin yekunu 35 milyon cihazı üretecek kapasitede. ’Sanayisiz bir ülke sanayisiz bir Türkiye düşünemiyorum’ sözüyle yola çıktık. 2 milyar doların üzerinde ihracat yapıyoruz. 15 yılda ülkemizde büyük atılımlar yaptık. Zorlu Grubu olarak üzerimizde düşeni yapıyoruz. Yerli sanayinin gücüyle büyüyen bir grup olduk. Üretim gücümüze teknolojimize inandık" dedi.
’KOŞUYORUZ BE YÜRÜMÜYORUZ, KOŞUYORUZ’
Kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ilk olarak ekonomik verilerden bahsetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
"Dün ve bugün iki önemli buluşmayı gerçekleştirdik. Birisi malum yerli ve milli otomobilimizi inşallah 2020’ye kadar üreteceğiz. 5 babayiğit bir araya geldi bunlardan biri de malum Zorlu. Dün bununu müjdesini vermişti. Bugün de burada 600 milyon liralık bir yatırımın özellikle açılışını yapıyoruz. Bu da önemli bir adım. Bu otomobillerin bataryalarında kullanılan iki ana maddesinden bir tanesi olan kobalt üretiminde Avrupa’nın en büyüğü durumundayız. Batarya konusunda rekabet konusunda avantajlı durumda olabiliriz. Ülkemizin geleceğine yapılmış önemli bir yatırım. Bu proje Türkiye için sadece bir otomobil üretme projesi değil. Kendi otomobilimizle birlikte defalarca kaçırdığımız dünyadaki o sıçrama dönemini yakalama fırsatını elde edeceğiz. Azmettikten sonra aşılmayacak dağ yoktur. Azmettiler buraya geldiler. Bu artış devam edecek. Bütün mesele yeter ki bu azmi kaybetmesinler. Türkiye ekonomisinin lokomotifliğini rahmetli Menderes’in attığı temeller üzerine rahmetli Özal’ın önünü açtığı nesil yapıyor. Ekonomimizin ölçeği 2002 yılında, 236 milyar dolar hacme ulaşabilmiştir. Ülkemiz ne tarihine ne birikimime ne hedeflerine uygun olmayan üzüntü verici tabloyu ifa ediyordu. Geçen 15 yılda şirketlerin kabul değiştirdiği sınırları aşıp küresel vizyon kazandığı dönem oldu. Artık bunu dünya söylüyor. 2002 yılında satılan otomobil sayısı 91 bin, geçen yıl bu rakam 757 bin. Bakın nereden nereye bu refah düzeyini gösteriyor. Buzdolabı 1 milyon adetten, 2 milyon 700 bin adetin üzerine çıktı. Çamaşır makinası 824 binden, 2 milyon 200 binin üzerine çıktı. Koşuyoruz be yürümüyoruz, koşuyoruz. Daha da iyi olacak, çünkü bize bu yakışmaz. İlk 10 ülke arasına gireceğiz. Ülkemizde yapılan kamu özele yatırımlarını tutarının 70 milyar liradan, 760 milyar lirayla çıkması da başka önemli gösterge."
’GİT YAT AŞAĞI YA GİT YAT AŞAĞI’
Bu atılımların konuşulması gerektiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Sözcüsü Bülent Tezcan’ı eleştirerek şunları kaydetti:
"Recep Tayyip Erdoğan ’diktatör’ diyorlar. Git yat aşağı ya git yat aşağı. Türkiye’nin gündemi bu olmalı. Yani şahsıma bu lafı eden kişi, kendini vurdular, ’geçmiş olsun’ diye kendini aradım. Yahu diktatör kalkıp seni arar mı? Ben seni arıyorum. Bu bir insaniyetliktir, merhamettir, rahmet duygusudur. Ama bunlarda bu yok. Dikili ağaçları yok. Siyasetçilerimizin, iş dünyamızın, akademisyenlerimizin, medyamızın ülkeye söyleyecek sözü olanların, bu konuları tartışması, fikrini ortaya koyması lazım. Kalkıp bazı belediye başkanlarının istifa etmeleriyle ilgili konuşulması, sana ne ya. Sen kendi partinin içine bak. Bizim partimizin kendi içindeki şu anda uygulaması, stratejisi, taktiği seni ilgilendirmez. Sen kendine bak. Bunca yıl partinin başındasın, kazandığın bir tane seçim var mı? Önce onu söyle. Batı’da adam bir seçimi kaybettiği zaman çekip gidiyor. Sen 9 seçim kaybettin hala oradasın ya. Ha biz mutluyuz. Onun için biz yolumuza devam ediyoruz. Biz sadece Allah’ın huzurunda rükuda eğiliriz. Ülkemiz geçmişte kısır çekişmelerin, vizyonsuz devlet yönetimimin, hesapsız atılan adımların bedelini ağır şekilde ödedi. Artık kimsenin, milletin karşısına böyle bir üslupla çıkmaması lazım. Sorumluluklarımızın farkındayız. Milletimiz eksikleri değerlendirecek, kararını verecek."
’İNLERİNE GİRECEĞİZ’
Terör operasyonlarına da değinen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İşte buradan biliyorsunuz, bu sabah şehidimizle beraber iki gün içinde 9 şehidimiz oldu. Ama hesabını çok ağır sorduk. İnlerine kadara takip ediyoruz. Orada yakalayıp gereğini yapacağız. Kandil’se Kandil, Sincar’sa Sincar. Devam edeceğiz. Niye? Şehidimizin kanını yerde bırakmayacağız" dedi.