CUMHURBAŞKANI Tayyip Erdoğan, cumhur ittifakını bölmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini belirterek, “Aman biz cumhur ittifakını liderler bazında değerlendirmemiz lazım. Aşağıda şu şöyle söylemiş bu böyle söylemiş bunlara biz asla kulak asamayız. Liderler olarak cumhur ittifakını korumakla sorumluluğumuz var” dedi.
TGRT Haber’de gündeme ilişkin soruları yanıtlayan Erdoğan, şunları söyledi:
ANKET SORUSU
“En büyük kamuoyu araştırması sandığın konulduğu gündür. Milletimiz işi ikinci tura bırakmadan kararını verecektir. Her şeyden önce bir deneyim söz konusu. Böyle bir süreç içinde herhalde sizler dükkanınızı bir çırağa teslim eder misiniz, etmezsiniz. Bu iş deneme yanılma metoduyla olmaz.
Geçen Pazar ben Diyarbakır’daydım. Verilen resmi rakam 35 bin. Bugün Bay Muharrem oradaydı iki soru soracağım bir mitinge katılanlar CHP’li miydi HDP’li miydi? Benim aldığım bilgiler tamamına yakını HDP’liydi. Ve rakam, söyledikleri 10 bin. O akşam ben kanaat önderleriyle iftar yaptım. Onda bile saptırmaya gittiler. Yanımda oturan Tayyip elçi hocamız namaza gitti o arada ben prompter kullanamaz hale gelmişim, duraksama vesaire, hiç alakası yok. Ben hoca efendinin orada korumam tarafından tekrar masasına dönüşüne fırsat verilmediği için koruma müdürümü çağırdım ‘şuraya talimat ver açsın orayı’ dedim. Ardından talimatı verdi ve Tayyip Bey benim oradaki sandalyeme geldi oturdu. CHP’nin mantığı hep yalanlar üzerinedir. Prompterin kullanılmaması şusu busu diye bir şey söz konusu değil. Biz prompteri de babalar gibi kullanırız, prompteri kenara koyduğumuzda babalar gibi konuşuruz. Hayatımız bizim böyle geçmiş. Muharrem efendiden terörle mücadeleye ilişkin bir şey duydunuz mu niye ortak çalışıyorlar. Biz terörün üzerine üzerine gidiyoruz. Son teröriste kadar biz bu işin üstüne gideceğiz. Ama CHP, diğerleri bunu diyemez. Çünkü danışıklı dövüş yapıyorlar.
PARÇALAMAYA KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ
Bu milleti biz böldürtemeyeceğiz. Cumhur ittifakını parçalamaya, bölmeye kimsenin gücü yetmez. Bu konuda benim hassasiyetim şudur. Aman biz cumhur ittifakını liderler bazında değerlendirmemiz lazım. Aşağıda şu şöyle söylemiş bu böyle söylemiş bunlara biz asla kulak asamayız. Bu konuda biz liderler olarak bir defa cumhur ittifakını korumakla, bu ittifakı geleceğe taşımakla sorumluluğumuz var. Bu anlayışımız, inancımız cumhur ittifakının tüm millete sari olduğunu düşünerek ülkemizin geleceğine beka sorununu inşallah biz bununla çözeceğiz. Bugün milli ittifak ne kadar milliyse o ittifakın içinde yer alanların hali belli. Onlar nerelerden geldiler şu anda neredeler bunlar da ortada.”
BAYRAMA KADAR BİTECEK
(Millet Kıraathaneleri) Hatırlarsanız Külliye ifadesini kullandığımda her tarafı ayağa kaldırmışlardı. ‘Niye saray değil de Külliye.’ Şimdi ona alışmışlar, herkes Külliye diyor. Model yapacağımız ilçelere göre değişecek. 200 metrekare 400, 600, 800 olacak. Mimar arkadaşlarımız çalışıyor. Bu hafta içinde veya bayrama kadar bu projeler bitecek. Buraya ne diyor adeta kumarhane diyor, işsizliğin alametidir diyor. Edebi bir kenara bıraksan buna söyleyeceğim laf çok ağır olur. Burada sen sadece burayı takdir etmen gerekir. Ülkemizde var mı demen lazım. Hemen bunu kumarhaneye benzetiyorlar. Bunların oralarda hayatları geçti. Kıraathane biz de yeni bir şey değil eskiler bilirler vardı. Anmak istemiyorum kafeler var ya buralardan gençleri kurtaralım, oralarda çok yanlış şeyler yapılıyor. Uyuşturucu ile mücadelede en önemli adım atmamız gereken yerler oralardır. Gençliğimiz biz elden kaçırıyoruz. Kaçırmamamız için elimizden geleni yapmamız lazım. (Millet Bahçesi) İlk etapta atacağımız adım yeni yapmakta olduğumuz stadyumlar var, bir de eski stadyumlar var. Örneğin Bursa’nın eski stadyumunu yıkıyoruz. Eski stadyumu millet bahçesine çeviriyoruz. İstanbul’a gelelim Atatürk Havalimanını yeni havalimanı ile değiştiriyoruz. 29 Ekim’de açacağız. Atatürk Havalimanı ile ilgili proje çalışmalarına başlayacağız. 12 milyon metrekare alan. Mevcut ağaçlarımız var. Burası sökülecek, sökülmek suretiyle oralar yeşillendirilecek. Ağırlığı vereceğimiz yer çim. Malatya’da, Ankara’da aynı şekilde. Ankara’da hipodromu yapacağız.
ÇALIŞMALARIMIZI YAPIYORUZ
(Bakanlıklar) Bizim tabi 24 Haziran’da bu iş bittikten sonra yemin, o süre içerisinde 15 günlük vaktimiz olacak. Çalışmalarımızı yapıyoruz. O sürede ise bunu çok daha farklı şekle getireceğiz. KHK’lar var, daha sonra bu neye dönüşecek cumhurbaşkanlığı kararnamesine dönüşecek. Şu an itibariyle yeni sistemde kabine olsun, kurullar, başkanlıklar olsun, bu tür şeylerimizi bitirmiş vaziyetteyiz. Cumhurbaşkanlığı yapısı içerisindeki en yakın çalışma arkadaşları olsun bu çalışmalar bitmiş vaziyette. (Başkan yardımcıları) En az bir tane, bundan sonrası başkanın tasarrufuna kalmış. Yanınıza alacağınız bu arkadaşlarınızın deneyimli, tecrübeli, iş bitiren, çok seri üreten. İsimler üzerinde de çalışmalarımızı yapıyoruz. Bunların hepsi 24 Haziran’dan sonra milletimiz ‘tamam yürü’ derse bunları o zaman açıklayacak noktaya geliriz.
OHAL’E NEŞTER VURABİLİRİZ
OHAL’in getirilmesinin en önemli sebebi terör odaklıydı. Bu terör odağında birinci derecede FETÖ vardı ve PKK/YPG/PYD onun yanında DEAŞ vardı. Tüm bunlara karşı biz OHAL’i yaparken, 16 yıl öncesinde geldiğimizde Türkiye’de OHAL var mıydı? O OHAL’i bir ay içinde kaldırdık mı, biz kaldırdık. O OHAL bölgeseldi, Güneydoğu. O dönemdeki OHAL’de fabrikalar grevlerle karşı karşıyaydı. Bizim dönemimizde herhangi bir grev mümkün mü? OHAL ile bir defa terörle mücadeleyi rahatlattık. Ciddi mücadele verdik. Bu işi ciddi manada yumuşattığımız için 24 Haziran’dan sonra biz OHAL’e neşter vurabiliriz. Herhangi bir sıkıntı olduğunda OHAL geri getirilebilir ama sıkıntılar olmadığı için ara verebiliriz.