Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş, seçimler ve gündemdeki konularla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

TV100 yayınına katılan Erkan Baş, Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş aday olursa oy verip vermeyecekleriyle ilgili soru üzerine önemli olanın ilkeler ve seçim sonrasında uygulanacak program olduğunu söyledi.

Baş, "İsim kim olursa olsun, yurttaşın talepleri olacak. Yurttaş İstanbul Sözleşmesi'ni, emeğin haklarının savunusu, asgari ücret meselesindeki yaklaşımları bilecek. Program hayata geçecek olduktan sonra A kişisi B kişisi böyle bir taassupla yaklaşmayız" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın karşısındaki ittifakları bozarak iktidarını sürdürmede "usta" olduğunu belirten Baş, "Çok uzun süredir toplumda oluşan büyük ittifakı parçalayamıyor. Yerel seçimden bu yana sistematik bir biçimde bütün çaba buraya odaklanmış durumda" dedi.

"Cumhur İttifakı’nın tek kozu var" diyen Erkan Baş, "Altılı masayı ya da ortak odayı tartışma konusu haline getirip sürekli bunun konuşulmasını sağlamak. Uzun süredir tek bir laf var onların dilinde 'adayınız kim'" ifadelerini kullandı.

Erkan Baş'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

İKTİDARIN AKLINI YİTİRDİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM: (Ekrem İmamoğlu'na siyasi yasak davası) Hukuksal olarak değerlendirmek mümkün değil. Türkiye’nin ileride bu döneminin tarihi yazıldığında ‘muhalif siyasetçi olup yargılanmayan kimse yoktur’ diye geçecek. Eğer yargılanmıyorsanız işinizi iyi yapmadığınız sonucu çıkar. Ekrem Bey’in yargılanması da, AKP’nin yargıyı basit bir hiza verme sopasına çevirme çabasının bir uzantısı olarak görüyorum. Toplumu susturma çabalarının bir adımıyla daha karşı karşıyayız. İktidarın aklını yitirdiğini düşünüyorum. Ekrem Bey ceza alsa bile seçime yetişmesi çok zor. Tümüyle siyasi sahihlerle ilgili olduğunu düşünüyorum. Ekrem Bey’in yargılanması İstanbul’un yargılanması.

ERDOĞAN KARŞISINDAKİ İTTİFAKLARI BOZMAKTA MAHİR, UZUN SÜREDİR BUNU YAPAMIYOR: Ben artık bu iktidarın sonuna geldiğimiz kanısındayım. Son kötü günlerimiz diye bakıyorum. Buradan bir kurtuluş çıkmaz iktidar cephesine. 20 yıllık AKP iktidarına baktığımızda Tayyip Erdoğan ‘nasıl iktidarını korudu?’ sorusunun gerçek yanıtı Tayyip Erdoğan karşısında kurulan ittifakları bozmak konusunda mahir birisi. Çok uzun süredir toplumda oluşan büyük ittifakı parçalayamıyor. Yerel seçimden bu yana sistematik bir biçimde bütün çaba buraya odaklanmış durumda.

CUMHUR İTTİFAKI'NIN TEK KOZU VAR: Cumhur İttifakı’nın tek kozu var. Altılı masayı ya da ortak odayı tartışma konusu haline getirip sürekli bunun konuşulmasını sağlamak. Uzun süredir tek bir laf var onların dilinde 'adayınız kim'. Başkanlık sistemi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni tümden reddeden bir yaklaşım içerisindeyiz. Şu anda Türkiye’de çoğunluk muhalif seçmen. Bugün Türkiye’de Tayyip Erdoğan’ı istemiyoruz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni istemiyoruz diyen seçmen en iktidar yanlısı araştırmalarda bile görülüyor.

MÜMKÜN OLDUĞUNCA ADAY HEMEN BELİRLENMELİ: Ben burada muhalefete uyarıda bulunuyorum. Biz Cumhur İttifakı'nın bizi çektiği tartışma zeminin dışına çıkmalıyız. Mümkün olduğunca adayın hemen belirlenmesi benim tercihim. Bizim önerimiz memleketin bütün sendikalarına, demokratik kitle örgütlerine, kadın ve gençlik örgütlerine, altılı masada olsun olmasın gidip görüşlerini alacaksınız.

1 KİŞİ KARAR VERİNCE DE 6 KİŞİ KARAR VERİNCE DE DOĞRU OLMUYOR: Biz tek adam sistemine karşıyız. Bunun karşısında altılı masa ve Emek ve Özgürlük İttifakı var. Altılı masanın şu cümlesi bizi rahatsız ediyor “6 Genel Başkan karar verecek”, 1 kişi karar verince doğru olmuyor, 6 kişi karar verince doğru olmaz. Amaç tüm kesimleri kucaklamak ise bu iktidara, sisteme karşı mücadele eden milyonları yan yana getirmek için memleketin bütün sendikalarına, kadın örgütlerine altılı masada olsun olmasın diğer siyasi partilerin görüşlerini alacaksınız.

ŞÜKÜRLER OLSUN İHSANOĞLU'NA OY VERMEDİM: Ekmeleddin İhsanoğlu’nun kazanamayacağına yüzde yüz emindim. Ekmeleddin İhsanoğlu’na şükürler olsun oy vermedim. 40 yıllık sosyalist, devrimci arkadaşım gitti Temel Karamollaoğlu aday olsun diye imza verdi. 100 bini toplayamazsa aday olamaz diye.

ADAY YIPRANIR DİYORDUK ŞİMDİ BÜTÜN ADAYLAR YIPRANIYOR: İlk turda bu işi bitirmeliyiz. Birbirimize enerji harcamamalıyız. İlk turda bütün enerjimizi bu sistemi değiştirmeye, Tayyip Erdoğan’ı yenmeye odaklamalıyız. İlk turda ortak adayda birleşelim. Tüm muhalefet güçlerinin içine sinecek, ilkeleri belli, programı belli, takvimi belli ve herkesin görüşlerinin alındığı bir aday belirleme sürecinin bir an önce hayata geçirilmesi. Aday yıpranır diyorduk, şimdi bütün adaylar yıpranıyor.

KILIÇDAROĞLU'NIN DİĞERLERİ KADAR ŞANSI VAR: ("Sayın Kılıçdaroğlu kazanacak bir aday mıdır?" sorusu üzerine) Kemal Bey’in diğerlerinden daha az şansı yok.

MANSUR YAVAŞ SORUSUNA 'ÖNEMLİ OLAN PROGRAM' YANITI: ("Türkiye genelinde anket yapıldı, Mansur Yavaş aday olursa oy veririz sonucu çıktı. Ne yaparsınız?" sorusuna yanıt olarak) İsim kim olursa olsun, yurttaşın birtakım talepleri olacak. Yurttaş İstanbul Sözleşmesi noktasında diyecek ki 'şu program', emeğin haklarının savunusu noktasında şu program, asgari ücret meselesinde şöyle bir yaklaşım. (Özlem Gürses’in "Diyorsunuz ki program hayata geçecek olduktan sonra A kişisi B kişisi böyle bir taassupla yaklaşmayız" sözleri üzerine) Aynen bunu söylüyorum. İsim tartışmasına da bugünden pozisyon açıklamıyor olmamın nedeni bu. Mesele anlaşılsın diye söylemek istiyorum. Mesela "Kemal Kılıçdaroğlu'nu destekler misin, desteklemez misin?" Hangi Kemal Kılıçdaroğlu'nu? CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ysa ona ilişkin bir fikir geliştiririm. Bakarım CHP'nin programına buna göre oy veririm ya da vermem. Ama altılı masa aday belirleyecek ve altılı masanın ilkelerine göre hareket edecekse, altılı masanın ilkelerini görmem lazım. Kılıçdaroğlu, hangi konuda, neyle görevlendirilmiş olarak aday geliyor, sınırları ne. Bizim için temel mesele köşe taşlarının oluşturulması. Esas olan talepler. Oy verebileceğimiz aday Kürde, Alevi’ye, kadına, gence düşman olmayacak. AKP'ye 20 yıldır direnen kesimleri yok saymayacak.

CHP LAİKLİK DEMEKTEN KORKUYOR: Herhangi bir siyasetçiyle görüşmem diye bir ilkem yok. Türkiye siyasetinin en büyük probleminin kulislerde yapılan görüşmeler olduğunun kanaatindeyim. (Aday tartışmaları) Programınızı getirin bakacağım. Size oy veririz, oy vermeyiz söylerim. Umarım bir an önce program ortaya çıksın. Türkiye’nin demokratik, halkın katılımıyla yapılacak bir anayasa ihtiyacı var. Kağıt üstünde laiklik var. Muhalif siyasetçiler laiklik demekten korkuyor. CHP’yi kastediyorum.

KILIÇDAROĞLU'NUN BAŞÖRTÜSÜ ÇIKIŞI TAHİLSİZ: Kemal Kılıçdaroğlu’nun başörtüsü çıkışını talihsiz buluyorum. Türkiye’de başı kapalının da başı açığında nasıl birleştireceğiz? Laiklik, emek birleştirici bir eksendir.

GÖRÜŞME TALEBİ GELSE KABUL EDERDİK: ("AK Parti'den anayasa değişikliği için size de görüşme talebi geldi mi?" sorusu üzerine) Gelmedi, keşke gelseydi. Biz de kabul ederdik.