H. Bader Arslan'ın ekonomim.com'daki "Konut fiyatları önümüzdeki dönem nasıl seyredecek?" başlıklı yazısında konuyla ilgili verilen mesajlar şöyle:
Eylülde ilk el konut satışları, yüzde 15,2 azalarak 30 bin 488’e gerilerken, toplam konut satışları içinde ilk el konut satışının payı yüzde 29,7 oldu. İkinci el konut satışları ise yüzde 6,8 geriledi.
İpotekli satışlardaki gerileme ise çok daha sert. İpotekli konut satışları eylül ayında yarı yarıya azaldı ve 8 bin 446 oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 8,2’ye indi. 8446 ipotekli satışın sadece 1971'i yeni konut satışlarında gerçekleşti.
Uzun dönemli ortalamalarda Türkiye genelinde ipotekli satışların payı yüzde 30 civarında iken bugünlerde yüzde 10’un altına düşmüş olması, konut kredilerinin gayrimenkul satışlarındaki finansman rolünün neredeyse bittiğini gösteriyor. Konut piyasasında dikkat çeken başka bir gelişme ise fiyatlardaki değişim.
Konut fiyatlarındaki artış genellikle enflasyonla uyumlu bir seyir izlerdi. Bu ilişki pandemi ile bozulmaya başladı. Sahil bölgelerinde ve az katlı konutlara talep patlaması, fiyatların hızla yükselmesi ile sonuçlandı.
Ardından 2021 sonbaharında başlayan negatif reel faiz dönemi, mevduat, bono-tahvil gibi TL faiz veren enstrümanlara ilgiyi azaltınca, otomobil ve gayrimenkul birer yatırım aracı haline dönüştü ve fi atlar sıçradı.
Ocak 2020-Ağustos 2023 arasındaki 44 ayın 40’ında konut fiyat artışı aylık enflasyonun üzerinde gerçekleşti. Ancak son zamanlarda bu trend kırılmaya başlamış gibi görünüyor.
Konutlar kimileri için alınamayacak kadar, kimileri içinse daha fazla prim yapmayacak kadar yükseldiği için satışlarda gerileme başladı.
Fiyatlar ise artmaya devam ediyor. Ancak bu artış son iki ayda enflasyonun altında kaldı. Eylül ayı konut fi yat endeksi açıklandığında bunun devam ettiğini muhtemelen göreceğiz.
Önümüzdeki aylarda konut fiyatları düşer mi? Bence hayır. Çünkü konut inşa maliyetleri hızla yükselmeye devam ediyor.
Ancak 2019’da olduğu gibi fiyatlardaki artış bir süre daha enflasyonun altında kalabilir. Bunun tek nedeni fiyatların konut almayı zorlaştıracak ölçüde artmış olması değil.
Konut kredi kullanımının çok düşük seyrediyor olması da fiyat artışını baskılıyor.