Yolsuzluk operasyonu ve ardından başlayan karşı operasyon ile kıran kırana bir savaşa dönüşen AKP-cemaat kavgasında nerede durduğunu yazan Fatih Altaylı "seçilmişlerden yanayım" dedi.
Altaylı "seçilmemiş odaklar" diyerek işaret ettiği cemaat için "Ne gelmesi vatandaşın elindedir, ne gitmesi. Gitmez." dedi.
Seçim mi, odak mı?
BU yazacaklarımı, sakın ola ki, yürütülmekte olan operasyonla ilgili olarak söylediğim düşüncesine kapılmayın.
Hırsızlık varsa, yolsuzluk varsa üzerine gidilmelidir.
Bu benim alfabemin Elifi.
Fakat, herkese şunu hatırlatmak isterim.
Bir ülkede seçilmiş bir iktidar ile bir odak arasında çatışma var ise ben her zaman "seçilmiş hükümetten" yana olurum.
Nedeni çok basit.
Bir iktidar; İster başarılı olsun, ister başarısız.
İster demokrat olsun, ister antidemokrat.
İster hukuka saygılı olsun, ister saygısız.
İster dürüst olsun, ister namussuz.
İster şahane olsun, ister beter.
İktidan değiştirmek eninde sonunda halkın elindedir, bizim elimizdedir.
Eğer kötüyse, eninde sonunda vatandaşın sabrı tükenir ve sandıkta yollar.
Geç yollar, erken yollar ama vatandaş yollar.
Birini yollar, diğerini getirir.
Bir gün getirdiğini de yollar.
Ama "seçilmemiş" odaklar öyle değildir.
Ne gelmesi vatandaşın elindedir, ne gitmesi.
Gitmez.
Gitmediği gibi seçilmişleri de ülkeyi yönetemez hale getirme gücünü elinde bulundurur.
Bu nedenle ben hep "seçilmişten" yanayım.
YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN