Fatih Altaylı gündeme bomba gibi düşen ses kayıtlarıyla ilgili geçtiğimiz günlerde Cüneyt Özdemir'e açıklamalarda bulundu.
Milliyet yazarı Aslı Aydıntaşbaş, bugün köşesinde Altaylı'nın açıklamalarını değerlendirdi.
İşte yazısının o kısmı:
Medya, Fatih Altaylı’nın Cüneyt Özdemir’in programındaki açıklamalarını görmezden geliyor; ancak hepimiz o röportajın Türk demokrasisi açısından ”tarihi” bir değeri olduğunu biliyoruz.
Fatih Altaylı iktidarın medya üzerinde kurduğu kontrol mekanizmasını bütün çıplaklığıyla deşifre etti. ”Hangimizin durumu farklı?” diyerek bizim mahalledeki Omerta’yı, yani sessizlik yeminini bozdu. Bu yüzden ben Altaylı’ya kızmak yerine kendi halimize acımayı yeğliyorum.
Fazla uzatmaya, ballandırmaya gerek yok. Bu iktidar döneminde medyada yöneticilik yapmış biri olarak, Altaylı’nın “Herkes baskı var, baskı var diyor. Eeee nasıl olduğunu sanıyordunuz medyaya baskının?” ve ”Bu telefonları almayan medya yöneticisi var mıdır şu anda?” cümlelerini, tarihi bir ana tanıklık ettiğim bilinciyle dinledim.
Fatih aslında bizim sektörün itirafçısı oldu. Ama belli ki itiraf dahi bu kızgın kamuoyunu kesmiyor! Habertürk genel yayın yönetmeni konuşurken twitter’da herkes ona sallıyordu.
Altaylı’yla 3 yıl çalıştım. Bilirim; sevmeyeni çoktur. Hepimiz gibi yanlış yazıları, yanlış pozisyonları, yanlış fikirleri olmuş olabilir.
Ama Allah aşkına, ilk taşı günahı olmayan sallasın! Bana göre asıl kızılması gereken Altaylı değil, bu sistemi yaratan, finanse eden ve hala savunanlardır.