ABD Merkez Bankası (Fed), tüm dünyanın merakla beklediği faiz kararını açıkladı. Banka, piyasa beklentilerine paralel olarak 50 baz puanlık faiz artışına gitti.
Böylece Fed, federal fonlama faizini yüzde 0,75-1,00 aralığına yükseltmiş oldu.
Banka, üç yıl sonra ilk faiz artışını 16 Mart’ta 25 baz puanla yapmıştı.
Kararın ardından dolar endeksi ve ons altın fiyatı yataya yakın seyretti.
Fed’in bir sonraki faiz kararı 15 Haziran’da açıklanacak.
BİLANÇO KÜÇÜLTME 1 HAZİRAN’DA BAŞLIYOR
Fed ayrıca, 8,9 trilyon dolarlık bilançonun küçültülmesine 1 Haziran’da başlanacağını açıkladı. Banka, ilk etapta bilanço küçültmeye Hazine kağıtlarında 30 milyar dolar, ipotek destekli menkul kıymetlerde 17,5 milyar dolar ile başlanacağını belirtti.
Banka, ilk 3 ayın ardından bilanço küçültmede aylık miktarın Hazine kağıtlarında 60 milyar dolara ve ipotek destekli menkul kıymetlerde 35 milyar dolara yükseltileceğini duyurdu.
Fed açıklamasında, “Uygun para politikası güçlendirmesi ile enflasyonun yüzde 2 hedefine dönmesi ve iş gücü piyasasının güçlü kalmasını bekliyoruz. Enflasyon risklerine karşı oldukça dikkatliyiz” denildi.
ABD’de martta yüzde 8,5 ile 40 yılın zirvesine yükselen enflasyonu frenlemek isteyen bankanın yetkilileri, parasal sıkılaştırmanın hızını artıracaklarının mesajını veriyordu.
BU YIL 200 BAZ PUAN DAHA ARTABİLİR
Öte yandan, Fed faiz vadelileri, 2022 yılının geri kalanında 200 baz puan daha faiz artışı olacağını fiyatlıyor.
Fedwatch’a göre 2022 yılı sonunda federal fon faiz oranı yüzde 2,75-3,0 aralığında olacak.
Fed faiz oranının 2022 sonunda yüzde 3-3,25 aralığına yükselmesi olasılığı yüzde 52’den yüzde 35’e indi.
UKRAYNA VE ÇİN UYARILARI
Fed açıklamasında, Çin’de Covid19 ile ilişkili uygulanan karantina tedbirlerinin tedarik zinciri bozulmalarını artırmasının muhtemel olduğu belirtildi.
Rusya’nın Ukrayna’ya saldırmasının da devasa insani ve ekonomik zorluklara yol açmakta olduğuna işaret eden Fed, savaşın ABD ekonomisi için etkilerinin oldukça belirsiz olduğunu ancak kısa vadede bu saldırı ve ilişkili gelişmelerin enflasyon üzerinde ek yukarı yönlü baskı yaratmasının büyük olasılık olduğunu belirtti.
POWELL: 75 BAZ PUANLIK ARTIŞI DÜŞÜNMÜYORUZ
Fed Başkanı Jerome Powell, faiz kararının ardından kameraların karşısına geçti.
“Enflasyon çok yüksek” diyen Powell, “Enflasyonu aşağı getirmek, iş gücü piyasasını güçlü tutmak için zaruri. Enflasyon hedefin oldukça üzerinde” ifadelerini kullandı.
İş gücü piyasasının aşırı sıkı olduğuna işaret eden Powell, “Ekonomide temel ivme güçlü olmaya devam ediyor” dedi.
Powell’ın konuşmasından diğer satır başları şöyle:
* İş gücü talebi çok güçlü, iş gücü arzı bastırılmış durumda. Ücretler son yılların en hızlı artışını gösteriyor.
* Tedarik zincirlerinde sıkıntılar ısrarcı. Tedarikte aksaklıklar öngörülenden daha büyük ve daha kalıcı.
* Ukrayna savaşının denizaşırı ekonomileri germesi ve bunun ABD’ye sıçramaları olması büyük olasılık.
* Faiz oranlarında artışın devam etmesinin uygun olacağını düşünüyoruz. Gelecek iki toplantı için 50 baz puan faiz artırımı masada.
* Bizim ana politikamız enflasyonu yüzde 2’ye geri getirmek olmaya devam ediyor. Halihazırda oldukça belirsiz olan artımı daha belirsiz hale getirmekten kaçınacağız.
* Ekonomi daha sıkı para politikasını kaldırabilir. Yumuşak bir iniş için iyi bir şansımız var.
* 75 baz puan faiz artırımı aktif olarak tartışılan düşünülen bir şey değil. 75 baz puan faiz artırımı değerlendirilen bir şey değil.
* Ukrayna ve Çin’deki durumların manşet enflasyon artırmaları büyük olasılık.
TÜRKİYE'Yİ NASIL ETKİLEYECEK?
Dolar dünyanın bir numaralı rezerv parası olduğu için, doların faizi ve miktarı da tüm dünyayı etkiliyor.
Artan enflasyon ve Fed'den beklenen agresif faiz artışları nedeniyle ABD Hazine tahvili faizleri de son dönemde hızlı artış gösterdi.
ABD 10 yıllık Hazine tahvil faizi, üç yılı aşan bir sürenin ardından ilk kez bu hafta yüzde 3'lük oranı aştı. Bu oran 2020 ortasında yüzde 0,6 seviyelerine kadar gerilemişti. Hazine tahvillerinde diğer vadelerde de son dönemde hızlı faiz artışları oldu.
ABD'de 30 yıllık sabit ipotekli konut faizi, geçen hafta yüzde 5,10 ile son 12 yılın zirvesine yükseldi.
Doların diğer büyük para birimleri karşısında küresel değerini ölçmek için kullanılan dolar endeksi de geçen hafta 103,9'a ulaşarak bu son 20 yılın zirvesine yükselmişti.
Doların faizinin artması ve doların değerlenmesi, Türkiye gibi yüksek dış borcu ve yüksek cari açığı olan ülkelerin, bu borçları çevirmesini ve cari açığını finanse etmesini daha pahalı hale getiriyor.
Rezerv satışı ve bütçeye yük getiren kur korumalı mevduatla döviz kurlarını frenlemeye çalışan Ankara'nın da dolardaki güçlenme ve düşük rezerv nedeniyle işi giderek zorlaşıyor.
Kurlardaki olası artış ise, zaten martta yüzde 61'i aşan ve mayıs ayında yüzde 80'a yaklaşması beklenen resmi tüketici enflasyonunun daha da yükselmesine neden olabilir.