Lise son sınıflarda okutulmak üzere hazırlanan tarih kitabı, hafta içinde Fransa'da tanıtıldı. Kitap, 11 temmuzda da Almanya'nın Sarrebruck kentinde resmen tanıtılacak.
Nazi lideri Hitler ve komutanlarını Eyfel kulesinin altında yürürken gösteren fotoğrafın karşısında Helmut Kohl ve François Mitterrand'ı 1984'te Verdun kentinde Fransız ve Alman bayrakları sarılı tabutun önünde el sıkışırken gösteren resim kitapta yan yana basılı.
Bonn'un eğitim siyaseti sorumlularından Andrea Schwermer, '1945'ten Sonra Avrupa ve Dünya Tarihi'ndeki sembol ve zıtlıkların çarpıcı olduğunu belirterek, 'Bu kitap Fransız-Alman ilişkilerinin tarihi değil, Fransız-Alman tarih kitabı...' diyor.
Her iki ülke için ortak içeriğe sahip tarih kitabı fikri, 2003 yılında Elysee Dostluk Antlaşmasının 40. yıldönümü dolayısıyla toplanan Fransız-Alman gençlik kurultayında ortaya atıldı. Amaç, karşılıklı yanlış fikirleri ve önyargıları ortadan kaldırmaya yardımcı olmaktı.
Kitapta 'geçmek bilmeyen geçmişe', Almanya'nın bölünmesine ve komünist Doğu Almanya'nın suçlarına ayrılan bölüm Fransız gençleri için yenilik olacak. Alman gençleri de, Fransızların gerek işbirliğinden, gerekse sömürgelerin bağımsızlıklarını kazanmasından kaynaklanan bazı sorunları olduğunu, ayrıca Fransa'da Komünist Partisi'nin yıllarca ne denli önemli bir rol oynamış olduğunu öğrenecek. Kitabı Fransız Nathan şirketiyle birlikte hazırlayan Alman Klett yayınevinden Janna Kuchenbacker, kitabın hazırlanmasını 'yazarlar açısından büyük sorun yaratmış olan, sıkıntılarla dolu bir sürecin sonu' olarak nitelendiriyor. Kitabın önsözünde, 'her millet ve ülkenin, kendi tarihine sahip çıkarken diğerlerininkiyle bazen çelişen yöntemlere sarıldığı' hatırlatıldı. Kitapta, Almanya'yla ilgili bilgilerini zenginleştirmek isteyenlere Berlin'deki Duvar müzesine, Bonn'daki Tarih müzesine veya 'Elveda Lenin...' filmine gitmeleri tavsiye ediliyor.
BM veya AB'nin rolüne değinen yazarlar, öğrencilere 'birlikten kuvvet doğduğu' fikrini gösteriyor. Kitabın Fransızcasında 'AB'nin, Amerikan hipergücüyle rekabette ciddi bir güç olduğu' kaydedilirken, Almancasında daha ılımlı bir ifadeyle sadece ABD'nin 'süpergüç' oluşundan söz ediliyor. Antik dönemle 1945 arasını anlatacak iki kitabın hazırlıkları da sürüyor.