Ali Koç'un Aziz Yıldırım'a yanıtı ve ileriye dönük projeleri hakkında yaptığı konuşma şu şekilde:
Değerli Kongre Üyelerimiz, Canlı Yayınımız Vesilesiyle Gecemize Ortak Olan Değerli Destekçilerimiz, Sevgili Fenerbahçe Taraftarları;
Bu önemli geceye katıldığınız için şahsım ve ekibim adına hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim, hoş geldiniz.
Sözlerime öncelikle bu muhteşem geceyi organize eden ekibe değinerek başlamak istiyorum.
Aziz Yıldırım: Ali Koçun adaylığı Fenerbahçeyi böldüAziz Yıldırım: Ali Koç'un adaylığı Fenerbahçe'yi böldü
Bizi bugün binlerce kongre üyemizle bir araya getiren organizasyon ekibinin, haftalardır çok detaylı ve yoğun bir çalışma ile bugünü planladıklarını biliyoruz.
Geçen hafta çalışmaları görmek için kendilerine yaptığım ziyarette, müthiş bir amatör ruhla fakat son derece profesyonelce hazırlandıklarını görmek, bizi çok etkiledi.
Tamamen gönüllülük esasıyla yapılan bu titiz çalışma için kendilerine teşekkür eder, şükranlarımı sunarım.
Böylesine tutkulu ve coşkulu bir ortamda, binlerce Fenerbahçe sevdalısının önünde söz almak benim için büyük bir onur, gurur ve heyecan vesilesi.
Fenerbahçe’mizin tarihine yön verecek seçimli olağan genel kurulumuza sayılı günler kala, siz değerli kongre üyelerimizin ve taraftarlarımızın seçim sürecine bu denli sahip çıkıyor oluşu, benim ve ekip arkadaşlarım için paha biçilmez bir motivasyon kaynağı.
Sizlerin huzurunda, bizlere gösterdiğiniz teveccüh ve desteğe minnet duyduğumuzu bir kez daha belirtmek isterim.
Gündemimiz Fenerbahçe’mizin bugünü ve geleceği.
Ancak gündemimize geçmeden önce hayatımızda çok daha önemli bir husus var. O da Afrin’de ülkemizin birlik, beraberlik ve bekası için canlarını ortaya koyan evlatlarımız.
Devletimize ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bu zorlu ve kutsal yolda muvaffakiyet; Şehitlerimize Allah’tan rahmet, ailelerine ve ülkemize sabır, gazilerimize acil şifalar diliyoruz.
Yeni haftaya, artık bir gelenek haline gelen derbi galibiyeti ve onun yaşattığı mutlulukla başlamayı umuyor ve diliyorduk. Ancak istemediğimiz bir sonuçla maçı beraberlikle tamamlayarak, şampiyonluk yolunda büyük bir fırsatı kaçırdık.
Yine de kalan 8 maçımızı kazanarak umudumuzu son dakikaya kadar koruyacağımıza inanıyorum. Çünkü Fenerbahçe varsa, umut bitmez.
Biz Fenerbahçeliler olarak, tüm gücümüz ve enerjimizle son düdüğe kadar şampiyonluğa inanmalı ve tribünleri doldurarak yine takımımızın en büyük itici gücü olmalıyız.
Bugün burada sizlere adaylığımızdan, Özlediğimiz Fenerbahçe’den, planlarımızdan kısacası hayal ettiğimiz Fenerbahçe dünyasından bahsetmek istiyoruz.
Yaklaşık 2 aydır kongre üyelerimiz ve taraftarlarımızla çeşitli temas ve istişarelerde bulunduk. Bu temaslar sırasında sizlerin sorularına yanıt vermeye özen gösterirken; bir yandan da dilimiz yettiğince hep özlediğimiz ve hayal ettiğimiz Fenerbahçe’yi ve neden bu yola çıktığımızı anlatmaya çalıştık.
Aslında size şimdi göstereceğimiz kısa filmimizi, hayallerimizin çok güzel bir özeti olarak da algılayabilirsiniz.
Evet, eski heyecan için yeni kan dedik ve bu yola baş koyduk.
Bugün gelinen noktada maalesef Fenerbahçemizin en büyük probleminin, bizi biz yapan ve en büyük gücümüz olan taraftarımızın ve halkın, Fenerbahçemizden yavaş yavaş uzaklaşması olduğunu düşünüyorum.
Fenerbahçemizin, çok ama çok üzücü bir şekilde, taraftarıyla arasındaki sıcak bağın eskisine oranla zayıfladığına içimiz acıyarak şahit oluyoruz.
ESKİ HEYECAN, YENİ KAN
Özellikle son 2 sezonda mabedimiz Kadıköy’deki taraftar ortalamamız, tarihimizde hiç alışık olmadığımız seviyelere inmiştir. Hatta bu alanda maalesef ezeli rakiplerimizin gerisine düştüğümüzü dahi söyleyebiliriz.
Aynı dönemde, sahamızda rekor seviyede puan kayıpları yaşamamızı bunun sonucu olarak görebiliriz.
Bununla beraber, Anadolu’da Fenerbahçe’mizin futbol maçları eski heyecan, coşku ve kalabalıkla izlenmiyor.
Yeni nesilleri Fenerbahçeli yetiştirme konusunda da tarihimizde hiç olmadığı kadar ciddi bir uyarıyla karşı karşıyayız.
Eski Heyecan İçin Yeni Kan Dedik. İşte bu yüzden eski heyecan için yeni kan dedik ve Fenerbahçe’mizin sahip olduğu büyük potansiyeli yeniden harekete geçirmeye talip olduk.
Önceliğimiz camianın kenetlenmesi.
Peki, biz nasıl bir Fenerbahçe hayal ediyoruz?
Göreve geldiğimiz takdirde, 4 Haziran itibariyle görmeyi arzu ettiğimiz ve gecemizi gündüzümüze katarak sizlerle beraber ortaya çıkarmak istediğimiz Fenerbahçe nasıl bir Fenerbahçe?
Şeffaf, hesap veren, ayakları yere sağlam basan bir mali yapı ile her anlamda özgür bir Fenerbahçe.
Bu güçlü yapının yanında istikrarlı sportif başarısı ile ulusal ve global arenada yükselen, değerlenen bir Fenerbahçe.
1907’den bu yana taşıdığı ilke ve değerleri, çağdaş, vizyoner ve saygılı bir yönetimle gelecek nesillere taşıyan bir Fenerbahçe.
Türk sporunun marka değerini yükselten öncü ve örnek bir Fenerbahçe.
İyiliği, bereketi, umudu ve halkı temsil eden, bu temsil ve güçle topluma fayda sağlayan bir Fenerbahçe.
Ve her şeyden önemlisi, eleştiriye açık, demokrasinin tüm değerlerini yerine getiren, kutuplaştırmanın ve ötekileştirmenin değil, karşıt görüşlere tahammülün olduğu, hayat görüşü ve hayattaki rolü ne olursa olsun, dünyası Fenerbahçe olanların bir ve bütün olduğu, hedef birliği sağlamış, omuz omuza yürüyen bir Fenerbahçe.
Tüm bunların sonucunda da, her nesle hitap eden, her nesli cezbeden bir Fenerbahçe.
HEDEFİMİZ FENERBAHÇE'Yİ ZİRVEYE GETİRMEK
Şunu baştan söylememiz gerekiyor ki; bunun için önce desteğinize, sonra da imece usulü taşları yeniden tek tek birlikte dizmeye ihtiyacımız var.
Kimsenin elinde sihirli bir değnek olmadığı gibi, bizim de elimizde sihirli bir değnek yok.
Fenerbahçe’mizi arzu ettiğimiz yani hak ettiği yere ancak hep birlikte taşıyabiliriz.
Projem: Fenerbahçe’yi Ait Olduğu Yere, Zirveye Taşımak
Şimdi sizlere hedeflediğimiz Fenerbahçe'ye kavuşabilmek için neler yapmayı planladığımızı bir nebze anlatmak istiyorum;
Bize projeleriniz nedir diye soruyorlar. Bu noktada, bir konuya önemle dikkatinizi çekmek istiyorum. Arkadaşlar, bizden hayali ya da sırf seçim kazanmak için vaat edilmiş projeler beklemeyin.
Bizim tek bir projemiz var: Fenerbahçe’yi şahlandırarak, yeniden ait olduğu yere, yani ZİRVEYE getirmek.
Bu doğrultuda, size her şeyi yapacağımızın sözünü veremem ama sözünü verdiğimiz her şeyi yapacağımızı garanti ederim.
Göreve geldiğimiz takdirde, ilk olarak, sandığınızdan ve tahmin ettiğinizden çok daha vahim durumdaki mali sorunlarımız için seferberlik ilan edeceğiz.
Bu seferberlik için önce yönetim olarak üzerimize düşen maddi manevi fedakârlıkları yerine getireceğiz.
SERMAYE GİRİŞİ YAPACAĞIZ
•Hiç tarzım ve üslubum olmamasına karşın açıklayayım, gönlünüz rahat olsun, kulübümüzün kasasına hatırı sayılır bir sermaye girişi yapacağız.
•Gerek futbolda, gerekse amatör branşlarda -ki biz artık buna olimpik branşlar demek istiyoruz- Kulübümüzün sponsorsuz tek bir şubesi kalmayacak.
Bizler ancak bu fedakârlığı yaptığımız zaman sizlerin de bize katılmanızı, elinizi bizimle birlikte taşın altına koymanızı isteyebiliriz.
Kulübümüzün gelirlerinin artışında sizlerin katkılarına da çok ihtiyacımız olacak. Bu doğrultuda, tribün, Fenerium, üyelik gibi gelirlerimizi, herkesin kendi imkanları çerçevesinde destek olmasını bekleyerek, arttıracağız. Fenerbahçe’mizi, “herkesin çorbada tuzu olsun” diyerek, kitlesel bir hareketle hak ettiği yere getireceğiz derken bu gibi hususları kast ediyorum.
Maliyet tarafında ise içinde bulunduğumuz borç sarmalı ve bunun getirdiği maliyet yükü, yani ödediğimiz faizler artık taşınamaz, sürdürülemez bir noktaya geldi. Mümkün olan en hızlı şekilde finansman giderlerimizde çok ciddi tasarruf sağlamak için, borç stoğumuzu yeniden yapılandırarak, çok daha sağlıklı seviyelere düşüreceğiz.
Görev süremiz boyunca, kulübümüzün mali yapısını şeffaf ve olduğu gibi, yani tüzüğümüzün ifade ettiği şekilde konsolide olarak tüm camiamız ile paylaşıyor olacağız. Çünkü artık Fenerbahçe’mizin, bilhassa mali konularda, popülist söylemlerle kaybedecek vaktinin kalmadığı ve mali bağımsızlığımızın tehlikede olduğu açıkça ortada.
Mali anlamda kontrollü olacağız, evet ancak bu demek değil ki şampiyonlukların en büyük adayı olmaktan vazgeçeceğiz!
Büyük hedefler koyup büyük başarılar için çalışacağız. Her branşta şampiyonlukların yine 1 numaralı adayı olacağız.
Fenerbahçe’mizin lokomotifi olan ancak son yıllarda beklediğimiz sonuçları elde edemediğimiz futbol şubemizde kısa, orta ve uzun vadeli yapısal değişikliklerin tohumlarını ivedilikle atacağız.
TEKERLEĞİ YENİDEN İCAT ETMEYE GEREK YOK
Bugün içinde bulunduğumuz mali sorunların da temelinde yatan futbolda günü kurtarma yaklaşımından uzaklaşarak kalıcı ve sürdürülebilir başarı için gerekli yatırımları şimdiden kurguluyoruz.
Bu doğrultuda, futbolun temel yatırımı olan futbolcuları etkin, verimli ve en doğru ekonomik şartlarda kulübümüze kazandıracağız. Futbol faaliyetlerimizi baştan aşağı yeniden yapılandıracağız.
Bunun için kısa vadede en büyük yatırımımızı scouting ağı oluşturarak yapacağız. Örnek kulüpleri incelediğimizde, geri dönüşü en yüksek yatırımın scouting olduğunu sizlere rahatlıkla söyleyebilirim. İmkanları en gelişmiş kulüplerin bile, scoutinge yaptıkları yatırımlardan elde ettiği sportif ve ekonomik kazançlar bizler için bu güne kadar yaptığımız planlardaki en önemli rehberimiz oldu.
Bu noktada tekerleği yeniden icat etmeye gerek yok…
Orta ve uzun vade için ise, daha ilk günden gerek futbol okulları gerekse de, altyapı faaliyetlerimizi baştan aşağı yenileyeceğiz.
Varmak istediğimiz nokta ise, sadece Türkiye’de değil, Dünya çapında örnek gösterilecek bir yapıyı oluşturmaktır. Bunun ise 4 önemli ayağı var;
-Yönetim vizyonu, istikrarı
-Tesisler
-Doğru bir insan kaynağı (Hocalar, spor bilimleri, psikolog, beslenme, sağlık vb)
-Yetenekli gençlerin keşfedilmesi (Altyapı, scouting)
Kısa vadede Türkiye’de, uzun vadede ise Almanya’da pilot/feeder bir takımla işbirliği gerçekleştirmek zorundayız. Zira, A takımı potansiyeli olan ama henüz olgunlaşmamış gençlerimizin tecrübe kazanarak kulübümüze değer katmaları için doğru imkanları sağlamalıyız.
Fenerbahçemiz için doğru bildiklerimizi uygulamaya çalışırken camiamızdan gelen seslere de kulak vereceğiz. Daha önce de açıkladığım üzere seçildiğimiz takdirde, kongre üyelerimizden oluşan bağımsız şekilde bizi denetleyen ve eleştiren bir danışma kurulu yaratacağız.
Tribün ve taraftar mühendisliğine soyunmadan, camiadaki her kesimi kucaklayarak, eleştirilerden dersler de çıkararak, herkese eşit mesafede durmaya özen göstereceğiz.
Fenerbahçe sadece bir spor kulübü değil aynı zamanda ülkemizin tartışmasız en büyük sivil toplum örgütüdür. Bu büyük sivil toplum örgütüne yakışan çağdaş ve öncü anlayışla, ülkemizde daha önce bir spor kulübü tarafından gerçekleştirilmemiş dünya çapında sosyal sorumluluk projelerine imza atacağız. Yani Fenerbahçemizi sosyal sorumlulukta da şampiyon yapacağız.
Uzun lafın kısası, gelecek nesillerin her daim Sarı Lacivert’e gönül vermesi, Fenerbahçe’mizin eskisi gibi ülkemizin tartışmasız en ihtişamlı ve en mağrur değeri olabilmesi için tüm kalbimizle buradayız.
Ve bunun için bu kutsal göreve talip olduk. Sizlerin huzurunda, aslında hiç girmek istemediğim ama mevcut düzenin maalesef bizi içine çektiği bazı konulara da kısaca değinmek istiyorum. Üzülerek görüyoruz ki, size birazdan ifade edeceğim haksız ithamlar, iftiralar artarak devam edecek. Bu konuda uyanık olmalı, satır aralarını iyi tahlil etmeliyiz. Seçim kampanyamızı başından beri takip ediyorsunuz. Biz bugüne kadar sadece kendi projelerimizi, vizyonumuzu, Fenerbahçe’yi yönetmeye talip olduğumuz felsefemizi sizlere anlatmaya çalıştık.
Kulübümüzde gördüğümüz yanlışları ise, sorumluluk bilinciyle gündeme getirmenin dışında kimse hakkında hayali senaryolar ve iddialar üretmedik aksine kulübümüze emek vermiş herkesten saygı ve şükranla söz ettik.
Bu yüzden zaman zaman katıldığımız toplantılarda “çok naifsiniz, mütevazisiniz, bu şekilde kazanamazsınız” tarzında bizi eleştirenler de oluyor. Lütfen eski kalıplarımızdan çıkalım, çünkü tüm eleştirilere rağmen doğru bildiğimiz yoldan çıkmayacağız.
"BİZİM İÇİN BAŞARIYA GİDEN HER YOL MÜBAH DEĞİL"
En başından beri söylediğimiz gibi bizim için her yol mübah değil.
Biz kavganın değil iyiliğin, suçlamaların değil camiayı kucaklamanın kazanacağına inanıyoruz!
Şimdi içim yanarak da olsa bu konularda kısaca bazı cevaplar vermek istiyorum;
Benim için diyorlar ki;
3 Temmuz'da kaçtı, sponsor olmadı, başkan olursa cimri davranacak, personelleri işten çıkaracak, amatör branşları kapatacak, kulübü 1907'ye- Koç Holding'e çevirecek. Şimdi son olarak da beni bölücülükle suçlama noktasına bile geldiler.
Nereden başlasam gerçekten bilemiyorum; 2015 kongresinde Fenerbahçemize gelecekte yakışan başkan adayı olarak gösterildikten sonra, şimdi bugün sadece aday olmamla beraber bir anda onlarca iftira ile karşı karşıya kalmak tüm samimiyetimle söylüyorum ki beni çok derinden yaralıyor. Ama benim için üzülmeyin çünkü bu gelişmeler beni daha da kamçılıyor.
HİÇ Mİ VİCDANLAR SIZLAMIYOR
Nereden nereye?
Madem ben böyle bir Fenerbahçeliydim, neden 2015 kongresinde camiamıza yakışan gelecekteki başkan olarak gösterildim? Şimdi bugün adaylığımdan başka ne değişti?
Böyle ucuz suçlamalarla beni itibarsızlaştırmaya çalışırken hiç mi vicdanlar sızlamıyor?
Geçen hafta ilk kez efsane kaptanımız Alex’in Türkiye’ye gelmesiyle ortaya atılan ‘bölücülük’ yakıştırmasının, bugün başka bir boyut kazandığını görüyoruz.
Bizi bölücülükle suçlayanlar bilmelidir ki, çubuklu formamızın her yerde zafere ulaşması için tüm açıklamalarımızda tribünlerimizin dolması ve bir olmamız için uğraştık, bundan sonra da buna devam edeceğiz!
Bu camiada bölücülük ve kutuplaştırma yapmak asla bizim işimiz olmadı!
Zaten Fenerbahçe’yi bölmeye de kimsenin gücü yetmez.
Ben ne kadar kötü bir Fenerbahçeliymişim ki,
•Efsanemiz Alex Türkiye’ye geliyor, benden!
•Sponsor sıkıntıları yaşanıyor, benden!
•Üniversiteye kaynak yaratmak noktasında sıkıntı yaşanıyor, benden!
•Camia bölünüyor, benden!
Allah korusun sportif bir başarısızlık gelse onu da benden bilecekler.
Bu iddialara detaylı bir şekilde yanıt vererek, kıymetli vaktinizi almak istemiyorum.
Bunu netleştirmenin en sağlıklı ve demokratik yolu; başkan adaylarının, Fenerbahçe TV veya uygun görülen herhangi bir platforma çıkarak, konuları karşılıklı değerlendirmesidir.
Biz bu yürüyüşümüzü doğru olduğuna inandığımız şekilde, hiç kimseyi asılsızca ve hayali senaryolarla suçlamadan, vicdanımız rahat, gece yastığa huzurla başımızı koyarak ilerletmeye devam edeceğiz.
Bizi uyutmayacak tek şey, Allah izin verir ve seçilirsek, bu büyük beklentiyi karşılayamama düşüncesi olur.
Biz bir yola girdik.
Yola çıkarken çorbada herkesin tuzu olmalı dedik. Başarırsak hep birlikte başaracağız dedik.
Biz daha şimdiden birlik olduk.
Tam bir taban hareketi ile bizim için videolar hazırlayanlar, bunu sosyal medyada paylaşanlar, destekleyenler, etiketler, afişler bastıranlar, binaları giydirenler, toplantılar, buluşmalar organize edenler, dualarını esirgemeyenler…
Birbirine inanan, Fenerbahçe’nin geleceği için elinden geleni yapmaya çalışan on binler var şu an.
Sağ olsunlar, var olsunlar!
Bugün internet sitemiz fenerbahceliyiz.net’e üye bilgilerini veren 6800’ü aşkın üyemiz var.
Biz, tabandan gelen bu desteği resmiyete dökelim diye bir de imza hareketi de başlattık.
Başkan adaylığı için gerekli olan 200 imzayı sembolik olarak binlere çıkaralım ki camianın duruşu, tavrı anlaşılsın istedik. Bize Türkiye’nin her yerinden imza yağıyor şu an.
Anlaşmalı noterlerimiz var ama insanlar Türkiye’mizin her yerinden kendi noterlerine gidip bize imzalarını ulaştırıyorlar. Tüm bunlar bizim en büyük motivasyonumuz, heyecanımız oluyor…
Bir kez daha sizlere ve bizleri izleyenlere sesleniyorum; Fenerbahçemizin geleceği için atılan bu adımlarda benim de payım var diyebilmek için 3 Haziran günü sandığın başında olun, camianın sesi olun.
İnanın bir oy, sadece bir oy demek değil. 3 Haziran günü vereceğiniz bir oy, milyonlara ses, geleceğe ışık olacak.
Bunun için en önemlisi, aidatınızı 26 Mart’a kadar mutlaka yatırın, yatırdıysanız teyit edin ve ne olursa olsun 3 Haziranda Ülker Sports Arena’da olun. Oyunuza sahip çıkın.
Hayatta hiçbir şey vicdanın önüne geçemez. Bizi sizlerin hür iradesi ve koşulsuz Fenerbahçe sevgisi zafere taşıyacak. Fenerbahçe sevgidir, berekettir, yarınlara umut, en büyük mutsuzluğunuzda en büyük yoldaşınızdır. Fenerbahçe her 10 Kasım’da Anıtkabir’dir, Atatürk’tür, çağdaş Türkiye, ülkenin kaderidir.
Biz bu sorumluluk ve sevgi ile en çok da özlemle çıktık yola. Yolun sonuna artık sadece 75 gün kaldı. Bu 75 günü hep beraber yürüyelim, daha iyi bir Fenerbahçe’yi omuz omuza inşa edelim.