Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’u ziyaret etti. Ziyaretin ardından açıklama yapan Feyzioğlu, Ankara’ya yürüyen bazı baro başkanlarının kent girişinde yürümek istemelerine polisin izin vermediğini hatırlattı. Feyzioğlu, şu ifadeleri kullandı;
*Ben de o andan itibaren Adalet ve İçişleri Bakanlarımızla, Ankara Valimizle, Emniyet Genel Müdürümüzle görüşüyorum. Kimseye zararı olmayan bu yürüyüşün engellenmesinin yanlış olduğunu izah ediyorum.
“KRİZİN ÇÖZÜLECEĞİNE İNANIYORUM”
*En son sayın Meclis Başkanımıza gittim. Kendisi de devrede. Krizin çözüleceğine inanıyorum. Talebimiz silahsız, saldırısız, şiddetsiz herkesin yürüyüş yapma hakkı vardır.
*Bu yürüyüşün konusuna katılır katılmazsınız ama bunun temel bir hak olduğunu kabul etmek lazım. Saygı duymak lazım. Talepleri nedir. 150-200 metre kadar bir yürüyüş yapacaklar.
“KAMU DÜZENİNİ İHLAL EDECEK BİR TARAFI YOK”
*O yürüyüşün sonunda otobüslere binip Anıtkabir’e gitmek istiyorlar. Bunun kamu düzenini ihlal edecek bir tarafı yok. Sosyal mesafeye ve hijyene dikkat ediliyor.
“BENİM GÖREVİM MECLİSE ANLATMAKTIR”
Feyzioğlu, Avukatlık Kanunu’nda yapılması düşünülen değişikliklerin hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti;
*Türkiye Barolar Birliği’nin çok net görüşü şudur; Çoklu baronun yanlış olduğunu söylüyoruz. Çoklu baro bizim açımızdan doğru bir yöntem değildir. Gerekçelerini anlattık.
*Takdir kimindir? Meclis’indir. Benim görevim Meclis’e anlatmaktır. Meclis’e anlattık ve anlatmaya da devam edeceğiz. Milli iradenin tecelli ettiği ve edeceği yer Meclis’tir.
*Avukatlık Kanunu’yla ilgili de milli iradenin tecelli edeceği yer Meclis’tir. Biz Meclis’i de yok saymadık, sayamayız. Kimse de bize ‘Neden Meclis’e anlatıyorsun?’ diye kızmasın.
*Ben ‘Neden yürüyorsunuz?’ diye kızma hakkına sahip değilim. Hiç kimse de bize ‘Neden Meclis’i ikna etmeye çalışıyorsun’ diye kızmasın. Demokratik uzlaşı bu değil midir?
*Demokratik uzlaşı, hepimizin aynı düşünmesi değildir, temel hak ve hürriyetlerimize saygı göstermektir. Biz Meclis’e anlatacağız sorunumuzu derdimizi.