Cem Küçük, 9 Eylül'deki yazısında 'Şizofrenik ve PKK’lı bir hırsız portresi: Ahmet Hakan' başlıklı yazısında ağır ifadeler kullanmıştı. Tehditlerle dolu yazısında, "7 Haziran seçimleri öncesi PKK’nın baş propagandisti Ahmet Hakan’dı. Bunu bilmeyen yok. Türk milleti Coşkun’un tüm ihanetlerini kaydetti ve elbette bedelini ağır ödetecek" diyen Cem Küçük'ün yazısındaki tehdit bölümü şöyleydi:"Şizofreni hastaları gibi hâlâ kendini Hürriyet’in Türkiye’yi yönettiği günlerde zannediyorsun. İstersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun."
AHMET HAKAN YANIT VERMİŞTİ
Ahmet Hakan’ın bir gün sonra Cem Küçük'e yanıt vermişti. Hürriyet’te “Eşkıya gazete köşesine hükümran olmuş” başlığıyla yayınlanan yazısı şöyleydi:
Cem Küçük adlı şahıs, dün yazdığı köşe yazısında benim için şunları söylüyor:
-İstesek seni sinek gibi ezeriz.
-Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun.
Dikkat!
Çoğul konuşuyor bu eşkıya bozuntusu.
-"Sinek gibi ezeriz" diyor.
-"Merhamet ettik" diyor.
-"Yoksa çoktan seni öldürmüştük" demeye getiriyor.
Bu köşe eşkıyasına soruyorum:
-Sen "biz" derken kimleri kastediyorsun, bi' deyiver hele.
-"Siz" kimsiniz, kimler oluyorsunuz?
-Eli silahlı bir çete mi kurdunuz?
-Organize suç örgütü mü oluşturdunuz?
-Merhamet ettiklerinizi hayatta tuttuğunuz, merhamet etmediklerinizi katlettiğiniz bir terör örgütü müsünüz siz?
-Bu öldürmeye odaklı terör çetesinin başında kim var?
-Kaç tetikçiyle çalışıyorsunuz?
-Sinek gibi ezmekten söz ediyorsun, bu zamana kadar kimleri sinek gibi ezdiniz?
-Mafyanızın babası kim?
Ey köşe eşkıyası!
Madem dünya basın tarihine, "köşesinden ölümle tehdit eden köşe yazarı" olarak geçecek denli gözünü kararttın.
Gözünü daha da karart.
Ve şu sorulara cevap verecek yürekliliği göster.
Göster de, kimlerin tosunusun, bilelim.
MİT Müsteşarı Fidan'a soruyorum
Sayın MİT Müsteşarı Hakan Fidan...
Dün gazete köşesinden benim için...
"İstesek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun" diyen Cem Küçük adlı şahısla...
-Kurumunuzun herhangi bir ilişkisi var mıdır?
-Bu şahsın 30 Ağustos resepsiyonunda sizinle bir odaya çekilip yarım saat süren bir görüşme yaptığı söylenmektedir. Bu doğru mudur?
-Eğer doğruysa... Bu şahısla ne konuştunuz?
-Bu şahsın kendi gazete köşesinde size arkasını dayamış izlenimi vererek önüne geleni tehdit etmesinden, kendiniz ve kurumunuz adına rahatsız olmuyor musunuz?
Hiçbir önyargı taşımadan sorduğum bu sorulara bir yanıt vermeniz mümkün müdür?
Burası bir hukuk devleti midir?
Adam köşesinden "Sana merhamet ettik, bu sayede hayattasın, yoksa seni sinek gibi ezecektik" diye yazıyor.
-Canımızı emanet ettiğimiz devlet yetkililerinden "tıs" yok.
-Bakanlardan, milletvekillerinden "tıs" yok.
-Savcılardan "tıs" yok.
-Eski dostum Beşir Atalay'dan "tıs" yok.
-Numan Bey'den "tıs" yok.
-"Demokrat" lider Abdullah Gül'den "tıs" yok.
Kaynak: Radikal.com.tr