Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul'da seçimin yenilenmesi kararının gerekçesi açıklandı. YSK'nın seçim iptaline ilişkin gerekçeli kararı 250 sayfadan oluşuyor. Gerekçede sayım döküm cetvellerindeki iddialara da yer verilirken, gerekçede 754 sandık başkanının kamu görevlisi olmadığı açıklandı.
YSK'nın gerekçeli kararında KHK'lı 6 sandık başkanı ve 3 sandık görevlisi olduğu belirtilirken, 3 bin 500 sandık kurulu üyesinin de kamu görevlisi olmadığı tespit edildi.
"Sandık kurullarının yaptığı seçim iş ve işlemlere itibar edilmesinin mümkün bulunmaması..."
Gerekçede, "Etkili sayıdaki sandıkta, sandık kurulu başkanlarının kanun hükümlerine aykırı olarak görevlendirilmesi ve kanuna aykırı şekilde oluşan sandık kurullarının yaptığı seçim iş ve işlemlerine itibar edilmesinin mümkün bulunmaması hususu ile" ifadesine yer verildi.
Gerekçede "377 adet kısıtlının oy kullandığı, 6 sandıkta ölülerin yerine oy kullanıldığı, 41 sandıkta tutuklu ve taksirli suçlardan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 58 sandıkta ceza infaz kurumunda bulunan hükümlülerin yerine oy kullanıldığı, 224 adet zihinsel engeli nedeniyle kısıtlı olan
kişinin oy kullandığı tespit edilmiştir" denilirken, bu şekilde 'oy kullanma hakkı olmamasına karşın oy
kullandığı' tespit edilen kişi sayısının 706 olduğu belirtildi.
"Seçim sonucunun güvenilirliğini ciddi biçimde zedelemektedir"
108 sandıkta sayım döküm cetveli bulunmadığı belirtilen gerekçede, bu sandıklarda toplam oy kullanan seçmen sayısının 30 bin 281 belirtildi. Gerekçede "Seçim sonucunun belirlenmesinde en önemli unsurlardan biri olan sayım döküm cetvellerinin 108 sandıkta düzenlenmemiş olması, bu sandıklardaki seçim sonucunun güvenilirliğini ciddi biçimde zedelemektedir" denildi.
YSK gerekçesinde 300 binden fazla şüpheli oy kullanıldığı ve aradaki farkın 20 katı olduğu ifade edildi.
Kısa kararda yok, gerekçeli kararda var
YSK üyesi Cengiz Topaktaş, muhalefet şerhinde gerekçeli kararda yazılan döküm cetvellerindeki uygunsuzluklara, kısa kararda yazılmamasına rağmen, gerekçeli kararda yer verildiğini ve bu yüzden şerh düşerken "karşı oy gerekçesi yazmaya gerek görmediğini" belirtti.
Topaktaş, muhalefet şerhinde, 16 Nisan 2017'de düzenlenen anayasa değişikliği referandumuna yönelik YSK'nın aldığı 'mühürsüz oyların geçerli sayılması' yönündeki karara vurgu yaparak "Yüksek Kurulumuz sandık kurullarınca mühürlenmeyen oy pusulalarının ve zarfların geçersiz olduğu kanunun açık hükmüne ve bu konudaki genelgesindeki düzenlemeye rağmen, daha seçim sonuçları ortaya çıkmadan, önüne bu konu ilgili somut bir dosya gelmeden, asıl olanın seçmen iradesi ve oy kullanma hakkı olduğunu ve hakkın özünün korunması gerektiğini belirterek mühürsüz oy pusulalarının ve mühürsüz zarfların geçerli sayılması gerektiğini söylemiş, şimdi ise sonuçlar birden fazla aşamadan geçerek ortaya çıktıktan sonra, üstelikte kanuna uygun olmayan şekilde oluşturulan sandık kurullarının yaptığı işlemlerin yok sayılması gerektiğine dair kanuni bir düzenleme de bulunmamasına rağmen, oy sayım ve döküm işlemlerini yok sayarak, seçimin iptali ve yenilenmesi kararı ile seçmenlerin iradesini yok saymıştır" ifadelerini kullandı.
Diğer bir YSK üyesi Yunus Aykın ise, gerekçeli karara düştüğü muhalefet şerhinde "Gerçekleştiği iddia edilen olaylar ve ileri sürülen hukuki sebeplerin seçimin sonucuna müessir olmadığından, itirazın reddi gerektiği görüşüyle aksi yönde verilen karara katılmıyorum" dedi.
"601 kısıtlı seçmen hakkındaki kararın UYAP'a girmemesi ilçe seçim kurulunun suçu değil"
Yunus Aykın, 601 kısıtlı seçmenin oy kullanmasının bu kişiler hakkındaki kısıtlılık kararının UYAP sistemine girilmemesinden kaynaklandığını belirterek, ilçe seçim kurullarının konuya ilişkin bir hatası bulunmadığını savundu. Aykın yazdığı muhalefet şerhinde şu ifadeleri kullandı:
"601 Kısıtlı Seçmenin Oy Kullandığı İddiasına gelince:
Askıya çıkan muhtarlık bölgesi askı listeleri itiraz sürelerinin bitmesi ve itiraz üzerine
verilen kararların kütüğe işlenmesinden sonra elde edilen kütükten sandık bölgesi askı listeleri
oluşturulmuştur. Sandık bölgesi askı listelerinin dökümleri alınmadan önce Güncelleştirme Genelgesinin 14. maddesi uyarınca da 23 Mart 2019 Cumartesi günü, Adalet Bakanlığından alınan bilgilere göre kısıtlı olan seçmenler (4721 sayılı Kanunun 405 ve 406. maddelerine göre), hakkında Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğünce sandık seçmen listelerine “oy kullanamaz” şerhi düşülmüştür.
Haklarında kısıtlama kararı kesinleşenlere ait bilgilerin, kararı veren mahkemelerce UYAP sistemine girilmemesi nedeniyle Adalet Bakanlığınca gönderilen listelerde ismi yer almayanların sandık seçmen listesinde oy kullanabilir durumda görülmeleri nedeniyle seçim kurullarına yüklenebilecek bir kusur yoktur.