Kararın 3'e karşı 12 oyla, oy çokluğu ile alındığı öğrenildi. Dündar ile Gül 25 Kasım 2015 tarihinde tutuklanmıştı ve 92 gündür Silivri Cezaevin'de tutuklu bulunuyordu. Can Dündar ve Erdem Gül'ün, bu kararın ardından bu akşam tahliye edilebileceği ifade edildi.
Can Dündar ve Erdem Gül'ün avukatları 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kalemine tahliye talep dilekçe verdi. Tahliye dilekçesi duruşma salonunda bir başka davaya bakan mahkeme heyetine verildi.
TAHA AKYOL: AYM’Yİ TEBRİK EDİYORUM
Hürriyet yazarı Taha Akyol, CNN Türk'te kararı şöyle yorumladı: "Anayasa Mahkemesi'ni tebrik ediyorum. CNN Türk'teki programlarda ve Hürriyet'teki yazılarımda bu davaların AYM'den, olmadı AİHM'den döneceğini söylemiştim. İşte hukukta öngörülebilirlik bu. Hukukta kavramların tanımı bellidir. Bu kavramların içinde misin dışında mısın önceden görebilirsin. Bir memlekette hukuk varsa, tarafsız yargı varsa onlar hukukun kavramlarına göre karar verirler. AİHM diyor ki basın ve ifade özgürlüğü, haber alma ve haber verme özgürlüğü devleti rahatsız eden konularda da geçerlidir. Can Dündar'ın haberinden devlet rahatsız oldu, olabilir, ama burada gazetecilik faaliyeti var ve özgürlük sınırlarına girer. Bu karar davayı düşürmez, tahliyelere yol açar."
AVUKATLARI: BU GECE BIRAKIRLARSA EN UYGUN OLANI ODUR
Can Dündar'ın avukatı Akın Atalay, CNN Türk'e yaptığı açıklamada şöyle dedi: "İki arkadaşımızla da dün gece beraberdik. Bugün çıkacak kararla ilgili konuştuk. Şimdi tekrar Silivri'ye doğru yola çıkacağım, mahkemeye tahliye talebinde bulunacağız. Bu gece bırakırlarsa en uygun olanı odur, bir gece daha kalmamış olurlar. Olmazsa yarın bırakılmaları lazım."
AYM, kararında, bir gazetecinin yaptığı haber nedeniyle tutuklanamayacağından hareketle, Dündar ve Gül’ün tutuklanmasıyla üç Anayasa maddesinin ihlal edildiğine hükmetti:
19. Madde, kişi hürriyeti ve güvenliği: Herkes, kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir.
26. Madde, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti: Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.
28. Madde, basın hürriyeti: Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz.
IPI: TEMELSİZ DAVA DÜŞENE KADAR YANLARINDAYIZ
Dünyanın en köklü ve yaygın basın özgürlüğü kuruluşlarından olan Viyana merkezli Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), kararı memnuniyetle karşıladığını açıkladı.
IPI Savunu ve İletişim Direktörü Steven M. Ellis, “Anayasa Mahkemesi yargıçlarının bugün ayağa kalkıp, demokrasi ve insan haklarına saygının Türkiye’de hala temel değerler olduğunu göstermesinden son derece memnunuz. IPI ve dünyanın dört bir yanındaki üyeleri, Sayın Dündar ve Sayın Gül’ün hızla salıverilmesini beklemektedir. Haklarındaki temelsiz dava düşene kadar onların yanında yer almayı sürdüreceğiz.”
Ellis, dünyanın önde gelen basın özgürlüğü kuruluşlarının temsilcileriyle birlikte geçen ay Dündar ve Gül’ü ziyaret talepleri Adalet Bakanlığınca reddedildiği için Silivri Cezaevi önünde bir protesto açıklaması yapmış ve Umut Nöbeti’ne katılmıştı.