Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
35,6481
EURO
37,1722
IMKB
10.105,000
ALTIN
3.159,350
 
Hava Durumu ANKARA
3 / 7 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
GAZETECİLER SİLİVRİ'DE!
GAZETECİLER SİLİVRİ DE!
 
Adalet Bakanı, özellikle Ergenekon ve Balyoz davalarının tutuklu gazeteci, asker, politikacıları nedeniyle sık sık gündeme gelen Silivri Cezaevi’ne bir medya turu düzenledi. Cezaevini gezerken 12 Eylül döneminde tutuklu kalmış biri olarak “Cezaevinin iyisi olmaz” demekten kendimi alamadım
 
12.5.2012 - 08:43

RUŞEN ÇAKIR/VATAN

Dün 11 gazeteden 11 gazeteci, Adalet Bakanı Sadullah Ergin ile birlikte Silivri Cezaevi Kampüsü’ndeydik. Kuşkusuz Türkiye’nin yakın tarihine daha şimdiden damgasını vurmuş olan Silivri Cezaevi’nin kapılarının medyaya ilk kez açılmış olması önemli bir olaydı. Fakat dün gazeteciler olarak sadece cezaevi binası ve görevlilerle buluştuk, Silivri’yi Silivri yapan tutuklularla herhangi bir temasımız olmadı. Halbuki Ergin’in başdanışmanı Adnan Boynukara bir gün önce beni Saraybosna’da bulup olaydan bahsettiğinde en çok içerde kimlerle karşılaşacağımızı ve gerek Bakan’la, gerekse gazetecilerle tutuklular arasında neler yaşanabileceğini merak etmiştim. Boşunaymış, zira Silivri’ye gitmek için buluştuğumuzda bu tür bir temasın programda olmadığını öğrendik.

Yine de bu medya turu Silivri’nin nasıl bir yer olduğunu anlamamız ve okuyucularımıza anlatmamız için hayli yararlı oldu. Daha önce Nedim Şener ve Ahmet Şık’ı ikişer kez ziyarete gitmiş, onlardan cezaevi koşullarını dinlemiş olduğum için Silivri hakkında bir ölçüde fikrim vardı. Ama ziyaretçi kabininin ötesine geçerek cezaevinde tutukluların yaşadıkları yerleri görmek; hastane, mutfak, çamaşırhane, fırın gibi birimleri incelemek kuşkusuz insanın daha fazla bilgi sahibi olmasına yardımcı oluyor.
Gazeteciler Silivri'de

‘Gösterilen ve gördüğümüz Silivri’

Peki Silivri nasıl bir yer? Öncelikle bunun haberli ve bakanın bizzat dahil olduğu bir organizasyon olduğunu akılda tutmak lazım. 12 Eylül askeri rejimi döneminde üst düzey komutanların ziyaretleri öncesi askeri cezaevlerinde nasıl hummalı bir faaliyet yaşandığına tanıklık etmiş birisi olarak bu sefer de yöneticilerin bizlere çok parlak görüntüler hazırlamış olacaklarını tahmin ediyordum. Nitekim öyle oldu. Örneğin “semt polikliniği” olmaktan kısa süre önce çıkıp “devlet hastanesi” statüsüne kavuşmuş olan cezaevi hastanesi etkileyiciydi. Keza mutfak, çamaşırhane, spor salonu, halı saha, açık görüş yerleri, havalandırma gibi mekanlarda da belli bir standartın tutturulmuş olduğu anlaşılıyordu. Ama tutuklularla görüş(e)mediğimiz için bu imkanlardan ne ölçüde yararlandıklarını, ne tür talep ve şikayetleri olduğunu öğrenme durumumuz olmadı.

‘Geçmişle kıyaslama’

1981 Şubat-1982 Ağustos ayları arasında İstanbul’da Hasdal ve Metris askeri cezaevlerinde tutuklu kaldım. Hasdal sonradan cezaevine dönüştürülmüş bir binaydı ve her bakımdan dökülüyordu. Buna karşılık Metris, 12 Eylül generallerinin “modern cezaevi” diye böbürlendiği özel olarak inşa edilmiş yeni bir tutukeviydi fakat kısa süre içinde orası da hızla eskidi ve dökülmeye başladı. Dün gezdiğimiz Silivri’nin benim yatmış olduğum askeri cezaevlerinden çok daha iyi koşullara sahip olduğu muhakkak. Ancak insan aradan geçen 30 yılda, hele bu süre içinde Türkiye bambaşka bir ülke olmuşsa, çok daha fazla iyileşme ve çok daha cazip insani koşul bekliyor.

Bizim zamanımızda koğuş sistemi vardı: Hasdal’da en az 40, Metris’te de 16 kişi aynı koğuşta kalırdık. O dönemin siyasi koşulları düşünülürse koğuşta kalmak bizim için iyi, devlet için kötüydü. Çünkü çok daha iyi örgütleniyor ve direniyorduk. Bugün Silivri’nin dahil olduğu L tipi cezaevlerinde odalarda olabildiğince az kişinin kalması hedefleniyor ama imkanlar yetersiz olduğu için tek kişinin kalması gereken odalara üçer kişinin konulduğunu sıklıkla görüyoruz.

Özellikle belli bir yaşın (ve statünün) üstündeki kişilerin yalnızlığı tercih etmesi anlaşılır bir şey ama Silivri’de diğer birimlerde kalan tutuklularla mahkemeler dışında görüşme imkanının çok kısıtlı olması, hatta hiç olmaması önde gelen şikayetlerden biri. Yönetimler tutukluların güvenliği gibi bir gerekçeye dayandırarak bu türden kolektifliklere izin vermiyorlar ki bunun açık bir hak ihlali olduğu kanısındayım.

‘Cezaevinin iyisi olmaz’

11 gazeteci içinde Radikal’den Oral Çalışlar ile benim dışımda cezaevinde yatmış kimse yoktu. Geri kalanların cezaevi bilgisi kitaplarda okudukları, filmlerde gördükleri ve tecrübe sahiplerinden dinlediklerinden ibaretti. Bu açıdan bakıldığında Oral ile ben diğerlerine göre avantajlı yani şanslıydık. Ama bir başka açıdan bakıldığında bizim (en azından kendi hesabıma benim) talihsiz olduğumuz söylenebilir. Örneğin birçok meslektaşımız gezdiğimiz koğuşlarda (aslında “koğuş” demek ne derece doğru olur bilmiyorum, “yaşam ünitesi” gibi tamlamalar da kulağı fazla tırmalıyor) boş yatakların başında fotoğraf çektirdi ancak ben yapmadım, daha doğrusu yapamadım. Çünkü yatan birisi, cezaevinin iyisinin olmadığını çok iyi bilir. Olsa olsa “en az kötü” veya “insani koşullara en yakın” gibi değerlendirmeler yapılabilir ki Silivri’nin de bu tür yorumları hak ettiğine çok emin değilim. Zira Silivri’yi Silivri yapan kampüsün fiziksel özelliklerinden ziyade içerde tutulan kişiler, onlara yöneltilen suçlamalar ve çoğu yine o kampüste görülen davaların gidişatıdır.

Dolayısıyla bugün 11 ayrı gazetede yazan biz 11 ayrı gazeteciye aynı Silivri gösterilmiş olsa da 11 ayrı Silivri göreceğimiz açık. Bu farklılıkların temel nedeni de “görme biçimlerimiz” değil yaşanan yargı sürecine bakışlarımız olacaktır.

Bu noktada Silivri turuna katılan gazetecileri ve gazetelerini yazmakta yarar var: Ahmet Hakan (Hürriyet), Aslı Aydıntaşbaş (Milliyet), Emre Aköz (Sabah), Bülent Korucu (Zaman), Ergun Babahan (Star), Rahim Er (Türkiye), Utku Çakırözer (Cumhuriyet), Oral Çalışlar (Radikal), Nagehan Alçı (Akşam), Tuncer Köseoğlu (Taraf) ve ben. (Bu arada Adalet Bakanlığı’nın bu gazeteci kompozisyonunu oluşturmasının bile işi ne derece ciddiye aldığının bir kanıtı olduğunu vurgulayalım.)

Son olarak şunu söylemek isterim: Günümüz cezaevlerinin, geçmişe, örneğin 12 Eylül askeri rejimine göre daha insani koşullara sahip oldukları aşikâr ancak yargılama süreçleri hakkında aynı şeyi söylemek hayli zor. Örneğin dün biz Silivri Cezaevi’ni gezerken Galatasaray Üniversitesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül kamu vicdanını ciddi bir şekilde yaralayacak şekilde çok ağır bir cezaya çarptırıldı. Dolayısıyla bir devlet cezaevlerini ne kadar insanileştirirse insanileştirsin, insanların yargıya güvenleri azalıyor, hatta yok oluyorsa her şey boştur. Hukuk devletinin ilk sorgulanması gereken yerler de cezaevleri değil adliyelerdir.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


'YİNE ÇAPTAN DÜŞTÜN FEHMİ ABİ'

’’ERDOĞAN SAYEMDE ATATÜRKÇÜ OLDU!’’

VE SÖZCÜ, UĞUR DÜNDAR'I ANONS ETTİ!
»  KİMLERİN TWİTTER ŞİFRESİ ÇALINDI?
»  TÜRK GAZETECİLERDEN İYİ HABER
»  BİRAND, REJİYİ FIRÇALARKEN YAKALANDI!
»  YUSUF ZİYA CÖMERT BY PASS OLDU
»  AKİF BEKİ'NİN KOLTUĞU YİĞİT BULUT'A!
»  "AHMET HAKAN, OKUDUĞUNU ANLAMIYOR"
»  ''EZANI SAVUNMAK SANA MI KALDI?''
»  DİNDAR NESİL İÇİN ABDESTLİ PEPE!
»  ZÜLFÜ LİVANELİ'NİN 'HAREM'İNE SANSÜR!
»  UĞUR DÜNDAR GERİ DÖNÜYOR!
»  YILMAZ ÖZDİL, BAŞKANLIK SİSTEMİNİ YAZDI!
»  TRT'DEN, 'TAKLA' AÇIKLAMASI!
»  BEKİR COŞKUN'DAN ERDOĞAN'A YANIT!
»  ''AMAN İYİ BİR ŞEY YAZMAYIN.SONRA..'
»  YİĞİT BULUT EKRANDA MEYDAN OKUDU
»  TRT'DE TAKLACI BAKANI Tİ'YE ALDILAR!
»  GAZETECİLERE 'YIPRANMA' MÜJDESİ
»  ACUN ÖLÜMDEN DÖNDÜ
»  'SIKILDIM' DEDİ, CANLI YAYINI TERK ETTİ
»  ACUN ILICALI, TWİTTER'DE GÜNDEM OLDU!
»  TGC'DEN GENELKURMAY'A SERT YANIT!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Cumhurbaşkanlığı Seçimerinde Kim Kazanır?
Recep Tayyip Erdoğan
Kemal Kılıçdaroğlu
Muharrem İnce
Diğer
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.