ALMANYA’da yurt dışındaki gazetecilerin dış istihbarat teşkilatı Federal Haberalma Servisi (BND) tarafından izlenip dinlenmesine olanak tanıyan yasayla ilgili tartışmalar mahkemeye taşındı.
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, beş sivil toplum kuruluşu, insan hakları savunucuları ve gazeteciler; basın özgürlüğü açısından tartışma yaratan kanuna itiraz için Federal Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu.
Karlsruhe’deki mahkemeye yapılan itirazda, yabancı gazetecilerin izlenmesine izin veren BND yasasının basın özgürlüğünü ve iletişimin gizli olması hakkını ihlal ettiği savunuluyor.
‘SINIRSIZ İZLEME HAKKI VERİYOR’
Sınır Tanımayan Gazeteciler Almanya Başkanı Christian Mihr, “Yasa Federal Haberalma Servisi’ne yurt dışındaki gazetecileri sınırsız bir şekilde izleme ve elde edilen bilgileri diğer istihbarat örgütleriyle paylaşması izni veriyor” diyerek bunun “Basın özgürlüğüne kabul edilemez bir kısıtlama” getirdiğini belirtti.
‘TELEFONLAR DİNLENEBİLİR, İNTERNET İZLENEBİLİR’
Alman Gazeteciler Sendikası (DJV) Başkanı Frank Überall da bu yasa sayesinde BND’nin hiç kuşku yaratmadan Almanya dışında telefonları dinleyebileceğini, interneti izleyebileceğini belirtti. Überall, Salı günü Berlin’de Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuruya ilişkin düzenlenen basın toplantısında, bu nedenle de gazetecilerin kaynaklarının kimliklerinin gizli kalacağı konusunda güvenlerinin sarsılacağını ifade ederek, yasayı basın özgürlüğüne müdahale olarak nitelendirdi.
Tartışmalı yasanın özellikle araştırmacı gazeteciliği kısıtlamasından kaygı duyuluyor.
MAHKEMEYE KİMLER BAŞVURDU
Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, bu yasa nedeniyle farklı ülkelerin istihbarat birimleri arasında işbirliğine de yasal bir zemin hazırlandığını, örneğin BND Washington Post’u izlerken, Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) da Alman medyası çalışanlarını takibe alabileceğine dikkat çekiyor.
Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru yasada gereken değişikliklerin yapılması için bir ümit olarak görülüyor.
Başvuruyu yapanlar arasında Sınır Tanımayan Gazeteciler Almanya Şubesi’nin yanı sıra örgütün Fransa’daki merkezi, Alman Gazeteciler Sendikası (DJV), Alman Gazeteciler Birliği (DJU), Araştırma Ağı (Netzwerk Recherche), Doğu Avrupa Haber Ağı (n-ost), Özgürlük Hakları Derneği ile Alternatif Nobel Ödülü sahibi Azeri gazeteci Hatice İsmailova, Cennet Belgeleri’nin ortaya çıkarılmasında çalışan Meksikalı gazeteci Raul Olmas gibi isimler bulunuyor.
‘İZLEME’ SINIRLANDIRILMAMIŞTI
Ekim 2016’da Alman Federal Meclisi tarafından kabul edilen BND yasası 2017 yılının başında yürürlüğe girmişti. BND’nin Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) ile işbirliği çerçevesinde yetki sınırlarını aştığı ve yasal temel bulunmamasına rağmen telefon ve internet iletişimini izlediği ortaya çıkmıştı.
Bunun üzerine BND’nin faaliyetlerini düzenleyen yasada değişiklikler yapılmış, ancak BND’nin telefon ve internet iletişimini dinleme ve izlemesine sınırlama getirilmemişti. Bunun yerine yeni bir kanun ile dinleme ve izleme faaliyetlerine yasal bir zemin oluşturulmuştu.
Yeni yasaya göre, BND’nin Almanya’daki gazetecileri izlemesine izin verilmiyor. Avrupa Birliği (AB) sınırları içinde ise izleme imkânları kısıtlı bulunuyor. Ancak yasa BND’nin AB sınırları dışındaki gazetecileri izlemesine olanak sağlıyor.
BND ise ülke dışındaki yabancıların kitlesel izleme faaliyetleri kapsamında tutulmasının, Almanya’nın güvenliğini sağlamadaki temel yöntemlerden biri olduğunu savunuyor.
Kitlesel izleme faaliyetlerinde, belirli kelimeler veya kişi adları gibi anahtar sözcükler istihbarat birimleri tarafından filtre edilerek iletişim takibe alınıyor.
BND’nin daha sıkı denetlenmesini öngören yasanın Alman dış istihbarat servisinin izleme ve dinleme yetkisini daha da artırması muhalefetin ve sivil toplum kuruluşlarının eleştirilerine neden olmuştu.