Psikolojik savaş uygulamasının iyi yürütülebilmesi için görevlendirilen Eski Sosyal Demokrat Gazeteci Haluk Özdalga, Geçmişte Demokrat Parti'nin "Vatan Cephesi" adı altında  uyguladığı taktiği uygulayacak.
 Geçmişte Demokrat Partide sonunun iyi olmadığını görünce Vatan Cephesi adı altında mahallelerde ocaklar kurmuş ve önlerine kim geldiyse kayıt etmişler ve hatta bunların aralarında ölmüş insanlar bile listelere dahil edilmişti.
DP o zamanlar elindeki Devlet radyosunu da bu iş için kullanmış ve sürekli olarak öğle ve akşamları ocaklara kayıt yaptıran insanların listelerini okumaya başlamıştı. Mahkeme sırasında bu listelerin düzmece olduğu ortaya çıkmıştı.
AKP'de şimdi aynı yoldan gidiyor ve insanları etkilemek için binlerce sosyal demokratın kendi taraflarına geçtiği izlenimini verecek büyük bir propagandaya girişiyorlar. Ancak haberi okuyunca korkularının dağları nasıl sardığını anlayacaksınız.

Özdalga milletle dalgasını geçecek stadyumlarda yuhalandıklarını duymadımı, gittikleri yerlerde yuhalandıklarını görmüyormu? Buna rağmen halkın AKP'yi çok tuttuğu yalanını söyleyebiliyor. Çünkü dönek öyle görmek istiyor

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, AKP’nin kapatılması halinde, Çankaya Köşkü’nden indirilmesi yönünde kampanyalarla karşı karşıya kalabileceği endişesi taşıdığı öğrenildi. Gül’ün, çeşitli vesilelerle kendisini ziyaret eden AKP’li vekillerle yaptığı görüşmelerde bu endişeyi dile getirdiği belirtiliyor. Son dönemde siyasi kulislerde Gül’ün, “Davada benim için de siyasi yasak isteniyor. AKP kapatılırsa şahsıma yönelik karşı kampanyalar başlatılarak, Çankaya Köşkü üzerinden yıpratılmak istenebilirim” dediği konuşuluyor.

STK’LARLA DİYALOG

Gül’ün bu endişesini aktardığı AKP milletvekilleri, Gül’ün bir takım kuşkular taşıdığı ve süreci dikkatle takip ettiği izlenimini aldı. Vekillere göre Gül bu süreçte, Çankaya Köşkü’ndeki konumunu güçlendirmek ve sonrasına ilişkin “meşruiyet” tartışmasının önünü kesmek için sivil toplum örgütleriyle ve uluslararası kuruluşlarla diyalog zeminini genişletecek.

Çoğu CHP’den 3 bin kişi AKP’ye katılacak

Akşam Gazetesi'nden Ebru Toktar'ın haberine göre TBMM Çevre Komisyonu Başkanı, sosyal demokrat kökenli Haluk Özdalga, büyük bölümü CHP’den olmak üzere yaklaşık 3 bin kişinin AKP’ye katılacağını açıkladı. Katılanların ismi konusunda ipucu vermeyen Özdalga, Çankaya’dan bile birçok CHP’liyi AKP’ye transfer ettiklerini belirterek, 25 Mayıs’ta “Demokrasi ve Katılım” şöleni düzenleyeceklerini, kamuoyuna açıklayacaklarını söyledi. Özdalga, yerel yönetimlere yönelik yapılan bu çalışmanın büyük bir başarı olduğunu kaydederek, “AKP, halk tabanında büyük destek görüyor” diye konuştu.

AKP’Lİ KURMAYLAR NE DİYOR

Kaosun üzerine kaosla gidilmez

AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli: AKP hakkında olası bir kapatma kararı verilse bile, ki biz böyle bir ihtimal görmüyoruz, Sayın Cumhurbaşkanı’na karşı kampanya başlatmak ne ahlaki ne akılcı olur. Türkiye, öyle bir durumda kaosa sürüklenir. Kaosun üzerine kaosla gitmek gibi bir şey olur. Bir defa tartışmaya bile gerek yok, Anasaya’ya göre Cumhurbaşkanı sorgulanamaz, yargılanamaz, tartışılamaz. Dava yüzde 100 siyasi. Her şeye rağmen Anayasa Mahkemesi en doğru kararı verecektir.

Demokrasilerde olmaz

AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç: Seçilmiş bir cumhurbaşkanının yargılanması bile, demokrasiye uygun değil. Demokratik hiçbir ülkede cumhurbaşkanlığı makamı tartışmalı hale getirilmez. Çünkü cumhurbaşkanları, ülkeyi temsil eden kişidir ve temsiliyetiyle ilgili belli görevleri vardır. Yargılanması ancak vatana ihanet suçu varsa, ona da Meclis izin verirse söz konusu olabilir, tüm dünyada bu böyledir. Bizde demokrasi tartışmasında bazı değerleri yitiriyorlar. Demokraside belli normlar oluştuktan sonra onları tartışmak doğru değildir. Yüzü AB’ye dönük bir ülkeyiz ve AB normlarının olduğu bir demokrasiyi hayal ediyoruz. Keşke ülkemizdeki tartışmalarla vakit kaybetmesek de demokrasiyi geliştirmeye çaba harcasak.

Kampanya yapan bedel öder

AKP Ankara Milletvekili Haluk Özdalga: Kapatma davası nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, hiçbir şart altında Cumhurbaşkanı Gül’ün görevi bırakması gibi bir ihtimal söz konusu değil. Gül’ü Köşk’ten indirmeye dönük kampanyalar başlatılması halinde, bunu yapanlar bedelini öder. Türkiye demokratik bir ülke, elbette kampanya yapmak isteyen yapar, ama böyle bir kampanyaya kalkışanlar olursa, o kampanya döner kendilerini vurur. Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı’nın yargılanması mümkün değil. Bazı çevreler Köşk’ü kendilerine göre boykot ediyorlar. Ama bu tavırlarının bedelini sandıkta ödeyeceklerdir. Türkiye, demokratik bir ülkedir ve bu bedel demokrasi içinde ödenecektir.