Gülen, "Bazen farkına varmadan zikzaklar olabilir. Doğru yolda doğru yürüme hususiyetlerini koruyamayabiliriz; hafizanallah, kaymalar yaşayabiliriz. Ondan dolayı da şefkat tokatlarına ve kulak çekmelerine maruz kalabiliriz. Allah, birilerini musallat edebilir" dedi.
"ALLAH ZALİMLERİ MUSALLAT EDEBİLİR..."
Müslümanlar hata yaptığında, Allah'ın "zalimleri onlara musallat ettiğine" dikkat çeken Gülen, şöyle dedi;
"Ümmet-i Muhammed (aleyhissalatü vesselam) cezalandırılmayı hak ettiğinde Allah (celle celâluhu), onlara karşı tedip unsuru olarak bir kısım zalimleri kullanır. Zalim, Allah’ın kılıcıdır. Allah, önce onunla intikam alır; sonra da döner ondan intikam alır."
"TARİHE KARA LEKE OLARAK GEÇECEKLER...SADECE ACIRIZ ONLARA..."
Gülen cemaatine yakın okullara yönelik son dönemde yoğunlaşan operasyonlara da değinen, operasyonları yapanlara "nefret ve kin" duymak yerine, "acımak" gerektiğine dikkat çekti. Gülen, şöyle dedi;
"Hizmet’e zulmü reva gören, uğradığı her yerde efkârı aleyhimize çevirmeye çalışan ve “Kapatın bu okulları; kapatamıyorsanız yıkın!..” diyen kimselere karşı bakışımızı tadil eder. Meseleye bir yönüyle bizim istihkakımız nazarıyla bakacak olursak; onları da musallat olmuş birer kılıç gibi görür ve Allah’ın onlarla gözlerimizi açtığına, bizi tedip ettiğine ve istiğfara, tevbeye, inâbeye, evbeye yönlendirdiğine inanırsak, onlar hakkındaki mülahazamız da birdenbire kinden, nefretten, misliyle mukabele düşüncesinden sıyrılarak şefkate ve acımaya döner. Acırız onlara; çünkü tarihin sayfalarına birer leke halinde kaydedilecekler. Evet, hizmetinizle alakalı menfi propaganda yapan kimselere sadece acıma duygusuyla bakmak lazım."
HARBİYE MARŞINA ATIF MI?
Gülen'in konuşmasında dikkat çeken bir başka unsur ise, Harbiye Marşı'nda yer alan bir cümleye çok benzer bir cümle kullanması oldu.
Harbiye Marşı'nda "Yıldırımlar yaratan bir ırkın ahfadıyız" cümlesi geçerken, Gülen konuşmasında, "kahramanlar yaratan bir ırkın ahfadıyız" cümlesini kurdu. Gülen, şöyle dedi:
"Dünyanın değişik yerlerinde 1400 okul yapmışsanız, bu Allah’ın lütfudur. Bunu kendinize vererek ‘Biz yaptık bunları!’ der ve meseleyi âidiyet mülahazasına bağlarsanız; birileri tarafından ‘Kahramanlar yaratan bir ırkın ahfâdıyız!’ dendiği gibi, ‘Dünyada 1400 okul açan bir cemaatin efradıyız!’ deyip onu kendinize mâl ederseniz, bu bir nankörlük olur."