) - CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında Genel Merkezde toplandı. Koç, toplantı devam ederken düzenlediği basın toplantısında, demokratik, barışçı, anayasal haklarını kullanan yurttaşlara karşı anlamsız, orantısız bir polis şiddetinin sergilendiğini ifade ederek, “Hatay’da genç bir evladımız Ahmet Atakan, bu süreç içinde kaybettiğimiz evlatlarımız arasına eklendi. Bu kaybettiğimiz çocuklarımız için bir baba vicdanından süzülecek iki damla gözyaşına tanık olmadık ne yazık ki. Bir başsağlığı, bir ‘Allah rahmet etsin’ dileği dahi ifade edilmedi. Bu duyguların nasıl körleştiğini, vicdanların nasıl mühürlendiğini çok açıkça ortaya koyuyor” dedi.
Ölümlerin ardından yapılan açıklamalara da tepki gösteren Koç, “Şimdi de damdan kendini aşağı atan gencecik bir Ahmet… Biri kurşuna atlıyor kafasını kurşuna getiriyor, öteki damdan atlıyor düşüyor. Daha önceki açıklamalardaki saçmalıklar göz önüne alındığında, Ahmet’in ölümüyle ilgili ‘düştü de öldü’ açıklaması insanlarda çok ciddi soru işaretleri oluşturuyor” diye konuştu.
-“TÜRKİYE’DE OLİMPİYAT DEĞİL ‘ÖLÜMPİYAT’ ÇALIŞIYOR”-
Türkiye’nin cari açığının arttığını ifade ederken, “İlerde hesaplamak lazım biber gazı ithalatından doğan faktör de var mı acaba cari açığın artışında? Türkiye’de ilk defa Taksim’de sıkılan gazlardan dolayı Kasımpaşa’da oynan uluslararası milli bir futbol maçına bir buçuk saat ara verilmek zorunda kalındı, stada çöken gaz bulutu yüzünden ve bu ülke olimpiyat olacak. Hepimiz istiyoruz İstanbul’da olimpiyat yapılmasını ama bu tarzda yönetilen bir Türkiye’de olimpiyat değil ‘ölümpiyat’ çalışıyor şu anda. Belki destan yazan polisler atıcılıkta birinci olurlar ölümpiyatta” değerlendirmesinde bulundu. Doğrudan şiddet kullanma emrini veren kişinin Başbakan Erdoğan olduğunu söyleyen Koç, “Çünkü korkuyorlar. Hükümet sokakta, sosyal medyada, statta, üniversitelerde muhalif avında, diğer yandan PKK isyan peşinde, şantaj peşinde” diye konuştu.
-BAŞBAKAN’A: “KAPANA KISILDIN, KUYRUĞU KAPTIRDIN”-
Koç, terör örgütü PKK’nın çekilmeyi durduğu yönündeki açıklamasına ilişkin ise, “Lami cimi yok. PKK ile görüşme trafiğini ayarlayan ve devleti meşru muhatap haline getiren kişi bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Olayı gayri meşru sahaya taşıyıp terör örgütünü muhatap aldığınız zaman artık siyasi muhatap haline getirirsiniz demiştik. Bugün geldiğimiz nokta odur. Meşruiyeti sorgulanacak, kendi yakın dönem siyasi beklentilerine dönük bir süreç içinde bilhassa Kürt yurttaşlarımıza boş beklenti yaratarak, vaatte bulunmak, yanlıştır dedik. Diğer yandan ‘Eylemsizlik kararı devam edecek, çekilmeyi durduruyoruz’ diyen gruplar silahı ve terörü siyaseti rehin alma, siyasete şantaj yapma aracı halinde tutarak bu süreci devam ettirmek istiyorlar, işin diğer tarafında da bu var ve sen koskoca Türkiye olarak teslim oluyorsun” diye konuştu.
Başbakan’a seslenen Koç, “Demokratikleşme konusunda şu ana kadar sergilediğiniz ürkeklik, oyalama ve oyalanma taktiklerinizin boşluğu, uluslararası konjonktürün ortaya çıkardığı Suriye ve Rojova gerçeği, dış politikada girdiğiniz bataklık, değerli bir yalnızlık değil, ürkütücü bir yalnızlık… Bütün bu süreçler KCK tarafından son derece iyi okunup size ve ülkeye karşı şimdi, silah ve terör şantajı kenarda tutularak adım atmanız isteniyor. Yaşadığın gerçek bu, kapana kısıldın, kuyruğu kaptırdın, çırpınıyorsun” dedi.
-“BAŞBAKAN SİHİRBAZ MI?”-
Koç, demokratikleşme paketi konusunda ise “Başbakan sihirbaz mı? Demokrasi sihirbazın torbası mı? Başbakan torbadan tavşan mı çıkaracak, ne bekliyorsunuz? Başbakan ve demokratikleşme… İsmet Paşa’nın deyimiyle ‘Hadi canım sen de” ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan’ın kendi siyasi çıkarları neye uygunsa o yönde atım attığını savunan Koç, “Bu beklentilerin ve ihtirasların şekillendiği bir kimlikten demokratikleşme çıkmaz. Başbakan’dan bir demokratikleşme beklemek yaz ortasında kar yağar mı diye dua etmeye benzer. İçerde yönetme iradesini kaybetmiş, dışarda itibar göremeyen ağırlığını yitirmiş bir iktidar bundan sonra ancak kaos üretir” diye konuştu.
-“CEMEVLERİ İBADETHANE STATÜSÜ ALMALIDIR”-
İktidarın en çok sömürdüğü alanın din ve vicdan özgürlüğü alanı olduğunu belirten Koç, Cami-Cemevi tartışmalarına değindi. Koç, “AKP din ve vicdan özgürlüğü alanında adım atamayacak kadar maluldür. Burada hiç lafı kıvırmaya, dolandırmaya gerek yok; Cemevleri ibadethane statüsü almalıdır. Diğer inançların ibadet yerlerinin genel ve yerel bütçeden aldığı tüm katkılar, haklar Cemevlerine de tanınmalıdır. Mezhep tercihli bir iç-dış politika takipçisi iktidarın bunu yerine getirmesi mümkün değildir” dedi.
-“SAVAŞ İSTEYEN BİR BUÇUK İNSAN KALDI”-
Koç, hükümetin Suriye politikasını eleştirirken, “Dünyada savaş isteyen bir buçuk insan kaldı” ifadelerini kullandı. Dünyada Suriye’ye müdahale konusunda bir tek Türkiye’nin savaş çığırtkanlığı yaptığını ileri süren Koç, “Savaş çığırtkanlığına devam eden bir buçuk insan kaldı, ‘savaş da savaş’ diyen, belki bu karambolde içeriyi tekrar konsolide ederim’ kaygısını sürdüren bir buçuk insan kaldı” diye konuştu. CHP’nin başından beri Suriye’de çatışan tarafların değil, Suriye halkının yanında olduğunu belirten Koç, “Söylediğimiz hep şu idi; bir konferans ve Türkiye’nin burada ağırlıklı öncülük yapması. Bizim savaş papağanları bunu duymadılar” dedi.
İktidarın bölgede meşru muhatabının kalmadığını savunan Koç, “Muhatabın El-Nusra, El-Kaide, İmralı, Kandil. Düşünebiliyor musunuz, Türkiye Cumhuriyeti hükümeti dış politikada geldiği nokta, meşru muhatabı olmayan bir devlet.
Türkiye’nin dış politikası bir devlet politikası değildir, AKP politikasıdır. Türkiye Cumhuriyeti devleti AKP’den büyüktür” diye konuştu.
-“ELİNİZ NASIR TUTTU DİKTATÖR ELİ SIKMAKTAN”-
CHP’nin Mısır ziyareti konusunda Başbakan Erdoğan’ın eleştirilerine ise sert tepki gösteren Koç, şöyle devam etti:
“Efendim siz darbecilerden darbe öğrenmeye gittiniz…’ Çok ucuz konuşuyorsun Sayın Başbakan, demagojiyi bile beceremiyorsun artık o kadar sıkıştın ki. Önceden bir miktar yapardın, şimdi onu da beceremiyorsun artık. Bu hiç ağzına yakışmıyor, ne senin ne sözcülerinin. El-Beşir’i Sudan’da katliam suçuyla uluslararası mahkemede mahkum edilmiş, dünyada hiçbir yere gidemeyen adamı Türkiye’ye kapı komşusu yapan sizsiniz. Eliniz nasır tuttu diktatör eli sıkmaktan. El Beşir’in dostu sensin, insan kasabı denen Şaron’la kucaklaşan sensin, Kaddafi’nin ayağına giden daha sonra da linç edilmesine alkış tutan sensin.” (ANKA)
(GO/ÖZK)