Su kıtlığı ve su tasarrufu konusunda İstanbul Müftülüğü'nün çalışmaları hakkında AA muhabirine bilgi veren Çağrıcı, küresel ısınma ve benzeri sebeblerle Türkiye'de ciddî bir kuraklık yaşandığına dikkat çekerek, özellikle İstanbul ve Ankara gibi nüfusu yoğun olan kentlerde bunun önemli tesirlerinin olacağının görüldüğünü kaydetti.
Bazı kurumlardan ve vatandaşlardan gelen talepleri dikkate alarak vaaz ve hutbelerde vatandaşlara suyu tasarruflu kullanmaları konusunda telkinlerde bulunduklarını ifade eden Çağrıcı, su tasarrufu ile ilgili birini kendisinin kaleme aldığı 2 adet hutbenin camilerde çeşitli zamanlarda okunduğunu ve cemaatin bilgilendirildiğini belirtti.
“Su tasarrufu konusunda yurttaşlarımızın özenli davranması hem toplumsal bir görev, hem de yüzlerce ayet ve hadisin gerektirdiği dini bir ödevdir” diyen Mustafa Çağrıcı, İslam dininin tutumlu olmaya ve tasarruflu davranmaya büyük önem verdiğini kaydetti.
Çağrıcı, “Peygamberimiz 'Irmaktan abdest alıyor olsanız bile abdest suyunuzu ölçülü kullanın' diyor. Bu bir zihniyet, tutum, nimete saygı meselesidir. 'Ne kadar çok şey varsa kullanırım, harcarım' anlayışı İslâmî edebe, ahlâka uygun değildir” dedi.
Suyun tasarruflu kullanımı ve yetkililerin bu konudaki tavsiyelerine uyulması için ilçe müftüleri ve vaizlerle zaman zaman toplantılar yaptıklarını ve vaazlarda bu konuların işlenmesini sağladıklarını belirten Çağrıcı, “Vesile düşürdükçe su tasarrufuna cemaatin dikkatini çekmelerini istedik. Ben de kendi evimden, ailemden görüyorum ki, istenirse çok ciddi su tasarrufu sağlanabilir. Yani musluğu açıp abdest alırken, bütün abdest boyunca suyu açık tutmakla, her organı yıkarken suyu açıp sonra aradaki boşluklarda kapatmak arasında çok önemli tüketim farkı olduğu görülüyor. Denerse herkes bunu görür, bunun dışındaki kullanımlar için de bu böyledir” diye konuştu.
“YAĞMUR DUASI SÜNNETTİR”
Sıcak ve kurak havalar sürdükçe vatandaşların din görevlilerinden yağmur duası beklentilerinin arttığını da dile getiren Mustafa Çağrıcı, şunları söyledi:
“Gerek İstanbul İl Müftülüğüne, gerekse ilçe müftülüklerine kuraklık nedeniyle yağmur duasına çıkılması yönünde vatandaşlardan çok sayıda talep geliyor. Bir anlamda dua programları organize etmemiz istenmektedir. Zaten ilçe müftülüklerimize gelen talepler önemli ölçüde karşılanıyor. 10 milyonu aşkın kişinin yaşadığı İstanbul'da her yerde, herkesin yağmur duası yapması mümkün değil, gerekli de değil. Yağmur duası sünnettir. Peygamberimizin kuraklık zamanlarında okumuş olduğu bir dua, uygulamadır. Peygamberimiz de zaman zaman yağmur duasına çıkmıştır. Çünkü kulun her türlü ihtiyacını Allah'a arz etmesi, sıkıntılarını ona sunması ve ondan yardımını, rahmetini, bereketini dilemesi bir kulluk ödevidir, kulun Allah'a karşı edebi ve terbiyesidir. Biz, zor zamanlarımızda cenabı hakka yüzümüzü yöneltir, elimizi açar, duamızı yaparız. Bunun kabulü, kabul saati Allah'ın bileceği iştir. Bu sebeple insanlar bu sıkıntılı zamanlarda yağmur duasına çıkılmasını talep ediyor. Biz bu talepleri ilçe müftülükleri kanalıyla yerine getirmeye çalışıyoruz. Yarın da bazı müftülüklerimiz tarafından yağmur duaları yapılacak.”
YAĞMUR DUASI İSTEME YOLU
İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, yağmur duası taleplerinin çeşitli yollarla kendilerine ulaştığını belirterek, şu görüşleri dile getirdi:
“Yağmur duası talepleri bize e-mail, telefon, faks, mektup ve şahsen yüz yüze görüşmelerle ulaştırılıyor. Bize ulaşan e-maillerde vatandaşlar, kuraklığa vurgu yaparak, sıkıntı çektiklerini ve müftülük olarak yağmur duası organize etmemizi istiyorlar. İstanbul'da 32 ilçe müftülüğü var. İlçe müftülüklerine her hafta 5'er 10'ar yağmur duası talebi geliyor. İl ve ilçe müftülüklerini dikkate aldığımızda her hafta birkaç yüz yağmur duası talebi ulaşıyor.”
Yağmur duasının adabının Peygamber'in uygulamalarından ortaya çıktığını ifade eden Çağrıcı, geleneklerde de yağmur dualarının daha çok köy ve kasabalarda arazinin kuruması, hayvanların susuz kalması gibi durumlarda yapıldığını kaydetti.
Yağmur dualarının genel olarak açık bir alanda yapıldığını ifade eden Mustafa Çağrıcı, şöyle dedi:
“Bunun da bir âdâbı vardır. Köyün ileri gelenleri, büyükleri, yaşlıları yağmur duasına karar verir. Dua önceden ilan edilir. Küs olanlar barışır, çünkü gönül dünyalarında birlik ve beraberlik içinde olmaları gerekir. Dargın olanlar barıştırılır, birbirleri üzerinde hakkı olanlar mümkün ise ödenmek suretiyle veya helâllik almak suretiyle kulluk borçları ödenir, helâlleşilir. Duaya gidilirken masumiyeti ve günahsızlığı dolayısıyla çocuklar önde bulunur. Duanın samimiyeti, masumiyeti için insanların gönül ve ruh hazırlığı gerekir. Ondan sonra insanlar toplanır ve orada olabildiğince samîmî şekilde dualar edilir. Diğer zamanlarda dua eller göğe açık olarak yapıldığı halde, yağmur duasında yağmurun aşağı inmesini sembolize etmek için eller yere doğru açılır. Duanın ardından kurbanlar kesilerek fakir fukaraya ikramda bulunulur. “
Büyük şehirlerde açık alanların da kalmaması nedeniyle toplu halde dua etmenin güçlüklerine işaret eden Çağrıcı, İstanbul'daki bütün Müslümanlar adına bazı camilerde yapılan ibadetlerde, başta ülkemiz olmak üzere bütün insanlığın kuraklık ve her türlü sıkıntıdan korunması için dualar edildiğini de sözlerine ekledi.