KURTULUŞ Savaşı'nda Türk'ten yedikleri şamarı unutamayan bazı çevrelerin, ancak rüyalarında görecekleri Türkiye'yi parçalayan haritalar elden ele dolaşıyor.

Ancak rüyada görürler

KİMİ Doğu Anadolu'ya, kimi Hatay'a el koymuş. Biri Ege'yi, diğeri tüm Kıbrıs'ı gasp etmiş. 'Stratejik dost' görünüp sırttan vuran da gözünü Karadeniz'e dikmiş.
Hayali haritalarla ‘Sevr’ kuşatması

SON dönemde birbiri ardına hasır altından çıkarılan bölünmüş Türkiye haritaları, sözde dostların gerçek niyetlerini gözler önüne seriyor. Türkiye’nin kanla yazdığı Kurtuluş Savaşı destanını ve ardından imzalanan Lozan Anlaşması’nı gölgeleyerek, hayallerindeki Sevr planlarını devreye sokma gayretindeki çevreler, bir yandan uluslararası camiada propaganda yarışına girişirken, diğer taraftan Türkiye içindeki birlik ve bütünlüğü bozmak için olmadık formüller üretiyor. Elden ele dolaştırılan ve bazı ülkelerin ders kitaplarında bile bulunan haritalar, Türkiye’nin nasıl bir kuşatma altına alınmaya çalışıldığını da gösteriyor. Üstelik büyük devletlerin bu planlara açık desteği ‘müttefik’, ‘ortaklık’, ‘birlik’ gibi stratejilerin sözde kaldığının ispatı.

Ermenilerin Doğu Anadolu hayali

Ermeni Diasporasının gözü Doğu Anadolu’da. Türkler Anadolu’ya gelmeden, bu toprakların kendilerine ait olduğunu savunan diaspora, bir ayağı Trabzon üzerinden Karadeniz’e uzanan, diğer ucu Güneydoğu’nun bir kısmını da içine alan toprakları hedefliyor. Doğu Anadolu’nun yüzde 95’ini kapsayan hayal, ders kitaplarıyla çocukların belleklerine işleniyor. Önce ASALA ile terörü deneyen, daha sonra uluslararası propagandaya yönelen Diaspora, bugün ‘sözde soykırımı iddiaları’nı kabul ettirmeye çalışıyor. Bu vasıtayla, Türkiye’yi uluslararası mahkemelerde yargılatarak, ‘soykırım suçlusu’ gösterme çabasındaki diaspora, bu hedefine ulaşır ulaşmaz, ‘tazminat’ ve ‘toprak’ talebini gündeme getirecek. Türkiye’nin yerini bile bilmeyen ülkelerin soykırımını tanıyan kararları ise oyunun perde arkasındaki güçlerini gözler önüne seriyor. Son olarak Fransa ve ABD parlamentolarında da sorun yeni bir aşamaya geldi. Nisan ayı yaklaşırken, diaspora çalışmalarını ABD ve Fransa’nın yanı sıra AB ülkelerinde yoğunlaştırdı. Halen Ermenistan’la resmi ikili ilişki kurulmuyor.

ABD’nin Kürdistan rüyası

Türkiye’yi bölmeye yönelik planların bir başka parçası sözde Kürdistan haritaları. Özellikle ABD’nin ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ni devreye sokması ve Irak’a yönelik operasyonlarıyla alevlenen tartışmaların ardından Pentagon merkezli olduğu öne sürülen haritalar elden ele dolaşmaya başladı. Son olarak ABD’de yayımlanan The Atlantic Monthly adlı dergi Ocak-Şubat 2008 sayısında Türkiye’yi bölünmüş gösterdi. “Irak’tan Sonra” başlığıyla derginin kapak konusu da yapılan haritada sözde Kürdistan, Türkiye’nin Doğu Karadeniz Bölgesi’ne kadar uzanıyor. Bir ucuyla da Akdeniz’e bağlanıyor. Bu hayal için terör örgütü PKK’nın kullanılması gözlerden kaçmıyor. ABD ve AB menşeili silahlar örgütte çıkarken, Türkiye’nin sınır ötesi müdahalesine ABD’nin uzun süre engel olması ve son dönemde Barzani ve Talabani’nin muhatap alınmasını istemesi, haritalardaki niyeti gösterdi. NATO toplantısında bile ABD yetkililerince açılan haritalar elden ele dolaşırken, son dönemde planların iç politikaya uzanması dikkat çekiyor. Türkiye’nin denizleri bile hedef. Rumlar, Kıbrıs’tan Türkleri ve Türk askerini atabilmek için yıllardır mücadele ediyor. AB’nin Rum Kesimi’ni sorunlara karşın üye yapması, sorunu işin içinden çıkılmaz hale getirdi.

Yunanistan’ın Ege ‘ideali’

Rumlar, AB tarafından KKTC’ye karşın hala Ada’nın tek temsilcisiymiş gibi kabul ediliyor. Yunanistan’ın hedefi de Ege adaları. Karasuları 6 deniz mili olmasına karşın bunu sanki 12 mil gibi göstermeye çalışan Atina Yönetimi, küçük bir kayalık olan Kardak’ı bile sık sık taciz konusu olarak kullanıyor. Türk uçak ve gemilerini sık sık önleme girişimleri olan Yunanistan, bu kara parçalarını da haritalarında kendisininmiş gibi gösteriyor.

Avrupa ve ABD’nin hedefleri

Son dönemde ABD’nin, Rusya’nın yükselişini önlemek için Karadeniz’e açılma planları, özellikle Hıristiyan dünyasının Fener Rum Patrikhanesi’ni ‘ekümenik’ yapma düşünceleri, Türkiye’nin önündeki tehditler olarak dikkat çekiyor. PKK terör örgütüne verilen desteğin yanında, Alevi ve Kürt vatandaşları ‘azınlık’ gibi gösterme ve birbirine düşürme çabaları son dönemde öne sürülen politikalar. Türkiye’nin üniter yapısını bozma çabasının anahtarı ise ulus devlet niteliğini yıpratmak olarak görülüyor.

Suriye’nin Hatay sevdası

Suriye, yaklaşık 70 yıldır Hatay rüyasını bırakmadı. Türkiye sınırlarında olmasına karşın, haritalarında ve ders kitaplarında Hatay’ı kendi topraklarındaymış gibi gösteren Şam Yönetimi, uzun süre terör örgütü PKK’ya da destek verdi. Türkiye’nin kararlı politikası sonrası bu düşüncelerini son dönemde arka plana attığı gözlenen Şam Yönetimi ile ders kitapları ve haritaların değiştirilmesi için görüşmeler yapılıyor.

TERCÜMAN