Uluslararası Şeffaflık kuruluşunun hazırlattırdığı araştırmaya göre, geçen yıl her on kişiden biri rüşvet verdi ve bu rüşvetin çoğunu polislerle yargıçlar aldı.
Kuruluşun araştırmasına katılanların verdiği cevâba göre, en çok rüşvet suçunun işlendiği ülkelerin başında Kosova, Kamboçya, Kamerun ve Arnavutluk geliyor. Bu ülkelerde kamuoyu yoklamasına katılanların yaklaşık dörtte üçü; son 12 ayda en az bir kez rüşvet verdiğini söyledi.
Araştırmaya katılanların verdiği yanıtlara göre, bu ülkelerin çoğunda en çok rüşvet alanların başında polis geliyor, Avrupa ülkeleri ise en çok sağlık hizmetleri alırken rüşvet veriyor.
Türkiye'de ise yoklamaya katılanların yüzde 6'sı hizmet almak için rüşvet verdiğini belirtti.
Sanılanın aksine zenginlerin etkilerini artırmak için rüşvet vermesinin yerine, yoksullar temel hizmetleri almak için rüşvet vermek zorunda kalıyor.
Şeffaflık kurumu, "Rüşvet, zorla alınan ve azalan (oranlı) bir vergi gibi yoksulların zaten kıt olan kaynaklarını eritiyor" dedi.
Yoksullar hem zengin hem de fakir ülkelerde daha fazla rüşvet veriyor.
Yoklamaya katılanların yüzde 70'i siyasi partileri "çok yolsuzluğa bulaşmış" ve "yolsuzluğa bulaşmış" olarak nitelerken, bunu yüzde 55 ile meclisler ve yüzde 50'nin biraz üstünde bir oranla polis takip ediyor. Toplamın 100'den fazla çıkmasına, katılanların nerede rüşvet verdikleri sorusuna birden çok yerde rüşvet verdiklerini söyleyerek yanıt vermeleri neden oluyor.
Yoklamaya katılanların yüzde 54'ü gelecek 3 yılda rüşvetin artacağını belirtirken, yüzde 26'sı aynı düzeyde kalacağını, yüzde 20'si düşeceğini belirtiyor.

SAHTEKAR HAKİMİN CEZASI ARTTIRILDI

Yargıtay Ceza Genel Kurulu, eski Gökçeada Hakimi Sadık Gözükara’ya "resmî evrakta sahtecilik" suçundan verilen 2 yıl 11 ay hapis cezasını, Gözükara aleyhine bozdu. Genel Kurul, Gözükara’nın, her eyleminden ayrı ayrı cezalandırılması gerektiğine karar verdi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nca 2006 yılında meslekten ihraç edilen eski hakim Sadık Gözükara, 1994-1997 yılları arasında Gökçeada’da sulh hukuk, asliye hukuk ve kadastro mahkemelerinde görev yaptığı döneme ilişkin Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nde "resmi evrakta sahtecilik", "görevi kötüye
kullanma" ve "irtikâp" suçlarından yargılandı.
Yargıtay 6. Ceza Dairesi, Gözükara’nın "resmi evrakta sahtecilik" suçundan cezalandırılmasına, aynı suçun birden fazla işlenmesi nedeniyle cezada artırıma gidilmesine karar vererek, Gözükara hakkında 2 yıl 11 ay hapis cezasına hükmetti.
Dairenin kararı, sanık ve Hazine avukatları tarafından temyiz edildi.
Temyiz istemini görüşen Yargıtay Ceza Genel Kurulu, sanığın her eyleminden dolayı ayrı ayrı cezalandırılması gerektiğini belirterek, Daire kararını, Gözükara aleyhine bozdu.

"KEŞFE GİTMEMİŞ..."
Gözükara’nın "resmî evrakta sahtecilik" suçundan yargılamaya konu eylemleri şöyle:
"Gökçeada Asliye Hukuk Mahkemesinin 3 dosyasıyla ilgili 30 Mayıs 1997’de keşfe gitmediği halde keşif zabıtlarını bilgisayarla yazdırıp
dairede imzalatmak, Asliye Hukuk Mahkemesine ait bir kısım dosyalarda SİT alanının belirlenmesine ilişkin keşiflere gitmediği halde, dairede keşif tutanakları düzenlettirmek, Asliye hukuk mahkemesinin bir dosyasında, bacanağı Şinasi Karaca’nın davacı konumunda olmasına ve davaya bakmasına yasal engel bulunmasına rağmen dava dilekçesini 13 Ekim 1994’te havale edip, aynı gün tensip yaparak keşif icra etmek, mahalli bilirkişi Nikola Karavasilati’nin söylememesine rağmen ona atfen ’Diğer davacılar taşınmazın bir bölümünü Şinasi Karaca’ya sattılar’ biçiminde zapta yazdırıp tutanağı okutturmadan imzalatmak, Asliye Hukuk Mahkemesinde başka 2 dosyada da aynı şahsın tarafı olduğu davalara bakıp kabulle sonuçlandırmak, Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/131 sayılı dosyasında mahalli bilirkişi İlia Banago ile zilyetlik tanığı Haralanbo Vulgarel keşifte hazır bulunmadıkları halde var göstererek, söylenmeyen görüşlerini bizzat tutanağa yazdırıp imzalarını dairede ikmal ettirmek." .
Sanık Hakim Sadık Gözükara, bu karardan sonra Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nde yeniden yargılanacak. Yargıtay 6. Ceza Dairesi, daha önce Güzükara hakkında beraat kararı vermiş, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bozma kararından sonra yaptığı yeniden yargılamada kararında direnmişti. Daire, Kurul’un ikinci bozma kararından sonra yaptığı yargılamada ise Güzükara hakkında hapis cezası vermişti.