Hırvatistan Başbakanı İvo Sanader Almanyada yayınlanan Financial Times Deutschland gazetesine verdiği mülakatta, AB üyesi ülkelerin son zamanlarda birliğin genişleme poltikaları ile ilgili takındığı retçi tutumun Türkiye’den kaynaklandığına işaret ederek, AB’nin Hırvatistan ve Türkiye ile sürdüğü müzakere sürecinin birbirinden ayrılması gerektiğini söyledi.
AB hükümetlerini, ülkesinin üyeliğinin şüpheli hale getirilmemesi konusunda uyaran Sanader, "Böyle bir şey halkım için çok kötü olur. Bu, siyasi anlamda bir atom bombası etkisi yapar" diye konuştu.
Sanader , Romanya ve Bulgaristan'ın üyeliğinden sonra topluluğun genişlemesinin durdurulması yönünde AB içinde yeni eğilim oluştuğuna dikkati çekerek, Avrupa Parlamentosu tarafından mart ayı ortasında açıklanan bir raporda, genişleme hızının frenlenmesi ve üyelik kurallarının ağırlaştırılmasının talep edildiği ve Balkan devletlerinin alınmasından sadece uzak hedef olarak söz edildiğini hatırlattı.
Sanader , Avrupa muhafazakar partilerinin Roma’da yaptığı zirvedeki istişarelerin birliğin genişlemesi konuları damgasını vurduğunu belirterek ., "Roma Manifestosu" taslağında, gelecekteki üyelik kararlarının yeni üyelerin entegrasyonunda AB'nin hazmetme kapasitesi göz önünde bulundurularak verilmesi, bu nedenle de tam üyeliğin yanında "ortak ekonomik alan" gibi seçenekler sunulması gerektiğinin ortaya konulduğunu bildirdi.
Bu tür alternatifleri reddeden Sanader , AB kararlarının çok net olduğunu söyleyerek, müzakerelerin hedefi tam üyeliktir çok sayıda hükümetin, Anayasanın başarısızlığa uğramasından sonra şimdilik yeni üyeler alınmaması gerektiğini düşünüyor, ancak Romanya ve Bulgaristan'la yapılan üyelik anlaşmalarının, iki ülkeye en geç 2008'e kadar üyeliği garantiledi şeklinde konuştu.
AB siyasetçilerinin çoğunun retçi tutumunun, Hırvatistan'dan ziyade 70 milyon nüfusuyla Türkiye'ye yönelik olduğunu ifade eden Sanader, ‘’bu yüzden iki ülke ile müzakerelerin birbirinden ayrılmasını talep etti ve Her ülke kendi başarılarıyla değerlendirilmeli, ayrıca AB'nin Balkanları istikrarlaştırma sorumluluğu bulunuyor eğer Hırvatistan'a kapı kapatılacak olursa, diğer Batı Balkan devletleri de umutlarını kaybederler. Bizim üye adayı olmamız ve AB'nin bizimle müzakereleri sürdürmesi, onlar için fevkalade bir perspektiftir açıklamasında bulundu.