İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşmaya ara verildiği sırada basın mensuplarına açıklama yapan Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin, "Hrant Dink ailesi, Birgün Gazetesi ve Agos Gazetesi'nin müdahillikleri kabul edildi. Gazeteciler Cemiyeti adına duruşmada yer alan Ayşe Önal'ın müdahilliği kabul edilmedi.
Mahkeme heyeti, Gazeteciler Cemiyeti'nin doğrudan bir zarar görmediği gerekçesiyle Gazeteciler Cemiyeti adına Ayşe Önal'ın müdahilliğini kabul etmedi. Bunun üzerine Ayşe Önal söz alarak gazetecilerin doğrudan tehdit altında olduğunu belirtti. Önal, Gazeteciler Cemiyeti'nin de olaydan zarar gördüğünü söyledi ve daha sonra duruşma salonundan ayrıldı. Duruşmaya 600 avukatla katılamadık. Duruşmada yaklaşık 80 avukat hazır bulundu. Ankara Barosu Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Barosu Başkanı duruşmada hazır bulundu" dedi.
Bir basın mensubunun adliye koridorlarında yaşanan gerginlikle ilgili sorusu üzerine Çetin, "Bu tür konuları büyütmeyelim isterseniz diyerek" soruyu geçiştirdi.
1.5 saat kadar ara verilen duruşma çıkışında açıklama yapan tutuklu sanık Yasin Hayal'in avukatı Fuat Turgut ise, gazeteci-yazar Cengiz Çandar'a "Brüksel lahanası" dedi. Tartışmanın kendisinden kaynaklanmadığını iddia eden Turgut, "Ben polislerin yanında dururken, ismini sonradan öğrendiğim Ümit Abanos 'Ben Hrant'ım diyerek üzerime saldırdı. Ben başlatmadım onlar başlattı. Daha sonra polis araya girdi" ifadelerini kullandı.
AB'nin de davayı yakından takip ettiğinin hatırlatılması üzerine Turgut, "Burası AB'nin bahçesi mi, takip ediyor?" diyerek AB'yi sert bir şekilde eleştirdi.
Turgut, hayal'in Erhan Tuncel'le yan yana oturduğunu herhangi bir sıkıntı olmadığını belirterek, "Müvekkilim olayda yardım ve yataklık rolünde yer almıştır. İddia edildiği gibi azmettirici rolünde değildir. Savunmamı mütevellimin yapacağı savunmanın ardından ne yönde yapacağıma karar vereceğim burası Atatürk'ün ülkesi" diye konuştu.