Taksim Meydanı'nda toplanan ve yürüyüşe geçen grup ellerinde Türkçe ve Ermenice olarak 'Hepimiz Hrant'ız hepimiz Ermeniyiz' pankart ve dövizleri taşıyor.
Yürüyüşte, en önde Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ve çocukları yer aldı. BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, CHP milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ve Şafak Pavey, sanatçılar, yazarlar, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve Batman'da askerlik yaparken arkadaşının tüfeğinden çıkan kurşunla şehit olan Ermeni asıllı asker Sevag Şahin Balıkçı'nın ailesi de yürüyüşe katıldı.
Hrant Dink için Taksim'den Agos'a yürüyüş
Yazar Vedat Türkali ise tekerlekli sandalyesiyle kortejin en önünde "Hepimiz Hrant'ız, hepimiz Ermeniyiz" dövizi taşıdı.
ÖNDER: CİNAYETİ DEVLET ÜSTLENMİŞTİR, KATİL DEVLETTİR
Yürüyüşe katılan BDP İstanbul milletvekillerinden Sırrı Süreyya Önder, mahkemenin Dink davası ile ilgili kararını şu sözlerle eleştirdi:
'Demokratik haklarını savunmak için bir araya gelen öğrencilerden, doğasına, kurduna kuşuna sahip çıkan çevrecilere kadar herkesi bir örgüt torbasına koyma konusunda çok mahir olan bu devlet, devletin gizli açık bütün yapılanmalarının kol kola girip işlediği bir cinayet örgütün varlığını yansıtıyor. Hükümet kendini 'bu yargının tasarrufudur' deyip bunun dışına atamaz çünkü soruşturma izni hükümetten istendiğinde mesela MİT mensupları için vermedi. Bu statükonun, bu zalimliğin önemli bir parçası. Bu dediğim şeylerden örgüt çıkaran devlet bundan çıkarmıyorsa bu bir tek anlama gelir. Cinayeti devlet üstlenmiştir, katil de devlettir. Bundan sonraki temyiz sürecinden bahsedilmesi hiç önemli değil artık. Bu halkın vicdanında mahkûm olmuştur. Temyiz hiç önemli değil.'
AHMET HAKAN: DUYARLILIK DEVAM EDİYOR
NTV yayınına katılanlar ise şu mesajları verdi:
Gazeteci Ahmet Hakan:
“Soğuk havaya rağmen katılım yüksek. Bu yürüyüş bir duyarlılığın devam ettiğini gösteriyor. Bu cinayet milliyetçilik duygusu kabarmış iki çocuğun yapabileceği bir şey değil. Tüm olanlar örgütsel bir yapıya işaret ediyor.”
KAYA: TÜRKİYE’NİN VİCDANLI İNSANLARI
Sanatçı Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya:
"Buradaki insan sayısının Türkiye’deki tüm vicdanlı insanları temsil ettiğini düşünüyorum. Türkiye bir kırılma noktasından geçiyor. Buraya gelen insanlar, diğer tüm kimliklerinden soyutlanarak bir kardeşleri öldürüldüğü için buraya geliyor. Ben bunu çok önemsiyorum."
'BU SESSİZ BİR ÇIĞLIK'
Binlerce kişinin katıldığı yürüyüş için çağrı yapan Hrant’ın Arkadaşları, çağrı metninde duyarlı kesimlere şu cümleler ile seslenmişti:
“Hrant Dink’i yok ettikleri günden bu yana tam beş yıl geçti. Beş yıl önce onu yüz binler İstanbul caddelerinde akarak, milyonlar ağlayarak uğurladı. Beşinci yılında o büyük dayanışmayı, o sessiz çığlığı, o çok büyük anlam taşıyan demokratik çıkışı tekrarlamak dileği ve umudundayız. Beş yıl boyunca cinayetin yargılanma sürecini hepimiz içimiz burkularak, öfkelenerek, isyan ederek izledik. Karşımıza üç beş tetikçi çıkardılar ve bununla yetinmemizi istediler.
O yüzden 19 Ocak 2012 Perşembe günü Hrant Dink’i olabildiğince büyük bir kitlenin katılımıyla anmak daha da bir anlam ve önem kazanıyor. Ama bunu olabildiğince geniş kesimlere duyurmakta ve katılımlarını özendirmekte sizin yardımınıza, desteğinize şiddetle ihtiyacımız var. Katkılarınız olmadan bunu başaramayız.
Taksim Meydanının Elmadağ’a olan yönünde toplanacağız ve AGOS’un önüne yürüyeceğiz. Slogan yok. Örgütsel flama, bayrak yok. Bu sessiz bir çığlık.”
CHP'Lİ GENÇLER DE PROTESTO EYLEMİ DÜZENLEDİ
CHP’li gençler, Hrant Dink cinayeti davasında verilen kararı protesto etti.
Çankaya İlçe Başkanlığı’na bağlı gençlik kolları üyeleri, üzerlerinde "eşitlik, kardeşlik, adalet..." gibi kavramlar yazan ve kefene benzeyen beyaz kıyafetler giyerek, Sakarya Meydanı’nda toplandı.
Çeşitli sloganlar atan grup adına bir açıklama yapan Örgütlenmeden Sorumlu Başkan Yardımcısı Yusuf Burak Yurtçu, 5 yıldır beklenen adaletin kararını verdiğini belirterek, "Hukuku görmezden gelerek karşımıza bir çocuk ve bir ağabeyi dışında hiçbir suçlu koymadılar, koymaya gücü yetmedi. Kimse bizden 3 tane tetikçi tutuklandı diye bu davadan vazgeçmemizi beklemesin. ’Biraz adalet’ olmaz, adalet ya vardır, ya yoktur" dedi.
Yurtçu, cinayetin gerçek katillerinin ortaya çıkıncaya kadar davanın takipçisi olacaklarını da söyledi.
Açıklamanın sonunda bir birlerine iplerle bağlı olan beyaz kıyafetli gençler, temsili olarak yere düştü.