Eskişehir Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde Osmangazi Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı’nın görevlendirilmesiyle başlayan tartışmaların ardından 77 Hukuk Fakültesi’nin 19'unda Dekan’ın hukukçu olmadığı ortaya çıkmıştı.

Medyaspot(Ankara)

İYİ Parti Denizli Milletvekili Yasin Öztürk konuyu bir araştırma önergesiyle Meclis gündemine taşıdı. Öztürk önergesinin gerekçesinde; ‘’ İktidar tarafından ihtiyaç dahilinde olup olmadığı araştırılmadan, eğitim ve öğretim altyapısı hazırlanmadan açılan üniversiteler nedeniyle ülkemiz “diplomalı işsizler”le dolmuştur.

Özellikle, tıp, hukuk, mühendislik gibi teknik bilginin yoğun olduğu bölümlerde, akademisyen ihtiyacı giderilememişken, bir de bu fakültelerin yönetimine bölüm ehli olmayan dekanlar atanmaya başlamıştır. Bu durumun en çarpıcı örneği hukuk fakültelerinde yaşanmaktadır. ‘’ dedi ve şöyle devam etti ;

KALİTE YÜKSELİYOR DERKEN HUKUKÇU OLMAYAN DEKANLAR ŞAŞKINLIK YARATTI

‘’Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Yargı Reformu Strateji Belgesi”ni açıkladığı konuşmasında, “Hukuk fakültelerinin kalitesinin artırılması hedefimizdir. Eğitim süresinin 5 yıla çıkartılması, kontenjanların azaltılması, başarı sıralamasının 190 binden 100 bine yükseltilmesi gibi düzenlemeler planlıyoruz. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı önümüzdeki dönemin en önemli yeniliklerinden biri olacaktır” sözlerinin hemen arkasından Çankırı Karatekin Üniversitesi’nde hukuk fakültesi kurulma kararını onaylaması, Hükümet tarafından konunun sadece söz olarak kaldığının göstergesi olmuştur.

Özerk olmalarına rağmen, iktidar tarafından kontrol altında tutulmaya çalışılan üniversitelerimize yapılan atamalarda liyakat ve ehliyet dikkate alınmazken, bölümle hiçbir ilgisi olmayan yöneticilerin de dekan olarak atanması gelenek halini almaya başlamıştır. Ülke çapında eğitim veren 77 hukuk fakültesinin 19’unda görevli olan dekanların hukuk eğitimi ve bilgisi bulunmamaktadır. 19 fakültede 4 ilahiyat, 3 maliye, 3 tıp ve birer tane çalışma ekonomisi, veteriner, kamu yönetimi, işletme, siyaset bilimi, Fransız dili, ziraat, iktisat, kimya uzmanları dekan olarak görev yapmaktadır. ‘’

ADALET MEKANİZMASI GERİYE GİDİYOR

‘’Hukuk gibi başlı başına bir disiplin olan mesleğe yönelik eğitim veren okullarda, farklı konularda uzmanlığı olsa da, ihtisası ve eğitimi hukuk olmayan dekanların görev yapması, ülkede yara alan adalet mekanizmasını daha da gerilere götüreceği aşikardır. Hukuk gibi uzmanlık eğitimi veren, bir disiplin içeren okullarda, meslek dışı yönetici atamalarının yapılması, hem bu alanda yıllarca eğitim almış akademisyenlere, hem hukuk sistemine, hem de öğrencilere yapılan haksız bir uygulamadır.

 İktidarın “popüler” meslekler üzerinde yoğunlaşarak ihtiyaç fazlası açtığı fakülteler sadece devlet üniversiteleri ile sınırlı kalmamakta, teşvik edilerek açılan vakıf üniversiteleri de bu moda yaklaşım doğrultusunda öğrenci kabulü yapmaktadır. Hal böyle olunca, üniversitelerin vermesi gereken en önemli hizmet araştırma-geliştirme faaliyeti için kaynak aktarılmamakta, akademisyen

yetiştirilmemektedir. Kamu sadece tabela olarak üniversite açarken, vakıf ve özel üniversiteler de devlet üniversitelerinde yetişmiş akademisyenleri transfer yoluyla bünyesine katıp, yüksek puanlarla Devlet okullarını tercih etmiş öğrencilere yetişmiş hoca bırakmamaktadır.

Her sene hukuk fakültesi sayısının artması kontenjan sayısını ve mezun sayısını da doğru orantıda arttırmaktadır. Böyle giderse, eğitim kalitesi düşmüş, sadece tabelasında “hukuk fakültesi” ibaresi bulunan okullardan mezun olanların durumunun, geçmişte de ihtiyaç dikkate alınmadan açılan “ziraat” ve “eğitim” fakülteleri mezunlarının durumlarına döneceği aşikardır. “Dershanelerde asgari ücretle çalışan “atanamayan öğretmenlerin” yanında, hukuk fakültelerinden mezun olanların da asgari ücrete talip olduğu acı bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Sayının daha da artmasıyla bu durumun yerleşik bir hal alacağı, hukuk fakültelerinden mezun olanların meslek dışı işlere yöneleceği ortadadır.

Bu gerekçelerle sayısı her gün artan ve eğitim kalitesi düşen hukuk fakültelerinde yaşanan eğitim-öğretim ve yönetim sorunlarının araştırılması ve adalet mekanizmasını güçlendirecek tedbirlerin araştırılması amacıyla bir Meclis araştırılması açılması zorunludur.