Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
36,4616
EURO
38,1821
IMKB
9.575,000
ALTIN
3.460,010
 
Hava Durumu ANKARA
-7 / 2 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
HİSARCIKLIOĞLU:"HERŞEY YOLUNDAYMIŞ GİBİ DAVRANMAYIN"
HİSARCIKLIOĞLU: HERŞEY YOLUNDAYMIŞ GİBİ DAVRANMAYIN
 
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, hükümeti "cari açık" konusunda uyararak, "Büyüyen dış açık finanse edilse, finansman kalitesi iyileşse bile ciddi bir risktir. Açık büyüdükçe dışarıya daha fazla bağımlı hale geliyoruz. Bu nedenle 'ortada risk yokmuş her şey yolundaymış' gibi davranamayız. Böyle bir yaklaşım ciddi tedbirler almamızı önler" dedi.
 
27.5.2006 - 14:06
Hisarcıklıoğlu, kayıtdışı ekonomi konusunda da hükümeti ciddi tedbir almaya çağırarak, "Hesap soramayan dikkate alınmaz" uyarısını yaptı. Sistemin değişmesini isteyen TOBB Başkanı, "Artık oyunun kurallarının önceden belli olduğu ve keyfi olarak değişmediği, devletin bu kuralları uygulamak dışında müdahale etmediği bir piyasa ekonomisini, tüm kurumlarıyla tesis etmek zorundayız" diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, "Politik kutuplaşmaların yol açtığı çatışmalarla zaman kaybetmek, yıldızının parladığı bu anda, Türkiye'ye kötülük yapmaktır. Geçmişte bu çatışma kültürü hepimize kaybettirdi, ülkemize kaybettirdi" açıklamasında bulundu. TOBB'un 61. Genel Kurulu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun açılış konuşmasıyla başladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan gibi konuşmasını promter aracılığıyla yapan Hisarcıklıoğlu, hükümete üstü kapalı uyarılarda bulundu. Hisarcıklıoğlu, TOBB'un Genel Kurulu'nun her zaman ekonominin odak noktası olduğunu dile getirerek, reel sektörünün tümünün bir araya geldiği, tek ve en büyük platform olduğunu söyledi. "Mustafa Kemal'in önderliğinde bu yeniden yapılanma olmasaydı, bugün ne bizler ne de ülkemiz varolabilirdi" diyen Hisarcıklıoğlu, Atatürk'ün başlattığı çağdaşlaşma atılımının, tarihte çok az topluma nasip olan benzersiz bir başarı öyküsü olduğunu söyledi. Bunun arkasından İnönü'nün basiretli yönetimiyle 2. Dünya Savaşı'nın dışında kalındığını kaydeden Hisarcıklıoğlu, "Menderes'le özel girişimcilik başladı. Demirel'le sanayileşme yolunda büyük adımlar attık. Özal'la birlikte rekabeti ve dışa açılmayı öğrendik. Ne yazık ki Özal'ın başlattığı reform sürecinin devamını getiremedik. Bize bu kadarı yeter dedik. Başladığımız işi tamamlayamadık. Günü kurtarmanın, geleceğimizden daha önemli olduğunu düşündük. Politik çekişmelere geri döndük ve hata ettik. Bu yanlış tercihimiz 7 yıl içinde 2 büyük krize neden oldu" dedi. Türkiye'ye yeni bir fırsat penceresini, 2001 yılında yaşanan krizin açtığına dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, 2001'de başlatılan yapısal dönüşümün, 2003'den itibaren yeni hükümetle birlikte sağlanan siyasi istikrarın getirdiği iradeyle yeni bir ivme kazandığını ifade etti. Makro ekonomik istikrarı sağlayacak pek çok reform yapıldığını anlatan Hisarcıklıoğlu, 4 yıldır kesintisiz süren özel sektör kaynaklı büyüme, enflasyonun ve reel faiz oranının tek haneli seviyelere gerilemesi, kamu maliyesinde sağlanan disiplin ve düzelmenin bu programın sonucu olduğunu söyledi. Makro anlamda başarılı olduğu görülen bu programın, ekonominin istikrarlı büyümesi için gerekli altyapıyı hazırladığını dile getiren Hisarcıklıoğlu, şimdi yapılması gerekenin bir taraftan bu programın kazanımlarını korumak, diğer taraftan şirketler kesiminin rekabet gücünü artıracak, mikro ekonomik tedbirler paketi oluşturmak olduğunu vurguladı. Hisarcıklıoğlu, "Eğer bu tedbirleri geçmişte yarım bırakmamış olsaydık, şimdi zayıflayan sektörlerimizdeki sıkıntıları değil, yükselen sektörlerimizin başarılarını konuşuyor olacaktık. Maalesef bunları bugün de yeterince yapamadık. Böyle olunca da, şimdi yaşanan sıkıntıların ortaya çıkması kaçınılmaz oldu. Ekonomide yaşanan dönüşüm, kısa vadede tarım kesimini, küçük işletmelerimizi, esnaf ve sanatkrlarımızı olumsuz etkilemektedir" diye konuştu. "FIRSATLARIN KAZASI YOK" Değişim ve dönüşümün kalkınmanın anahtarı olduğuna da işaret eden Hisarcıklıoğlu, geri adım atılamayacağını, ancak olumsuz etkileri yokmuş gibi de davranılamayacağını belirtti. Hisarcıklıoğlu, ülkenin bir bütün olarak yararına olan reform sürecinin, herkesi aynı şekilde etkilemediğini, herkesin aynı anda kazanamadığını bildirdi. Bu nedenle sürecin başında mutsuz olanlara kayıplarını zamanla telafi edeceklerini gösteren projeler tasarlanması gerektiğinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, aksi takdirde reform sürecinden mutsuz olanların toplumda ağır basacağını söyledi. Bunun sonucunda ortaya çıkacak siyasi popülizmin, reform sürecini yavaşlatacağını ve Türkiye'nin bir 10 yıl daha kaybedeceğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, ülkenin bir kez daha böyle bir kayba tahammül edemeyeceğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, "Unutmayalım ki fırsatların kazası yoktur" uyarısını yaptı. Hisarcıklıoğlu, makro dengeler düzelmeden reel sektörün sorunlarının çözülemeyeceğini, bu yüzden reform sürecini başından beri desteklediklerini ve destek ar attık. Özal'la birliktelemeye devam ettiklerini hatırlattı. "Şimdi yapılması gereken rehavete kapılmadan reform sürecini devam ettirmek ve reel sektörün rekabet gücünü artırıcı tedbirleri almaktır" diyen Hisarcıklıoğlu, bürokrasiden yakındı. Hisarcıklıoğlu şunları söyledi: "Şirketlerimize rekabet edin, markalaşın, ihracat yapın diyoruz. Aşırı vergi yükleri yüksek enerji maliyetleri sürdüğü müddetçe bunları nasıl başaracağız? Dünyanın en ağır istihdam yükleri en katı çalışma mevzuatı hala bizdeyken istihdam artışını nasıl bekleyebiliriz? Yükselen Asya rekabeti k litik çekişmelere geri döndük ve hata ettik. Bu yanarşısında rekabet gücümüzü nasıl koruyacağız? Bu kadar çok sayıda ve karışık mevzuat düzenlemeleri varken nasıl hukuk devleti olacağız? Polisimizin ve adalet sisteminin elini kolunu bağlayıp insanlarımızın can ve mal güvenliğini nasıl sağlayacağız? Bir taraftan bilgiye ulaşmanın öneminden bahsediyoruz. Ama dünyanın en pahalı internet hizmetini tekel olarak devam ettiriyoruz. Bu durumda nasıl bilgi toplumu olacağız?" Hisarcıklıoğlu, ihracatın 3 yılda 2 katına çıkmasının ayrı bir başarı hikayesi olduğunu belirterek, aynı sürede ithalatın daha hızlı artmış olmasını görmezden gelemeyeceklerini bildirdi. Artan dış ticaret açığının tek sebebinin yükselen petrol ve diğer enerji fiyatları olmadığını belirten Hisarcıklıoğlu, büyüyen dış açığın finanse edilse, finansman kalitesi iyileşse bile ciddi bir risk olduğunu söyledi. Hisarcıklıoğlu, "Açık büyüdükçe dışarıya daha fazla bağımlı hale geliyoruz. Bu nedenle 'ortada risk yokmuş her şey yolundaymış' gibi davranamayız. Böyle bir yaklaşım ciddi tedbirler almamızı önler. Özellikle bugünkü gibi çoğunlukla kısa vadeli kaynaklarla finanse edilen bir cari işlemler açığı, kısa vadeli yüksek borç demektir. Şimdi son yaşanan çalkantılara bir bakın. Özellikle de daha ciddi bir gösterge olan faizleri inceleyin. Başka ülkelerden daha ağır bir şekilde etkilendiğimizi göreceksiniz. Olup bitenlerden alınması gereken dersler vardır. Doğrudan sermaye yatırımlarının artması ve özelleştirme gelirleri, cari açığın finansmanını sadece bir süre rahatlatır. Cari açığı risk unsuru olmaktan çıkartmanın yolu, sanayiimizi ve ihracatımızı ithalata daha az bağımlı hale getirmektir" değerlendirmesini yaptı. SANAYİ BİLGİ SİSTEMİNİN KURULMASI TALEBİ Hisarcıklıoğlu, sektörleri her an takip edebilmek ve zamanında önlem alabilmek için sanayi bilgi sisteminin kurulmasını 4 yıldır ısrarla talep ettiklerini anımsattı. Hisarcıklıoğlu, yan sanayilerin kurulmasını, üretim zincirinin daha geniş bir bölümünün Türkiye içinde tutulmasını, teknolojik gelişmelerin teşvik edilmesini istedi. Hisarcıklıoğlu, "Oysa biz işin kolayına kaçıyor, yatırımın verimine bakmıyor, yatırım teşvik sistemini selektif hale getirmiyor, her yatırıma destek veriyoruz. Daha doğrusu destelediğimizi zannediyo ar attık. Özal'la birlikteruz. Sonra dönüp bakıyoruz ki, 14 milyon ton unluk buğday üretmemize rağmen 35 milyon ton işleme kapasitesine sahip 1200 un fabrikası kurmuşsuz. Bu sebeple de, her çivi çakan değil, doğru çivi çakan desteklenmelidir" uyarısını yaptı. Hisarcıklıoğlu, kamuyla özel sektör arasında sağlıklı bir diyalog mekanizmasının tesis edilmesini de önerdi. Vergi sisteminin ve ticari mevzuatın, şirketlerin birleşerek büyümelerini teşvik etmesi gerektiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, KOBİ'lere finansal destek sağlayacak yeni sistemler geliştirilmesini istedi. Hisarcıklıoğlu, oyunun kurallarının belli olması ve keyfi şekilde değiştirilmemesi gerektiğini de vurgulayarak, rekabetin eşit koşullarda olması gerektiğini ifade etti. Hisarcıklıoğlu, "Artık Ankara'dan destekli iş yapma devri bitmelidir. Biz, ilişkilerin ön plana çıkmadığı, kuralların esas alındığı, şartların her litik çekişmelere geri döndük ve hata ettik. Bu yankese eşit olarak uygulandığı, açık, şeffaf, hesap verebilir bir yapı istiyoruz" dedi. İş dünyası olarak Sosyal Güvenlik Reformu'nu desteklediklerini, ancak istihdamı cezalandıran değil ödüllendiren bir çalışma mevzuatının da uygulanmasını istediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, şöyle konuştu: "Ülkemizi bürokratik bir mevzuat devleti olmaktan kurtaralım. Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne kadar 13 bin kanun çıkarılmıştır. Halen 9 bine yakın kanun yürürlüktedir. Bu kadar çok kanuni düzenleme olunca aynı konuyla ilgili farklı kanunlarda birbirine zıt düzenlemeler çıkmaktadır. Esasında gücünü bu hantal ve hatalı sistemden alan bürokratik zihniyet, kendi varlığını korumak için bilerek vergi ve mevzuat yükünü artırmaktadır. Bunun sonucu ticaretten istihdama inşattan ithalata kadar herkes kayıtdışılığa itilmektedir. Bir defa kayıtdışına çıkınca da, kimsenin kimseden hesap sorması mümkün olmamaktadır. Hesap veremeyen hesap da soramaz. Hesap soramayan dikkate alınmaz." Yaşanan sıkıntıların temelinde hesap sordurtmayan, şeffaf olmayan bürokratik bir kamu idaresi zihniyetinin yattığını anlatan Hisarcıklıoğlu, "Kamu harcamaları şeffaflıktan uzak, bürokratik perde bu kadar kalın, devlet bu ölçüde ekonominin içinde olduğu sürece, yolsuzluk da, sistemin ayrılmaz parçası olarak kalıyor. Sıkıntı sistemdedir. Sıkıntı kuralların eşit uygulanmamasıdır. Bu sistem değişmelidir. Artık oyunun kurallarının önceden belli olduğu ve keyfi olarak değişmediği, devletin bu kuralları uygulamak dışında müdahale etmediği bir piyasa ekonomisini, tüm kurumlarıyla tesis etmek zorundayız. Mevzuatı gereksiz kanun tüzük ve yönetmeliklerden arındırılmalıyız. Kamuda saydamlığı artıracak kamu yönetimi reformunu tamamlamalıyız. Bağımsız idari ve denetleyici kurumları güçlendirilmeli, etkinliklerini ve yetki alanlarını daraltmamalıyız. Yolsuzluk ve israfla mücadelede kritik öneme sahip Kamu ihale sisteminin şeffaflığını artırmalı, ihale süreçlerini hızlandırmalıyız" açıklamasını yaptı. Hisarcıklıoğlu, siyasetin görevi ar attık. Özal'la birliktenin önce kuralı koymak ve başta kendisi olmak üzere herkesin bu kurallara uymasını sağlamak olduğunun altını çizen Hisarcıklıoğlu, kamu idaresinin kurumsal altyapısını güçlendirecek bu adımların, şirketlerin daha düzgün ve eşit şartlarda rekabet etmesini sağlayacak ve büyümeye ayrı bir ivme kazandıracağını söyledi. "AB SÜRECİNDE YAVAŞLAMAYA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK" TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu Türkiye'nin AB sürecinde de önemli bir aşamaya geldiğini ifade ederek, gelinen noktanın umut verici olduğunu kaydetti. Muhalefeti ve iktidarı çatışmalardan uzak durmaya davet eden Hisarcıklıoğlu, "Yakaladığımız hız ve azmi bundan sonra da kaybetmemek için, gereksiz tartışmalarla vakit harcamamalıyız. Popülist ve siyasi tartışmalara boğulup, Türkiye'nin geleceği için bu kadar önemli olan bir konuda yavaşlamaya ve hele gerilemeye tahammül edilemez. Buna izin verilemez" diye konuştu. Hisarcıklıoğlu, Başbakan Erdoğan'ın dış gezilerini de desteklediklerini kaydederek, "Sayın Başbakanımızın Türk iş alemine önderlik ederek yurtdışında gerçekleştirdiği temasları, bu açından fevkalade her litik çekişmelere geri döndük ve hata ettik. Bu yanönemli buluyor destekliyor ve memnuniyetle karşılaşıyoruz. Çünkü rekabet ettiğimiz ülkeler de, yıllardır böyle yapıyor. Kendi özel sektörlerinin yoluna açacak onlara yeni fırsatlar sağlayacak girişimlerde bulunuyorlar" dedi. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmanın, dünyada sözü geçen bir ülke olmanın, dünyanın geleceğini belirleyen bir ulus olmanın Türkiye'nin elinde olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, başlanılan reformların tamamlanması gerektiğini söyledi. Hisarcıklıoğlu, siyasileri uyararak, "Biz popülizm değil, geleceğimizi istiyoruz. Geriye değil, ileriye bakmak istiyoruz. Büyük bedeller ödeyerek kazandığımız ekonomik istikrardan tekrar geriye dönmek istemiyoruz. İstikrarsız ve kırılgan bir ekonomiyle, ne uluslararası ilişkilerde, ne temel milli davalarımızda başarı sağlanabilir, ne de muasır medeniyet seviyesini ulaşabiliriz. İktidarı muhalefeti ve sivil toplumuyla siyasi ve ekonomik istikrarın hayati öneme haiz olduğunu görmeli, bunun sarsılmasına yol açmaktan özellikle kaçınmalıyız. Politik kutuplaşmaların yol açtığı çatışmalarla zaman kaybetmek, yıldızının parladığı bu anda, Türkiye'ye kötülük yapmaktır. Geçmişte bu çatışma kültürü hepimize kaybettirdi, ülkemize kaybettirdi. İhtiyacımız kavga ve kutuplaşma değil, başlayan dönüşüm sürecini, uzlaşma içinde ve doğru bir şekilde yönetebilmektir. Unutmamalıyız ki, devleti, milleti ve ülkesiyle bir bütünüz. Büyük ülke olmanın, memleketin birlik ve beraberliğinden geçtiğini, insanlarımıza anlatmalıyız. İçinde bulunduğumuz çağın temel şiarı, Anayasamızda yazıldığı gibi, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti yapımızı korumaktır. Bunlar ülkemizin tartışılmaz değerleridir. Bu yapı, gelişmiş bir toplum olmak için gerekli üç temel hürriyetin düşünce hürriyeti din ve vicdan hürriyetiyle teşebbüs hürri ar attık. Özal'la birlikteyetinin garantisidir. Aynı gemide olmanın bilinciyle kurumlararası uzlaşmayı uzlaşı kültürünü ve ortak akıl inşa etme alışkanlığını hkim kılmak zorundayız. Başarının başaracağım diyene ait olduğunu hep akılda tutarak, Kurtuluş Savaşı'nda hangi zorlu koşullardan başarıyla çıktığımızı her zaman hatırlayalım" şeklinde sözlerini tamamladı.


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


ERDOĞAN, TOBB GENEL KURULU'NDA KONUŞTU

AÇLIK SINIRI 558, YOKSULLUK SINIRI 819 BİN YTL OLDU!

TOBB KONGRESİNDE ZORAKİ BİRLİKTELİK!
»  AKARYAKIT'TA YILLIK ZAM YÜZDE 33'Ü AŞTI!
»  İMARZEDELERE İYİ HABER
»  CEM BOYNER:"YABANCILAR İSTANBUL'U İSTİLA EDECEK"
»  ZAMLAR YAĞMAYA BAŞLADI
»  UNAKITAN IMF'NIN SAĞLIK TALİMATINI ÇABUK BENİMSEDİ
»  CEM UZAN, TELSİM'İN PEŞİNİ BIRAKMIYOR
»  ERTÜRK:"KUŞ GİBİ HAFİFLEDİM"
»  DOĞALGAZ'DA TÜRKİYE UN UCUZ ÜLKE İMİŞ!
»  DÖVİZ KURU ARTTI, ZAMLAR KAPIDA BEKLİYOR
»  MERKEZ BANKASI ESKİ .BAŞKANINI TOBB KAPTI
»  ELEKTRİĞE ZAM YOK!
»  TELSİM, ARTIK VODAFONE'NİN
»  İŞTE PİYASALARDAKİ DALGALANMANIN MALİYETİ
»  DOLAR ÇILDIRDI, TUTABİLENE AŞKOLSUN!
»  BENZİN, ÜÇ YTL'YE DOĞRU
»  DÖVİZDEKİ DALGALANMA KİRACIYI VURACAK
»  UNAKITAN:"TÜRKİYE'DE GÜÇLÜ MALİ DİSİPLİN VAR"
»  BENZİN RAFİNERİ ÇIKIŞ FİYATINA ZAM
»  ÖZELLEŞTİRME'DEN TÜPRAŞ'IN BORSA'DAKİ SATIŞINA İPTAL
»  BORSA İLK SEANSTA YİNE KAYBETTİRDİ
»  OTOMOBİL'DE İLK ZAM OPEL'DEN,DİĞERLERİ SIRADA
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.