Prof.Dr. Ahmet Mete Işıkara, Türk Kızılayı tarafından organize edilen bilgilendirme toplantısında bu kez Süryani Kadim Cemaati'ne seslendi. Kadıköy Moda'da bir Katolik kilisesinde düzenlenen konferansta konuşan Işıkara, depremin her geçen gün yaklaştığını söyledi.
Işıkara, Kızılayın din, dil, ırk ayırımı yapmadan herkese her türlü yardımda bulunduğunu belirterek "Bu kez Süryani Kadim Cemaati'ne sesleniyoruz ve ben bundan çok mutluyum" diye konuştu.
Işıkara, muhtemel Marmara depremi için de, "1999 yılından bu yana her gün bir gün daha yaklaşıyoruz. Marmara'da potansiyel bir deprem tehlikesi var ve er ya da geç olacak. İstanbul'da mevcut yapı stoğunu değiştirmek çok zor fakat bilgiyle hayat kurtarabiliriz. Can kaybını en aza çekebiliriz" ifadelerini kullandı.
Son dönemlerde İstanbul'da meydana gelen bina çökmelerinin nedenini müteahhitlik konusunda uzman olmayanlara bağlayan Işıkara, sözlerini şöyle sürdürdü: "1998 Adana Ceyhan depreminde çöken binayı yapan müteahhit karpuzcuydu. Zeytinburnu'nda çöken binayı yapanın da berber olduğu ortaya çıktı. Karpuzcular, berberler bina yaparsa maalesef sonucu bu olur. Çok sorumsuzca yaşadık. Durup dururken binaların çökmesinden dolayı ben çok utanıyorum, vatandaşlarımız için üzülüyorum."
Büyük hasara yol açan Kobe depreminin gösterildiği sinevizyonda İstanbul'un yapılaşma olarak büyük benzerlik gösterdiğini belirten Prof.Dr. Ahmet Mete Işıkara, "Olabilecek 7.5 şiddetinde bir Marmara depreminde İstanbul Avrupa yakasının büyük bölümü bu depremi 9-10 şiddetinde hissedecektir."
Işıkara, müteahhitlerin denetimi konusunda da kendi çalıştığı firmada uygulamaya koyduğu 4 basamaklı denetim programını anlatarak bu projenin inşaat sektöründe uygulanabileceğini ifade etti. Konferansa katılanlar arasında bulunan çocuklar da Işıkara'nın konuşmalarını dikkatle dinledi.
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
