Akhisar'da İstanbul-İzmir Karayolu üzerindeki dükkanlarındaki 4 kardeş, küçük yaşlarda başladıkları köfteciliği ve Köfteci Ramiz'in öyküsünü anlattı.

Bircan Taşkınlar (55), babaları Ramiz Taşkınlar'ın 1928 yılında limon sandığından sandalyeleri olan küçücük bir dükkanda işe başladığını, kendilerinin de babalarının yanında köfteciliği öğrendiğini belirtti.

Köfteciliğin kendileri için “yaşamla birlikte başladığını”, 5 yaşından itibaren köfteciliği öğrendiğini anlatan Bircan Taşkınlar, şunları söyledi:

“Yamalı çorap yıllarını da yaşadık. Hem varlığı, hem yokluğu biliyoruz. Böyle olunca da çalışmayı şiar edindik. Bir öğrencinin çalışma hayatının içine girmesi, iş hayatı olarak algılanmayabilir ama bir gerçek var. Önünüze önlük takılıyor, 8 yaşındasınız elinize kurabiye dolu tepsi veriliyor, 'sat' diye. Üniversite yıllarında babamızın çıraklarıyla çalıştık. Çalışmak asla utanç verici bir unsur değildir, ama ortaokulun son sınıfında, lisenin ilk yılında bir arkadaş grubunda önünüze önlük takılıyor. Sevdiğimiz bir kız var, bizi köfteci önlüğüyle görünce, 'hıh, köfteci' diyor. Hadi bakalım... Şimdi bunlar insan hayatında değişik unsurlar. Ama bugün ben o önlüğü hala şeref abidesi olarak taşıyorum. O yıllarda çalışanları hor görürlerdi, çalışmayan bey, paşa olurdu. Bugün çalışma bayrağıyla her platformda yerimizi alıyoruz. Çalıştırdığımız insan sayısı 700-800'e yaklaşıyor.”

OKUL PAYDOS OLUNCA DOĞRU TEZGAHA

İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu olan Birol Taşkınlar (60), babaları Köfteci Ramiz'in 1970 yılında öldüğünü, kardeşi Bülent ve Birtan'ı oğlu gibi gördüğünü söyledi.

Çalışmaktan mutluluk duyduklarını, üniversite yıllarında ihtiyaçları olmadığı halde Tahtakele'de babalarının çıraklarıyla çalıştıklarını anlatan Birol Taşkınlar, “ben hukuk fakültesinden mezun olduktan sonra bir de 'Tahtakale Fakültesi'nden mezun oldum. Üniversite yıllarında çalışmaya mecbur değildik, ama bir yaşantı biçimi haline getirdik” diye konuştu.

Küçüklüğünde köfte yapmaktan bileklerinin ağrıdığını söyleyen Birol Taşkınlar, bugün hala köfteci tezgahının başına geçtiğini, köftenin etini, tuzunu, yağını denediğini dile getirdi.

İstanbul Hukuk Fakültesi mezunu Birtan Taşkınlar da (50), çocukluk yıllarında okulun paydos zili çalar çalmaz köfteci tezgahına gittiklerini, üniversite yıllarını da çalışarak geçirdiklerini kaydetti.

Köfteci Ramiz'in bayrağını taşımanın zor olduğunu ifade eden Taşkınlar, hep tezgahın başına olduklarını ve kardeşlerin beraberliğiyle bir marka yaratmaya çalıştıklarını kaydetti.

Üniversite mezunu olduktan sonra baba mesleğini sürdürme kararı aldıklarını anlatan Birtan Taşkınlar, “biz yüksek eğitim aldık ama mesleklerimizi hobi olarak yaptık. Ben yıllarca avukatlık yaptım ama köfteciliğe geri döndüm. Çünkü bu işi mutfakta öğrendim. Babamızın adını parlatmak için döndüm, ciro yapmak için değil” dedi.

RAMİZ'İN TARİHÇESİ VE YURT DIŞINDAN TEKLİFLER

Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme bölümü mezunu Bülent Taşkınlar da (46) babalarının Makedonya'nın Pirlepe denilen kazasında doğduğunu ve toprağının lezzetini Akhisar'a taşıdığını dile getirdi.

Babasının ilk dükkanı Akhisar merkez çarşısında kurduğunu, 2000 yılına kadar tek şube çalıştıklarını anlatan Bülent Taşkınlar, dört kardeşin işe yeniden başlamasıyla 12 ilde 40 şubeye ulaştıklarını, 14 Ağustosa kadar 11 şube daha açacaklarını söyledi.

Yurt dışından da franchising teklifi aldıklarını kaydeden Bülent Taşkınlar, “özellikle Balkan ülkelerinden teklifler alıyoruz. Kazakistan, Azerbaycan, Rusya'dan teklif alıyoruz. En çok teklif aldığımız yer Suudi Arabistan. Köfteci Ramiz markasını yurt dışında da tescil ettirdik. Türkiye'deki Köfteci Ramiz markasını da kötü niyetlilere karşı korumak için tescil ettirdik” dedi.

KÖFTENİN İÇİNDEKİLER VE KÖFTENİN CEZBETTİĞİ ÜNLÜLER

Köftenin tadından Birol Taşkınlar ve kendisinin sorumlu olduğunu, idari ve ekonomik işlerle de Bülent ve Birtan Taşkınlar'ın ilgilendiğini kaydeden Bircan Taşkınlar, Türkiye'nin en güzel dana etlerini işlediklerini, tuz ve soğanı da lezzet verici olarak kullandıklarını açıkladı.

Etin sahibi hayvanın iç yağını kullanarak köfteyi yaptıklarını söyleyen Bircan Taşkınlar, bir kilogram ete 20 gram kadar ekmek kullandıklarını söyledi.

Sadece köfte değil, misafirlerine çeşit çeşit çorba ve tatlı da sunduklarını dile getiren Bircan Taşkınlar, 1928 yılından bu yana Celal Bayar, İsmet İnönü, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Recep Tayyip Erdoğan'ın aralarında bulunduğu siyasetçileri, Zeki Müren, Barış Manço gibi sanatçıları konuk ettiklerini söyledi.

En güzelinin halkın yüreğinde taht kurmak olduğunu anlatan Bircan Taşkınlar, “Köfteci Ramiz'in en önemli düsturu halkla birlikte olmaktır. Herkesi özel olarakağırlarız. Köfteci Ramiz'in kahkahası, güler yüzü ünlüdür. Biz onu yaşatmaya çalışıyoruz.”Hürriyet