Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
34,4341
EURO
36,2778
IMKB
9.390,000
ALTIN
2.837,190
 
Hava Durumu ANKARA
19 / 28 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Kılıçdaroğlu Gençlik Yıllarını Anlattı
Kılıçdaroğlu Gençlik Yıllarını Anlattı
 
CHP genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Liderlerle Bayram Sohbetleri” programında, çocukluk ve gençlik yıllarındaki anılarını anlattı.
 
23.5.2020 - 18:23

Çocukluğunda karpuz tarlasında çalıştığını, istasyonda yumurta sattığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Çocukluğumun geçtiği yerleri tek başıma görmek gezmek isterim. O duyguyu yaşamak isterim. Ama siyasetçi olunca bu mümkün olmuyor" ifadelerini kullandı. Üniversite okurken eylemlere katıldığını söyleyen Kılıçdaroğlu hiç gözaltına alınmadığını da belirtti.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “Liderlerle Bayram Sohbetleri” programında, Halk TV Genel Yayın Yönetmeni Suat Toktaş’ın sorularını yanıtladı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

Bayram toplumun kaynaşması, oturup düşünmesi ve bir arada olması için zorunlu bir unsur. Milli bayramlarımız ulus içinde olmanın verdiği mücadeleler için kullanıyor. Dini bayramlarımız İslam dünyasının bütün ülkelerinde kutlanıyor. Hatırlarsınız Türkiye’de kan davaları olurdu. Kanaat önderlerinin tarafları bir araya getirip, bu davayı sonlandırmasına vesile oluyordu.

Babam memurdu, düzenli maaşı vardı ama arkadaşlarımızın büyük bir kısmının babaları memur değildi, düzenli maaşları yoktu. Dolayısıyla biz de öykünürdük onlarla çalışmaya. Karpuz tarlasında çalıştım. Öğle zamanları tren gelirdi. Hepimiz gelenleri gidenleri, yeni insanları görmek için istasyona giderdik. İstasyonda yumurta sattık. Renk sarı olsun diye soğan kabuğunda kaynatırdık. Elde ettiğimiz büyük bir gelir yoktu, çocuktuk.

Çocukluğumun geçtiği yerleri tek başıma görmek gezmek isterim. O duyguyu yaşamak isterim. Ama siyasetçi olunca bu mümkün olmuyor. Kendi çocukluğunuzun anılarını yaşayamıyorsunuz orada.

İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını ilkokul 1 veya 2. sınıfta ezberlemiştim. Kim ezberle dedi onu bilmiyorum ama bir toplantıda, rahmetli babam gelmiş, öğretmenler beni çıkardılar ben İstiklal Marşı'nın 10 kıtasını okudum. Bayram mıydı bilmiyorum. Beni alkışladılar. Böyle güzel bir anım var okulda.

Babama haftalık Cumhuriyet gazeteleri gelirdi. O gazeteleri alırdım, Cumhuriyet ile tanışmam öyle oldu. Malkoçoğlu vardı, büyük bir dikkatle okurdum.

Rahmetli annem kızardı gözlerin bozulur diye kitap okurken. Orta okul son sınıfa doğru elektrik geldi. Gaz lambası duvara asılırdı, biz de bir köşede ödevlerimizi yapardık. Annem kızmasın diye okumayı gizli yapardım. Annemin en büyük merakı, okuma yazması yoktu onun, ben gazete okurken "Kemal burada ne yazıyor?" diye sorardı, ben de anlatırdım.

Radyo sayılı evlerde vardı, bizde vardı. Radyo belirli saatlerde açılırdı. Rahmetli annem insanoğlunun aya gidişine hiç inanmadı. ‘Orası Allah’ın nurudur’ derdi.

"Annem sırdaşımızdı, baba otoriterdi; derdimiz varsa anneye anlatırdık"
Abim ilk evlendiğinde, babamın yanında eşi ile konuşmazdı. Evlendim İstanbul’a geldim. Rahmetli annem ve babam bize geldi. Babamın yanında hanımla konuşamıyoruz. Anneme söyledim, hanımımla konuşması için babama izin vermesini söyledim. Onlar da izin verdi. Bizim ailede, babasının yanında eşi ile konuşan ilk kişi benim. Anneyi sırdaş olarak görüyorduk. Bir şikayetimiz olduğu zaman annemize iletirdik. 

Ataerkil bir toplumdan çocukerkil bir topluma evrildik. Çocuğun her dediği yapılıyor, tabi anne onu kontrol ediyor. Ben çocuklarla çok ilgilenemedim, gece geç saatlere kadar çalışıyordum. Cumartesi- pazar vakit geçirebiliyorduk. Oğluma ‘Gel sinemaya gidelim’ dediğimde, ‘Baba sen git, ben arkadaşlarla gideceğim’ yanıtını aldığımda büyüdüğünü anladık tabi ki.

Üniversitede okuduğum için bize biraz daha ayrıcalıklı davranılırdı. Rahmetli babam para gönderirdi. PTT’ye yatırır ve gider o parayı çekerdik. Böyle olunca benim aylık almam, genelde ayın 5 veya 6’sını bulurdu. 4 arkadaşım ile çok samimiydim. Bir pazar günü hiçbirimizde para yok. Sabah kahvaltısı yapmadık, öğle yemeği yemedik ve bir arkadaşımız vardı, o mutlaka Elazığ’dan bir şeyler getirmiştir diye. Bahçelievler’den Cebeci’ye yürüyerek gittik. Mehmet Topçu, bulgur getirdiğini söyledi ve orada bize pilav yaptı. Hayatımda yediğim en güzel pilavlardan biri oldu.

"Günlük harcamamanın 10 lirayı geçmemesi gerekiyordu"
Mehmet’e de Turgut’a da selam göndermek istiyorum. 4 arkadaş da Maliye Bakanlığı’nda önemli sınavları kazandık. Ben hesap uzmanlığı kazandım o zaman. Turgut Atalay daha sonra Diyarbakır’da belediye başkanlığına aday oldu. Dolayısıyla her birimiz bir yerlerde görev aldık. Dördümüz de bilgi ve kitap okuma konusunda yarışırdık. En iyi kitabı biz okuyalım diye yarışırdık. Dolayısıyla öğrencilerin çok iyi imkanlarla yaşaması mümkün değil. Günlük harcamamanın 10 lirayı geçmemesi gerekiyordu. Kebapçıya giderdik bazen ve orada yemeğimizi yerdik.

"Eylemlere katılırdım ama hiç gözaltına alınmadım"
Ortaokulda şiir yaptığımı hatırlıyorum. Yerel gazete vardı. Turan gazetesi. Oraya yazdığım şiirleri götürürdüm ve gazeteyi alırdım. Orada yazdığım şiirler vardı ve ben Çam ağacı için bir şiir yazdım. Bizim okulumuz daha sonraki süreçte Gazi Üniversitesi’ne dönüştü. Sınıflarımız birinci sınıfta kalabalıktı ancak sonra sınıfa doğru daha kalabalıklaştı. Siyasi olaylar da Dil ve Tarih ile başladı, ben de katılırdım tabii. Aradan yıllar geçti, hesap uzmanlığı yaptığım dönemde Niyazi Adalı Kurul Başkan yardımcılığı yapıyordu. Niyazi bana sordu, ‘Sen hiç öğrenci olaylarında tutuklandın mı’ diye. ‘Hayır ama yürüyüşlere katıldım’ dedim.

 
Kılıçdaroğlu, "Kendinizi İskandinav siyasetçilerine benzetiyor musunuz?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:

"Olgun bir demokraside siyasetçinin yapması gerekeni yapıyoruz. Bürokrasiye girdiğimde, bu kültürü aldım. Hesap uzmanı olarak göreve başladığımda Nusret Kester diye üstadımız vardı. Elinde küçücük kurşun kalem arkasında kamış vardı. Geldiği şartlar onu değerli kılıyordu. Nerelerden ne zorlukla geldiği.. Hiçbir zaman bir kağıdın arkası boşsa onu asla yırtıp atmadım onu kullandım. Hala devam eder bu alışkanlığım..."



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


Virüs Tesbit Edilen Otele Karantina

Mansur Yavaş'a Tehdit Gibi Sözler

65 Yaş'a Kısmi Serbestlik Geliyor
»  "Yahu Sen Kime Yutturuyorsun?"
»  TÜİK Başkanlığına Yeni Atama
»  Bayramda Köprü ve Otoyollar Ücretsiz!
»  Camiler 29 Mayıs'ta İbadete Açılıyor
»  "Karanlık Emeller Açığa Çıkarılmalı"
»  AK Parti'de Bahçeli Çatlağı
»   ‘Çav Bella’da İlk Tutuklama
»  İzmir Müftüsündan Provakasyon Uyarısı
»  Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a Cami Yanıtı
»  Gökçek'e 17/25 İçin Suç Duyurusu!
»  Kılıçdaroğlu:Asla Kabul Etmiyoruz
»  Flaş..Yolcu Uçağı Yerleşim Yerine Düştü
»  "İmamoğlu 'Üst Akıl Projesi mi?"
»  Selvi'den Flaş Kılıçdaroğlu İddiası
»  AKP Bahçeli'nin Teklifine Kapıyı Kapattı
»  65 Yaş İzin Kuyruğunda
»  İyileşen Hasta Sayısı 115 Bin'e Yaklaştı
»  Büyükşehir'den Flaş Suç Duyurusu
»  Karamollaoğlu'ndan Flaş İddia
»  Camilerde Bayram Namazı Kılınacak Mı?
»  Babacan'dan Bahçeli'ye Sert Sözler
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.