CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Yapmamız gereken ilk şey Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun önerilerine hepimizin dikkat etmesi. Vatandaş olarak ben dikkat edeceğim, sizler dikkat edeceksiniz, hayatın akışı içerisinde hepimiz dikkat etmek zorundayız. Bilimin ve aklın ışığında bu sorunu aşabiliriz" dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, koronavirüs tehdidi nedeniyle yaşanabilecek ekonomik sıkıntılara ilişkin açıklama yaptı.
Yürütme organına ciddi görevler düştüğünü ifade eden Kılıçdaroğlu, "Onlar da bazı önlemler alacaklardır. Ekonomik ve Sosyal Konseyin acilen toplanması gerekir. Sorunu yaşayan muhataplar yani sanayici, esnaf, çiftçi, serbest meslek erbabı, Türk Tabipler Birliği, doktorlar, sağlık çalışanları bütün bunlar bir araya gelmeli, yürütme organıyla bir araya gelmeli. Yaşanan sorunlar bir şekliyle aktarılmalı ve ona uygun da çözümler yürütme organı tarafından oluşturulmalı. Sicil affının süratle parlamentodan çıkarılması gerekir.
Bugün sağlık sorunu yaşıyoruz, dünya bu sorunu yaşıyor; ama sonuçta küçük işletmeler, orta boy işletmeler, sanayiciler bir şekliyle yaşadığı sorunu aşmak için bankalardan kredi çekeceklerdir. Ama sicil affı çıkarılmadığı taktirde pek çok kobinin, esnafın bankadan kredi çekme şansı yok. O nedenle bir an önce gerekirse 3 günde, gerekirse 5 günde, gerekirse 1 haftada sicil affının çıkması lazım" dedi.
'İŞSİZLİK SİGORTASI KARA GÜN İÇİN VAR'
Kılıçdaroğlu, bu sürecin pek çok kişinin işsiz kalmasına neden olabileceğini ifade ederek, "İşverenler bazen sağlık nedeniyle işçileri zorunlu olarak izine çıkarabiliyorlar. Bazen bu ücretsiz izin de olabiliyor. Ama bunların sağlık sigortaları, sosyal güvenlik sigortaları bir şekilde yatması lazım. İşsizlik sigortası kara gün için var. Dolayısıyla işsizlik sigortası fonunun bu çerçevede kullanılması lazım. Bu hem işçiler için hem işverenler için önemli bir avantaj sağlayacaktır.
Bugün parlamentoda işsizlik sigortası fonunun önemli bir bölümünün kredi garanti fonuna aktarılmasıyla ilgili bir düzenleme var. Bu düzenleme de yanlıştır. Ve bu düzenleme henüz yasalaşmadı. Bizim en büyük arzumuz bu düzenlemeden süratle vazgeçilmesi ve kanun teklifinin parlamentodan çekilmesidir" ifadelerini kullandı.
'İŞÇİNİN FEDAKARLIK YAPACAK HALİ KALMADI'
Kılıçdarğlu, yaşanan sağlık krizinin aşılması için her şeyden önce paraya ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu, "Paranın olduğu yerde sorun daha rahat çözülür. Peki parayı kimden alacağız, parayı nasıl alacağız, tasarrufu nereden yapacağız? Malum Merkez Bankası’nın yedek akçeleri vardı ve aslında bugün için kullanılması gerekirken o yedek akçeler daha önce başka yerler için kullanıldı. Bugün yapılması gereken şudur; kamu-özel işbirliğiyle yapılan ve garanti verilen ödemeler 1 yıl için ödenmesin, ertelensin. 1 yıl için ertelenirse kamu ciddi bir gelir kaynağına kavuşmuş olacaktır. Bu da bizim önerilerimizden birisidir. Fedakarlığı, devletten en büyük geliri elde eden kesimlerin yapması lazım. Memurun, işçinin, emeklinin, işsizin fedakarlık yapacak hali kalmadı. Bu süreçte merkezi hükümete görev düşüyor" dedi.
'KİMSENİN ELEKTRİĞİNİ, SUYUNU KESMEYECEKSİNİZ'
Belediyelere de görev düştüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu, "Belediyelerin önemli gelir kaynaklarından birisi de İller Bankası’ndan elde ettikleri gelirlerdir. İller Bankası bu parayı gönderirken zaman zaman kesintiler yapar. Bu süreçte İller Bankası’nın belediyelere para gönderirken hiçbir kesinti yapmaması lazım. Böylece belediye de kaynak sıkıntısı çekmeden sorunu çözmek için elinden gelen bütün çabayı göstersin. Biz kendi belediyelerimize talimat verdik, ‘Kimsenin elektriğini, suyunu ve kesmeyeceksiniz’ dedik" diye konuştu.
'KOŞULSUZ DESTEK VERECEĞİZ'
Milli Eğitim Bakanlığı’nda çalışan 190 bin ücretli öğretmen olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, "190 bin kişi okullar tatil olduğu için Milli Eğitim Bakanlığı’nın kararıyla derslere giremiyorlar, derslere giremedikleri için de ücret alamıyorlar. Bizim süratle parlamentoda 190 bin öğretmenimizin sorununu çözmemiz lazım. İvedilikle kanun teklifi gelmeli, parlamentodan geçmeli, 190 bin kişi derslere giremediği için ücret alamayacak ve bunların hakkı bir şekilde teslim edilmeli. 'Sosyal devlet' diyoruz. Yani 'fakirin fukarının yanında olan devlet' diyoruz. Okullar tatil oldu. Yoksul ailelerin çocukları öğle yemeklerini okulda yiyorlardı. Yani devletin desteği ile yapılıyordu bu. Okullar tatil edildi ve bu çocuklar şuan evlerindeler. Biz hiç kimsenin yoksulluğunu teşhir etmeden yoksulluk sorununu çözmeliyiz. Defalarca söyledik. Aile sigortası ile bu sorun çözülür. Aile sigortası ile devlet fakirin fukarının yanında olur. Aile sigortası ile kişinin yoksulluğu teşhir edilmez. Aile sigortası ile sağ elinin verdiğini sol el görmez. O nedenle biz özellikle istirham ediyoruz ki bu sorunu aşmak için aile sigortasını hiç beklemeden parlamentoya getirsinler. Yürütme organı getirsin. AK Parti getirsin. Koşulsuz destek vereceğiz" dedi.
'TÜRKİYE KAYNAKTAN YARARLANMALI'
Koronavirüsün bütün dünyayı etkilediğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, ''Uluslararası finans kuruluşları bu konuda kaynak ayırdılar. Bu kaynağı değişik ülkelere tahsis edecekler. Türkiye’nin de bu kaynaktan yararlanması için ivedilikle girişimlerde bulunması önemlidir. Sorun hepimizin ortak sorunu. Sorun bir insanlık sorunudur. Sorun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının geleceği sorunudur. Hep beraber bu sorunu aşmak için ne gerekiyorsa biz her türlü özveride bulunmaya hazırız. Çünkü biz ülkemizi ve insanımızı seviyoruz. Çocuklarımızın sağlıklı bir ortamda yetişmelerini ve büyümelerini istiyoruz. O nedenle yeniden çağrıda bulunuyorum ki Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu’nun aldığı kararlara hepimiz koşulsuz uyalım. Hep birlikte bu sorunu aklın ve bilimin ışığında aşacağız. Biz sizin yanınızdayız'' diye konuştu.